Bodrum'da sahil şeridinin taşla kapatılmasına tepki
Bodrum ilçesinde, sahilin kıyı kenar çizgisinin kurallarına uyulmadan taşla örülerek kapatıldığını iddia eden bir grup, buna tepki gösterdi.
ABONE OLBodrum'un Torba Mahallesi'nde yaşamını sürdüren yaklaşık 30 kişilik grup, Mustafa Kemal Atatürk Caddesi üzerinde bulunan ve mülkiyeti Ali Gülçelik'e ait işletmenin, kıyı kenar çizgisine uyulmadan taşla örülerek kapatıldığını öne sürerek bölgede toplandı.
Ellerinde "Sahilimizi geri istiyoruz" yazılı döviz de taşıyan grup, bölgede denize giremediklerini ifade ederek, basın açıklaması yaptı.
Grup adına konuşan Orhan Özdem, yaklaşık 30 yıldan bu yana Torba'da yaşadığını söyledi.
Geçmiş yıllarda bölgenin halka açık bir yer olduğunu, ancak eski sahibi öldükten sonra yeni mülk sahiplerince bölgenin bir bölümünün kapatıldığını öne süren Özdem, "İnsanlar burada denizden faydalanıyordu. Şezlongu kullandığımız zaman belli bir ücret veriyorduk, bir sıkıntı yaşamıyorduk. Eski sahibinin vefatından sonra yeni sahipleri buradaki vatandaşlara güçlük çıkartıyor." dedi.
Yapılan çalışmalarla yasaların çiğnediğini de savunan Özden, sahile çit çekilemeyeceğini, toprak alınamayacağını ifade etti.
Mülk sahibinin avukatı Başak Orkun da taşla örülen alanın mülkiyet çizgisi olduğunu ve tapu kütüğünde kayıtlı olan sınırlara göre çizildiğini anlattı.
Arazinin üzerinde bulunan binanın Bodrum Belediyesi tarafından ruhsatlandırıldığını ifade eden Orkun, "Bu taşınmaz 1980'li yıllarda özel mülkiyet bir taşınmaz olmuştur. Kamu arazisi değildir. Müvekkillerimiz de kendi özel mülklerinde olan taşınmazı bulundurmaktadırlar." dedi.
İnsanların bazı konularda eksik bilgiye sahip olduğunu kaydeden Orkun, şöyle konuştu:
"İnsanlar bölgenin tamamen halka açık olduğunu ve burada yasaya aykırı bir imalat ve mülkiyet bulundurulduğunu iddia ediyor. Ama işin gerçeği böyle değil. Burası özel mülkiyet ve otel binası. Bu binaların hepsi de kadastro da tescilli binalar. Kamu arazinin gasp edildiği iddiası tamamen gerçekten uzak ve iftira niteliğinde beyanlardır."
Orkun, konuyla ilgili hukuki sürecin devam ettiğini, özel araziye giren kişilerin Türk hukukuna göre konut dokunulmazlığını ihlal ettiğini öne sürdü.