8 parmağıyla 60 yıldır tahta kaşık yapıyor

Bodrum'un Sazköy Mahallesi'nde yaşayan Sarı (73), genç yaşlarda hayvan otlatırken dedesinden kalma tüfeğin ateş alması sonucu elinden yaralandı.

Olayda sol elinin baş ve serçe parmağını kaybeden Sarı, hayat mücadelesinde azmini hiç yitirmedi. Çiftçilikle geçimlerini sağlayan ailesine yardım eden Sarı, bir taraftan da 13 yaşında merak saldığı ahşap kaşık oyma işinde yeteneğini geliştirdi. Sarı, sandal ve zeytin ağacından farklı boyutlarda yaptığı ahşap oyma kaşıkları, semt pazarlarında satmaya başladı.

- Kanseri yendi

İlerleyen yaşına rağmen zanaatini sürdüren ve yaptığı kaşıkları haftanın iki günü Sazköy'e 34 kilometre uzaklıktaki Bodrum'a giderek semt pazarında satışa sunan Sarı'ya 8 yıl önce prostat kanseri teşhisi konuldu. Bir dizi ameliyat geçiren Sarı, kanseri yenmeyi başardı ancak hayatını vücuduna bağlanan sonda ile sürdürmek zorunda kaldı.

- "Ağrıları, sızıları unutuyorum"

Sarı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçmiş yıllardaki gibi aşırı beden gücü gerektirmeyen küçük çaplı tarım ve hayvancılıkla uğraşmaya devam ettiğini ve özveriyle sürdürdüğü zanaatinin kendini iyi hissettirdiğini söyledi.

Dağda hayvan otlatırken yanındaki dedesinden kalma tüfeğin elinde parçalandığını ifade eden Sarı, "Genç yaştaydım. Bir tavşana ateş edeyim derken tüfek elimde parçalandı. O zamanın şartlarıyla hastaneye 5 saatte vardık. İki parmağımı kaybettim. Artık alıştım bu şekilde hayatımı sürdürüyorum." diye konuştu.

İyi ve kaliteli zaman geçirmek için oyma sanatını devam ettirdiğini ve sol elinin iki parmağının olmamasına alıştığını belirten Sarı, şunları söyledi:

"Her ağaçtan kaşık yaparım. Zeytin ağacından çok güzel desenli kaşık olur. Doğaya, dağa gidip malzeme kesip geliyorum. Hayat böyle geçiyor. Kültürümüzü de devam ettirmiş oluyorum. Bu işle uğraşarak kendimi iyi hissediyorum. Hastalığımı yendiğimi düşünüyorum. Gücüm yerinde. Yaya olarak Bodrum'a gitmek için gücüm var. Öyle hissediyorum."

- 73 yaşında eğitmen olmak istiyor

Elle ahşap kaşık oymacılığını gelecek nesillere taşımak istediğini de belirten Sarı, "Belediyenin de desteğiyle kurs açmak için çalışma başlattık. İlçe merkezinde haftanın bir günü 4 saat kurs verebilmek için belediyeye müracaat ettim. Talebe göre birilerine öğreteyim dedim. Tabii bu yetenek meselesi. 5-10 kişiye eser bırakabilirsek benim için ne mutlu. Bu sanat bitmesin istiyorum. Ben öldükten sonra kim yapacak? Uzak bir köyde yapan biri vardı, o da öldü. Yapan kalmadı." diye konuştu.

Sarı'nın eşi Gülsüm Sarı da eşinin bazen bir kaşığı yapmak için 3 saat uğraştığını sözlerine ekledi.