"Ramazanda Kur'an endeksli programlar yapılmalı"
MURAT KAYA - Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zülfikar Durmuş, ramazan programlarında Kur'an-ı Kerim'in daha fazla anlatılması gerektiğini belirterek, "Ramazan ayında Kur'an endeksli ve Hazreti Peygamber ile sahabenin hayatını konu edinen programlar yapılması durumunda insanlar üzerinde çok daha fazla etkili olacaktır." dedi.
ABONE OLDurmuş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kur'an-ı Kerim'in yeryüzüne indirilmeye başlandığı ay olduğu için ramazanın diğer aylardan önemli olduğunu vurgulayarak, kişinin insan olma şuuruna, ramazan ayını hakkıyla anlayarak ulaşabileceğini söyledi.
Ramazanda oruç ibadetiyle nefis disiplininin sağlandığına işaret eden Durmuş, ibadetlerin bir bütün olduğunu ve bütün ibadetlerin hem maddi hem de manevi yönü bulunduğunu anlattı.
Prof. Dr. Durmuş, insanların ahlaki boyut noktasında zafiyet gösterebildiğini ifade ederek, "İnsanlar görünüşte yemiyor içmiyor ama manevi boyutuna geldiğimiz zaman bir Müslüman harama rahatlıkla bakıyor, yalan söyleyebiliyor, dedikodu yapabiliyor. Ramazanda şeklen yapılan ibadet ruhen yapılmıyor." dedi.
Ramazan ayına girilmesiyle televizyonlarda birçok dini programın yer aldığına dikkati çeken Durmuş, şunları kaydetti:
"Ramazan ayında özellikle Kur'an ayı olması nedeniyle Kur'an-ı Kerim kültürünün ve oradaki ana konuların insanlara anlatılması gerektiği kanaatindeyim. Aksi takdirde insanlar ramazanı şerifi yaşıyorlar ama bu ayda Kur'an'ın sahabeler üzerindeki olumlu etkilerine ve yaşantılarını değiştirmelerine çok fazla değinilmiyor. Ramazan programlarında Kur'an daha fazla anlatılmalı. Ramazan ayında Kur'an endeksli ve Hazreti Peygamber ile sahabenin hayatını konu edinen programlar yapılması durumunda insanlar üzerinde çok daha fazla etkili olacaktır. "
- Ekranda dini bilgi paylaşanlara dikkat
Dinin kimsenin tekelinde olmadığını ve herkesin anlatabileceğini aktaran Durmuş, bunu anlatacak kişinin dini ilim bakımından belirli bir donanıma sahip ve eğitim almış olmasına özen gösterilmesi gerektiğini vurguladı.
Durmuş, anlatılanların halk üzerinde tesirli olabilmesi için ilmin yanında ihlas ve samimiyetin de bulunması gerektiğine işaret ederek, ilim yolunda ilerlemeye çalışanların bu konuda daha hassas olduklarına dikkati çekti.