CRR'de muhteşem Müzik ve Dans gösterisi!

Şüphesiz alanlarının en dikkat çekici topluluklarında biri olan Brodsky Quartet, 8 Aralık Salı günü dinleyicilere son derece alacalı bir müzikal seçki sunacak. Kuruldukları 1972 yılından bu yana dünyanın tüm önemli merkezlerinde 2000’den fazla kez sahne alan ve birbirinden değerli 60 küsur yapıma imza atan yaylı çalgılar dörtlüsünün konseri, 20.00’de başlayacak. İçten gelen bir merak ve karşı konulamaz bir araştırma güdüsüyle, sayısız sanatsal yönelime yelken açmış, birbirinden farklı birçok yaratıcılık alanında varlık gösteren topluluk, unutulmaz bir programa imza atacak.   
 
Dünyanın en seçkin yaylı çalgılar dörtlüleri arasında anılan Kuss Quartet ile sıra dışı niteliklerle donanımlı, usta soprano Mojca Erdmann, 10 Aralık Perşembe günü CRR’ye konuk oluyor.
Canlı, nitelikli ve derinlikli yorumları ile büyük beğeni kazanan topluluk; Schumann, Beethoven, Mendelssohn Bartholy ve Kurtag’ın eserlerinden oluşan eşsiz bir repertuvar ile sahnede olacak.
 
Dünya çapında 63 platin ve 263 altın albüme, 2000’den fazla konsere imza atan Richard Clayderman, CRR Konser Salonu’nda hayranları ile buluşacak. Londra Royal Filarmoni Orkestrası, Tokyo Senfoni Orkestrası, Beejing Radyo Senfoni Orkestrası ve Şangay Filarmoni Orkestrası gibi prestijli orkestralar ile unutulmaz performanslar sergileyen ünlü müzisyen,       11 Aralık Cuma günü 20.00’de piyano başında harikalar yaratacak. Konserde, Clayderman’ın klasikleşmiş şarkılarına CRR Senfoni Orkestrası’nın yaylı sazlar üyeleri eşlik edecek. 

“Sonsuz kollu” dansçı María Pagés, CRR sahnesinde

“Sonsuz Kollu” dansçı olarak ünlenen María Pagés, kendisinin simgesel bir parçası olan “Autorretrato” adlı dans gösterisi ile CRR’ye geliyor. İspanya’nın Flamenko geleneğini New York’tan Hindistan’a, Meksika’dan Japonya’ya kadar tüm dünyaya taşıyan sanatçı, 13 Aralık Pazar günü 20.00’de İstanbullulara tadına doyulmaz bir akşam yaşatacak.
 
Flamenkonun evrimleşen çağdaş bir dans olarak yükselişinin öncülerinden biri olarak kabul edilen Pagés, 1990 yılında kurduğu dans topluluğu ile Endülüs Madalyası’ndan Ulusal Dans Ödülü’ne kadar birçok prestijli ödül almaya hak kazandı. İlk gösterimi 2008 yılında Tokyo Uluslararası Forumu'nda yapılan ve büyük bir başarı kazanan “Autorretrato” adlı sanatsal yapıtı ile flamenkoyu bir lisan gibi kullanan sanatçı, dansını düşüncelerini ifade etmede bir yol olarak görüyor.