Sahursuz oruç unutkanlığa sebep
Uzmanlar, sahura kalkmadan tutulan orucun unutkanlık yapacağını söylüyor.
ABONE OLYazar, sahurda et, süt, peynir, yoğurt, yumurta ve bu besinlerden yapılan yemeklerin tüketilmesini de önerdi.
Keyveni Kurumsal Hazır Yemek Gıda Mühendisi ve Kurumsal Beslenme Uzmanı Burcu Alkışoğlu Yazar, Ramazan ayında oruç tutanlara iftar ile sahur uyarılarında bulundu.
Yazar, Ramazan'da oruç tutanların normal beslenme biçimini bir anda değiştirdiğine işaret ederek, "Bilhassa günün büyük bölümünü dışarıda geçiren çalışan kesim, gün içinde fiziksel ve zihinsel olarak da görece çok efor sarf ettiği için bu ani değişimin bilhassa onlar üzerindeki olumsuz etkileri daha büyüktür. Diğer yandan esasında Ramazan, sindirim sistemimiz için bir rahatlama (detoks) fırsatıdır. Fakat senelerdir yerleşmiş bir takım yanlış alışkanlılarımız ve ikram odaklı misafirperverlik anlayışımız bu fırsatı elimizden almaktadır. Birbirinden ağır, yağlı ve bol kalorili yiyeceklerle yapılan iftarlar sayesinde bir ay sonunda elimizde daha sıhhatsiz bir beden ile fazla kilolar kalabilmektedir." ifadelerini kullandı.
Orucun olumsuz etkilerini olumluya çevirme, kilo verip rahatlamanın iyi bir beslenme programına bağlı olduğunu dile getiren Yazar, şöyle devam etti:
"Sıhhatli bir Ramazan için temel şart aldığımız besinlerin beşte ikisinin sahurda, beşte üçünün ise iftarda tüketilmesidir. Ramazan'da öğün sayısını bire indirmek, mide asit salgısını arttıracağı için sakıncalıdır. Ayrıca sahura kalkmadan oruç tutmak, uzun saatleri bulan açlık süresini daha da arttıracağı için halsizlik, baş ağrısı, baş dönmesi, yorgunluk, dalgınlık, unutkanlık, dikkat kaybı ve uyku eğilimine neden olur ki bunların hepsi verimde gerilemeleri tetikler.
Bilhassa içinde bulunduğumuz yaz aylarında uzun saatlerde metabolizma süratle yavaşlayacağı için kısa sürede ve çok miktarda besin tüketimi kan şekerinin ani oynamalarına neden olacaktır. Bu sebeple iftar öğününü zamana yayarak yemek, porsiyonlar arasında yaklaşık yirmişer dakikalık molalar vermek ve ardından hiç değilse yarım saatlik bir yürüyüş yapmak, besinlerin sindirimine yardımcı olacak ve metabolizmanın derlenip toplanmasına mümkün kılacaktır."
Dengeli beslenmenin önemine vurgu yapan Yazar, şunları kaydetti: Ramazan'da 4 ana besin grubundan da dengeli bir biçimde tüketmeye ehemmiyet verilmelidir. Sahurda ve iftarda, süt ve süt ürünleri, tahıllar, et-yumurta, kuru baklagiller, sebze ve meyvelerden oluşan bir menü sıhhatli bir Ramazan ayı geçirilmesine yardımcı olacaktır. İftar öğünlerinde çorba eksik edilmemeli; bilhassa sebze, mercimek, tarhana türü çorbalara öncelik verilmelidir.
Ramazan sıcak yaz günlerine geldiği için; tuzlu yiyecekler, turşular, tuzlu ayran, tatlılar, ağır börekler, susamayı, acıkma hissini artıran, süratli kilo alınmasını tetikleyen bol karbonhidratlı, glisemik endeksi büyük yiyeceklerden uzak durulmalıdır.
Sahurda, emilimleri yavaş olan ve kan şekerini daha yavaş artıran et, süt, peynir, yoğurt, yumurta ve bu besinlerden yapılan yemekler tüketilir ve bunların tuz miktarlarına dikkat edilirse, gün boyu susama ve açlık hissi minimuma inecektir.
İftarda ise kızartmalar, hamur işleri, acılı-baharatlı yemekler yerine sebze çorbaları, haşlama veya ızgarada pişirilmiş yemekler ile bol salata tercih edilmelidir. İlla yenilecekse tatlı olarak görece masum tatlılar tercih edilebilir. Hurma, güllaç, sütlaç, tel kadayıf ve taze meyveler örnek olarak verilebilir.
Yeterli sıvı alımı da yaz ayları için ve gün içinde bedenen çalışmak durumunda olanlar için hayati önem arz etmektedir. Oruçla birlikte gün boyu artan sıvı ihtiyacı iftarla sahur arasındaki sürede karşılanmalıdır. Bol ve soğuk su yavaş yavaş ve oturarak içildiğinde kilo vermeye de yardımcı olacaktır. Günlük 2- 2,5 litreden az olmamak kaydıyla su dengeli bir biçimde tüketilmelidir. Yemeklerin sindiriminin kolaylaşması için yemek aralarında sıvı alınmalıdır. Toplumumuzda çay tüketimi yaygındır, ancak çay veya kahve tüketimi yemekten 45
50 dakika sonra olmalıdır."
Sakıncalı besin gruplarına da değinen Gıda Mühendisi Burcu Alkışoğlu Yazar, şu ikazları yaptı:
"Hipertansiyonu, kalp-damar ve böbrek hastalıkları, diyabeti, ülser veya gastriti olanlar, psikolojik problemi olan ve ilaç kullanan hastalar için uzun süreli açlık olumsuz etkilere neden olabilir, oruç tutmak sakıncalar doğurabilir; ani ölümlere kadar varan sağlık sorunları yaratabilir. Bu durumlarda doktor ve diyetisyen önerilerine dikkat edilmelidir. Ramazanda, gebe ve emzikli kadınların, yaşlıların, ağır işte çalışanların da dikkatli olması ve bu kişilerin oruç tutmalarının sakıncalar doğurabileceği bilinmelidir."