Elektrikli araçların geleceği Türkiye'de konuşuldu

Her biri alanında uzman yerli ve yabancı mühendisler, otomotiv endüstrisindeki elektrikli araç dönüşümünü tüm yönleriyle ele almak üzere ''Uluslararası Otomotiv Mühendisliği Konferansı - IAEC'' için İstanbul'da buluştu.

ABONE OL
GİRİŞ 12.11.2019 16:36 GÜNCELLEME 12.11.2019 16:36 OTOMOBİL
Elektrikli araçların geleceği Türkiye'de konuşuldu

Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB), Otomotiv Teknoloji Platformu (OTEP) ile Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) tarafından düzenlenen ve Amerikan Otomotiv Mühendisleri Birliği’nin (Amerikan Society of Automotive Engineers - SAE International) desteklediği IAEC 2019’un bu yılki ana teması “Elektrikli Araç Teknolojileri ve Geleceği” oldu. 

 

''Avrupa ve ABD, Çin’i takip ediyor"

 

Konferansın açılış konuşmasını yapan Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı ve IAEC 19 Konferansı Başkanı Günay Anlaş, dünyada elektrikli araçlara olan ilginin artarak devam ettiğini belirterek, “Yaklaşık 10 yıl önce 1 yılda satılan elektrikli araç sayısı binler mertebesindeyken, günümüzde milyonlardan bahsediyoruz. Bu konuda en büyük paya sahip olan Çin’in ardından Avrupa ve ABD gelmekte.

Türkiye’de ise geçtiğimiz yıl, devlet ve sanayicilerin işbirliği ile elektrikli otomobil üretimi için çalışmalara başlandı. Bununla birlikte elektrikli araç bataryalarının nerede dolumunun yapılacağı, elektrikli araçların menzilleri, elektrikli araçların ve üretimlerinin çevreye zarar verip vermediği, kullanılan   elektriğin hangi kaynaklardan üretileceği ve araç maliyetleri gibi pek çok soru gündemi oluşturmaktadır” dedi.
 
“Menzil 4 kat arttı, maliyetler yüzde 80 düştü” 

Konferansa ana konuşmacı olarak katılan dünyanın en büyük lityum batarya üreticisi CATL şirketinin kıdemli yöneticisi Robert Lai,“Günümüzde elektrikli araçların pazara giriş oranları yüzde 5’lere kadar çıktı ve elektrikli araçların pazar adetleri 1 milyonu aştı. Toyota, VW ve BMW gibi elektrikli araç teknolojilerini çok erken bir dönemde kabul eden üreticiler, performans ve maliyet açısından önemli geliştirmelere imza atıyorlar.

Şarj altyapısına bakıldığında dünya çapında 350 kWh değerlerine ulaşan istasyonlar kurulmaya çalışılıyor. Geçtiğimiz 10 yıla göre batarya menzilleri dört katına kadar çıktı. Bunu yaparken de yaklaşık yüzde 80 oranında batarya maliyetleri düşürüldü. Yakın gelecekte elektrikli araçlar bu anlamda konvansiyonel araçlarla eş değer rekabete ulaşacak, hatta daha iyi fiyatlara satışa çıkacak” diye konuştu.