Işid Musul'u neden işgal etti?

Irak Şam İslam Devleti (IŞİD), Suriye'den sonra Irak'ta da bir takım güçlerin talimatıyla işgale başladı.

ABONE OL
GİRİŞ 11.06.2014 11:17 GÜNCELLEME 11.06.2014 11:54 Ortadoğu
Işid Musul'u neden işgal etti?

637 tarihinde Müslümanların eline geçen Musul, uzun yıllar Osmanlı Devlet'i idaresinde kaldı. Mondros Mütarekesinden sonra İngilizler tarafından işgal edildilen Musul, Mütarekeden sonra işgal edildiği için Misak-ı Milli sınırları içerisinde yer alıyordu. İngiltere zengin petrol kaynaklarına olan yakınlığı sebebiyle Musul'u Türklere vermek istemiyordu. Musul Meselesi Lozan'da çözümlenemedi. Musul Sorunu, Lozan Antlaşmasından sonra Türkiye ile İngiltere arasında uzun süre anlaşmazlık konusu olduktan sonra 1926'da yapılan Ankara anlaşmasıyla çözümlendi ve Musul Irak sınırları içinde kaldı. Bugün de, özerk Kürt bölgesi ile Federal Irak devleti arasında belirsiz bir statüye sahiptir.

MUSUL NEDEN KAYBEDİLMİŞTİ

Türkiye henüz Milletler Cemiyeti’ne üye bile değilken İngiltere’nin örgütün en etkili üyesi olması ve Türkiye’nin yeni savaştan çıkan ve iyice yorgun düşen ordusuyla, İngiltere ile savaşı göze alamaması Musul’un Türkiye aleyhinde sonuçlanmasında önemli etkenlerdir. Ancak Türkiye’nin Adalet Divanı’na temsilci göndermemesi ve Estonyalı generali Türkiye topraklarına sokmayarak onun bölgedeki Hıristiyanlara baskı yapıldığına dair bir rapor düzenlemesinin etkisi de göz ardı edilemez. Musul sorunu sırasında patlak veren Şeyh Sait ayaklanması, Türkiye’nin Türklerle Kürtlerin kader birliği içinde olduğu tezini İngiltere lehine dönüştürmüştür. 3 Mart 1924’te Halifeliğin kaldırılmasını İngilizler, dünya Müslümanlarını Türkiye aleyhine etkilemede çok iyi kullanmışlardır. Tüm bunların yanında Türkiye’nin bölgedeki savaş tehdidini bir an önce yok ederek ülkedeki reformlara başlamak istemesi ve yeni kurulan cumhuriyetin başkentinin dahi yabancı ülkelerce tanınmaması asıl nedenler arasında sayılabilir.

LOZAN'DA ALAMADIĞIMIZ MUSUL SORUN OLDU

Lozan'da topraklarımıza katamadığımız Musul bugün Türkiye önüne konan büyük bir sorun haline geldi. IŞİD adlı örgüt harekete geçti ve Musul'u ele geçirdi. Örgüt zaten uzunca bir zamandır petrol kuyularını ve koridorları hedef alan bir saldırı stratejisi izliyor.

50 BİN PEŞMERGE HAZIR KITA

Irak Genelkurmay Başkanı Babekir Zebari, IŞİD'in eylemlerinin kabul edilemez olduğunu ve öncelikli olarak Kerkük'ü koruma altına alacaklarını söyledi. Irak Ordusu'nun Musul'u çatışmadan IŞİD'e bıraktığını iddia ederek Başbakan Maliki'yi suçlayan Kürt Yönetimi ise 50 bin peşmergenin hazır bekletildiğini duyurdu. Kürt parlamentosu olağanüstü toplandı. IKBY Başbakanı Neçirvan Barzani, 'Irak güvenlik güçleri, Musul'un emniyetini sağlamada bozguna uğramıştır' dedi.

TÜRKİYE MUSUL'A GİREBİLİR Mİ?

1926 Ankara Antlaşması'nın ilgili 6. maddesinin orjinal hali şöyledir: “ Tarafeyni âliyei âkideyn bir veya bir kaç müsellâh eşhasın civar hudut mıntakasında yağmagerlik veyahut şekavet icrası maksadiyle vukubulacak istihzaratına yedi iktidarlarında bulunan bilcümle vesait ile muhalefet etmeği ve bunların huduttan müruruna mâni olmaşı mütekabilen taahhüt ederler.”

Bugünkü Türkçeye çevirirsek: “ Taraflar bir veya birkaç silahlı kişinin sınır bölgesinde yağma veya eşkiyalık yapmak amacıyla girişecekleri hazırlıklara, sahip oldukları bütün vasıtalarla karşı koymayı ve bunların sınırdan geçmelerine mani olmayı karşılıklı olarak taahhüd ederler.”

1. KÖRFEZ SAVAŞI'NDA ÖZAL GİRMEK İSTEMİŞTİ

Turgut Özal'ın Cumhurbaşkanlığı döneminin en önemli olayı 1. Körfez Savaşı'dır. Bu olayda çok aktif rol almıştır. Petrol kaynaklarının kontrolunu elinde tutan Saddam Hüseyin'in Türkiye için büyük bir tehlike teşkil ettiğini ve Saddam’ın bölgeyi hakimiyeti altında tutmasına izin verilemeyeceğini savundu. Saddam’ın uzaklaştırılması için mümkün olan herşeyin yapılması konusunda fikren ve siyasi açıdan son derece istekliydi. Bu nedenle ABD'ye bu konuda açık destek verdi.Türk Ordusunun da katılıp, Misak-ı Milli sınırları içinde olan Musul ve Kerkük'e girilmesini isteyince, zamanın Genelkurmay Başkanı Necip Torumtay görev süresi sona ermeden 3 Aralık 1990 tarihinde kendi isteği ile Genelkurmay Başkanlığı görevinden emekliye ayrıldı; görevden ayrılmasına sebep olarak da 1. Körfez Savaşı'nda hükümetin tutumuna tepki olduğu öne sürüldü. Korkut Özal anılarında Musul ve Kerkük'ün o günün şartlarında geri alınmasına ramak kaldığını dönemin ABD başkanı Baba Bush ile anlaşma sağlandığını ancak ordunun içindeki bir takım yapıların bunun önüne set çektiğini söyler.

MUSUL VE KERKÜK PETROLLERİ ABDÜLHAMİD HAN'IN TAPULU MALI

Musul-Kerkük toprakları Abdülhamit’in özel mülkü, o anlamda hukuki olarak bitmiş değil. Dış politika, devlet politika açısından anlaşmalar yapılmış, imza atılmış, bir karar verilmiş ama özel mülkiyet anlamında Hanedan davalar açtı, açıyor, devam ediyor. Bu yüzden ileri tarihlerde nasıl bir karar çıkar orası da ayrı bir tartışma konusu.

ORTADOĞU'NUN BAŞKA YERLERİ DE TAPULU MAL

Abdülhamit tahttan indirilmeden önce Musul-Kerkük gibi petrol olan bölgeleri, stratejik bölgeleri özel mülkiyeti haline getirmiş. Sadece Ortadoğu’nun değişik yerlerinde değil, mesela Selanik’te de, Anadolu’da da Abdülhamit’in toprakları, mülkleri var. Kendi mülkiyetine almış, Hazine’ye, Hassa’ya koymuş.

HUKUKİ SÜREÇ DEVAM EDİYOR

Uluslararası hukukta, o toprak işgal edilse dahi kişi mülkiyetine dokunulamaz. Abdülhamit’in kendi mülkiyeti haline getirdiği bu topraklardan biz 1. Dünya Savaşı’ndan sonra süratle feragat etmişiz. İttihatçılar, Abdülhamit’in özel mülk haline getirdiği bu mülkleri, toprakları özel mülkiyetten çıkarmak için adımlar atmışlar ama o adımlar da hukuki olarak tamamlanmamış, yarım kalmış çünkü onaylanması gerekiyor. Hukuki prosedür bitmemiş.

IŞİD'İN İŞGALİ NE ANLAMA GELİYOR?

IŞİD'in bu işgali ilk başta akıllara Türkiye ve Kuzey Irak arasında yapılan petrol anlaşmasını getirdi. Çünkü bu eli kanlı terör örgütünün işgal ettiği alanlar petrol yataklarının olduğu Felluce, Ramadi, Musul ve Türkmen kenti Tuzhurmatu. 

TANKLARI VE SİLAHLARI BIRAKIP KAÇTILAR

Ankara-Erbil ittifakına yönelik baskıların arttığı bir dönemde IŞİD, Musul'u ele geçirdi. Irak merkezi yönetimi Musul'u korumak için bir tek adım atmadı. Askerler hiçbir direniş göstermeden kenti terk etti. Tankları, silahlarını bırakarak kaçtılar. Irak merkezi hükümeti başbakanı Maliki yardım çağrısında bulundu. BM, AB ve Arap Birliği'ne yalvardı.

TÜRKMENLERİN DURUMU

Irak'ın Musul kentinin büyük bölümünü IŞİD'in ele geçirmesi civardaki Türkmen ve Kürt yerleşim birimlerinde endişeye neden oldu.

Musul merkeze bağlı Reşidiyye, Akkoyunlu ve Karakoyunlu gibi Türkmen mahallerinde endişeli bir bekleyiş var.

Pazartesi akşam saatlerinde başlayan çatışmalar sonucunda gece 23:00 itibariyle Musul Valilik binası düştü ve il meclisi üyeleri akşam saatlerinden itibaren kenti terk ederek Kürt bölgesine ve güneye kaçtıkları belirtildi.

Aynı endişe Musul sınırına yakın Telafer bölgesinde de sözkonusu. Nufusunun tamamına yakını Türkmen olan Telafer’de Sünni ve Şiiler birlikte yaşıyor.

Musul’da buluna Türk başkonsolosluğu etrafında Irak hükumetine ait hiç bir güvenlik unsuru kalmadı. Başkonsolosluğun güvenliğini binada görevli az sayıda özel harekat memuru sağlıyor. Ancak şu ana kadar herhangi bir saldırı veya çatışma yaşanmadı.

KIBRIS BARIŞ HAREKATINA BENZER BİR OPERASYON

Türkiye Türkmenler'e yapılacak herhangibir saldırı karşısında anında harekete geçecek konumda. Tıpkı Kıbrıs'ta olduğu gibi soydaşlarının hakkını korumak için yaptığı barış harekatı gibi Musul'da da aynı tutumu sergileyebilir.

AMAÇ KUZEY IRAK İLE YAPILAN ANLAŞMALAR

Koca bir ordunun tankları bile bırakıp kaçması oyunun göz göre göre geldiğini gösteriyor. Musul ve Kerkük'te yaşanacak karışıklığın ardından BM'den istenecek yardımın ardından bölge karşacak ve Türkiye ile Kuzey Irak arasında yapılan ticari anlaşmalar seketeye uğrayacak.

BARZANİ VE KUZEY IRAK'IN TUTUMU

Kuzey Irak'ın tüm bu olaylardan sonra tavrı çok net. Barzani yönetimi Türkiye'nin yanında bir tavır gösterirken Irak merkezi hükümetine de sert tepki gösterdi. Neçirvan Barzani Maliki'ye yönelik sert açıklamalarda bulundu. 'Irak güvenlik güçleri, Musul'un emniyetini sağlamada bozguna uğramıştır' dedi. Kürt bölgesine yönelik herhangibir saldırıda Barzani'ye bağlı peşmerge kuvvetleri kırmızı alarma geçmiş durumda. Yani IŞİD ne Türkmen bölgesine ne de Kürt bölgesine elini kolunu sallayarak girme selahiyetine sahip değil.

ABD'NİN VE ULUSLARARASI GÜÇLERİN TAVRI

ABD, Barzani yönetimi ve Türkiye'nin yaptığı petrol anlaşmalarına onay vermese de engel olmadı. Paranın Halk Bankası üzerinden dönmesine ise alenen karşı çıktı. Şimdi IŞİD'in bu işgali karşısında tarafını bakalım kimden yana kullanacak?

Rusya tüm gücüyle bu konuda Irak merkezi hükümetinin yanında yer alacağı tartışma götürmez. Maliki'nin en büyük destekçisi olan İran'ın da bu konudaki tavrı net. Irak Şii kontrolünden çıkmasın.

El Kaide'den ayrılarak kurulan bu örgütü kısaca tanıyalım:

SURİYE VE IRAK'TA NERELERİ KONTROL EDİYOR?

IŞİD, Suriye’de Mumbuc, petrol zengini Rakka ve Irak sınırına yakın Deyr Ez-Zor kentlerini elinde tutuyor. Irak’ta ise Anbar eyaletindeki Felluce ve Ramadi’de etkili. Son olarak Musul kentini de ele geçirdi.

ASKERİ GÜCÜ NE KADAR?

IŞİD’in Suriye’deki askeri gücünün 6-7 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Savaşçılarının çoğunluğu yabancılar. Irak’taki silahlı üyelerinin sayısının ise 10 binin üstünde olduğu tahmin ediliyor.

ESED İLE KOL KOLA

Suriye muhalefeti IŞİD’in Suriye’de devrimin sabote edilmesi için Şam yönetimince desteklendiğini iddia ediyor. Şam rejimi Suriye’de muhaliflerin elindeki bölgelere düzenli olarak varil bombası atarken, IŞİD’in kontrolündeki bölgelere saldırmıyor. IŞİD, Rakka’da çıkardığı petrolü de Suriye rejimine satıyor.

KAYNAK : Haber7