ABD ve İsrail köşeye sıkıştı

Başbakan Erdoğan'ın 'Arap Baharı' turununu değerlendiren uzmanlar dünyanın Ortadoğu'da değişim istediğini, İsrail ve ABD'nin köşeye sıkıştınığı söylediler.

ABONE OL
GİRİŞ 16.09.2011 11:51 GÜNCELLEME 16.09.2011 11:51 Ortadoğu
ABD ve İsrail köşeye sıkıştı

TRT Haber’de dün akşam yayınlanan ve Gazeteci Faruk Bilgin’in sunduğu  Açı Programında Başbakan Erdoğan’ın “Arap Baharı” turu masaya yatırıldı… Sedat Laçiner, Gökhan Çetinsaya, Beril Dedeoğlu ve Vedat Bilgin’in görüşleriyle katıldığı programda önemli açıklamalar yapıldı.

DÜNYA FİLİSTİN SINAVI VERECEK

Prof. Dr. Beril Dedeoğlu, Başbakan Erdoğan’ın Mısır ziyaretinin değerlendirirken, Kaç ülkenin başbakanı bir ülkeye gittiğinde böyle karşılanır belli ki Mısır halkı başbakanı izliyor. Bu üçlü ziyaretin en önemlisi Mısır çünkü Türkiye’nin Mısır’la askeri ve stratejik anlaşmaları vardı ve bunların devamlılığı çok önemli.” dedi.

Filistin konusunda büyük devletlerin sınav olacağını söyleyen Dedeoğlu, ABD’nin pozisyonunu zor olduğunu dile getirdi.

ABD KÖŞEYE SIKIŞTI

Mavi Marmara, Filistin’in tanınma meselesi, Mısırlıların öldürülmesi gibi olayların Filistin’in tanınma sürecini hızlandıracak etkenler olduğunu belirten Dedeoğlu; “ABD de sıkışmış vaziyette çünkü İsrail geri adım atmıyor. İsrail geri adım atmayacak ama Filistin Devleti de getirip koyacak dilekçesini...  Türkiye Filistinlilere ‘İki ayrı Filistin devleti olmayacak ben sizin için burada risk alıyorum derken Mısır’a da (muhtemelen Libya’ya ve Tunus’a da) siz ne yaptınız Filistin devleti için ya da bundan sonra ne yapmayı düşünüyorsunuz diye soracak. Eğer bu ülkeler tavır koymazlarsa Türkiye de ona göre pozisyon almak zorunda. Türkiye ABD’ye Arap halkının Türkiye sevgisi üzerinden mesaj veriyor. ‘Eğer yeni Arap yönetimleriyle ittifak kurmak istiyorsan  İsrail alanından çıkacaksın. Çıkış yolu buradan geçiyor ve ne yazık ki Filistinden çıkıyor’ diyor.” Yorumunda bulundu.

ABD DEĞİŞİM İSTİYOR

Prof Dr. Sedad Laçiner, Suudi Arabistan’ın İsrail’e tepki göstermediğini belirterek, Suriye’deki tepkilerin de kontrollü olduğunu söyledi.

Prof. Laçiner Arap dünyasındaki gelişmeleri şöyle değerlendirdi; “ Arap yönetimlerinin İsrail’den daha fazla sevmediği tek şey halk hareketidir, halk yürüyüşüdür çünkü bu yürüyüş sokağın bir tarafında başlar ama ne tarafında biteceği kestirilemez. Mübarek döneminde de İsrail karşıtı gösteriler hep bastırıldı ve belli bir seviyenin altında tutuldu.  İsrail aleyhtarı, anti-semitik ifadeler Mısır devletinin yarı-kontrolündeki gazeteler tarafından kullanılır, halkın duyguları bir şekilde çekilmeye çalışılırdı. Tahrir’den sonra Mısır demokratikleşmedi ama halkın tepkisi göz ardı edilemeyecek hale geldi.  En son Temmuz ayında Refah kapısında İsrailli askerlerin beş Mısırlı polisi öldürmesi ve İsrail’in özür dilemeyip, tazminat ödememesinin ardından bu olay yeniden alev aldı ve sokak yeniden hareketlendi.”  

SOKAĞIN LİDERİ ERDOĞAN

Laçiner, hareketlenen sokağın liderinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğunu belirterek, “Erdoğan, Müslüman dünyanın söylemek istediği ama yutkunduğu şeyleri bir devlet başkanı olarak bir devlet başkanına haykırdı. Arap halkları kendi yönetimlerinde göremediği  ama görmeyi çok istediği insani milli, dini bir duygu patlaması yaşıyor. Türkiye bunu ırkçılıkla, dincilikle yapmıyor. Türkiye Arap halkına demokrat olmamız gerektiğini, hatalarımızı söylüyor. Bu gerilik nedir? Bu ilkellik nedir? diyor.  Bir de niye İsrail gibi küçücük bir devletin karşısında  aşağılanmayı kabul ediyoruz diyor. Dolayısıyla coşkuyla karşılanıyor.” dedi.

Prof. Laçiner ABD’nin yaşadığı kriz nedeniyle bölgeye çok fazla müdahale edemediğini ve ABD’nin bölgede değişim istediğini belirti.

KÜRESEL SİSTEME ENGETRE OLMUŞ BİR ORTADOĞU

Laçiner şöyle konuştu;  “Filistin meselesinin kapanmasını, İsrail’in yenilenmesini, diktatörlerin gidip kapitalist-küresel sistemle entegre olmuş bir Ortadoğu istiyor. Bu önderlikte de Türkiye’nin başı çekmesinde fayda görüyorlar çünkü Türkiye konuşulabilir, müslüman, seküler, demokrat bir ülke. Türkiye, makul olmaya çalışan ama marjinal kalmış Müslüman kardeşler gibi veya Hamas gibi örgütlerin de öykündüğü bir ülke”