Kurtulmuş'tan gelir dağılımına 'hakça' eleştiri
AK Parti Genel Başkanı Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Türkiye'de gelir dağılımında hâlâ sorun olduğunu söyledi. "Gelirin hakça dağılımı sosyal yardımlarla değil, sosyal politika tedbirleriyle" olur diyen Kurtulmuş asgari ücretin de vergi dışı kalması gerektiğini söyledi.
ABONE OLErdoğan Süzer'in haberi
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ekonomik İşler Başkanı Numan Kurtulmuş, ekonomide yeni hedeflerinin gelir dağılımı adaletsizliğini giderip orta sınıfı büyütmek olduğunu açıkladı. Kurtulmuş, yerli bir kredi derecelendirme kuruluşu oluşturmak istediklerini de belirtti.
DOKTORAM ORTADİREK ÜZERİNE
Kurtulmuş, partide aldığı yeni görev sonrası ileriye dönük hedeflerini anlattı. Ekonomideki öncelikleri arasında orta sınıfın güçlendirilmesi, gelir dağılımı adaletinin sağlanması olduğunu ifade eden Kurtulmuş, " Bu konuya daha fazla öncelik vereceğiz. Orta sınıf hem Rahmetli Turgut Özal ve Necmettin Erbakan hem de Ak Parti'nin üzerinde oturduğu, gücünü aldığı bir sınıftır. Orta sınıfın güçlenmesi sağlıklı ekonomi için şart. Benim zaten doktoramın konusu orta gelir grubunun güçlendirilmesidir" dedi.
Kurtulmuş, şu değerlendirmeyi yaptı: " Sanayi kapitalizmi geçmişte orta sınıfı güçlendirmeyi başardı. Otomotiv gibi sanayide çalışan nitelikli ve yarı nitelikli insanlar iyi paralar kazanıp gelirini yükseltti. Ancak artık bu geniş kesimin yüksek ücretler kazanma dönemi bitti.
Teknolojideki gelişme refahı artırdı. Ancak yazık ki az sayıda insan çok para kazanıyor. Bütün dünyada bölüşüm sorunu var. Gelir paylaşımı tabana yayılamadı. Milli gelir artıyor ama ortalama insan bundan yeterince yararlanamıyor. Gelirin hakça dağılımı sosyal yardımlarla değil, sosyal politika tedbirleriyle olabiliyor. Asgari ücretin tamamının vergi dışı bırakılması, dolaylı vergilerin payının azaltılması, sermaye birikiminin hızlandırılması gerekiyor. Tabii bunlar benim şahsi düşüncelerim."
ÜÇ AYRI EKİP
Başkan Numan Kurtulmuş, ekonomiyle ilgili yeni hedeflerini geliştirmek ve politikalar üretmek için "Çalışma Grubu" "İzleme Grubu" ve "Danışma Grubu" adı altında üç ayrı birim oluşturduklarını söyledi.
Bürokratlar, akademisyenler, sivil toplum kuruluşu yöneticilerinin bu gruplarda yer alacağını anlatan Kurtulmuş, ekonomi bakan ve bürokratlarıyla düzenli toplantılar yapacaklarını, politikalar üreteceklerini, illerin ekonomi potansiyellerini açığa çıkarmaya yönelik araştırmalar yapacaklarını, sivil toplum kuruluşları ile Dünya Bankası ve IMF gibi uluslar arası ekonomi kuruluşlarıyla kurumsal düzeyde kalıcı ilişkiler kurmaya dönük faaliyetler yürüteceklerini söyledi.
MODEL ÜLKE OLACAK
Başkan Kurtulmuş, ekonomik krizlerin analizi, başta Arap sermayesi olmak üzere yabancı sermayeyi çekmeye yönelik fazladan neler yapılabileceği ile yerli bir kredi derecelendirme kuruluşu oluşturma gereği gibi konulara da çalışacaklarını belirtirken, "Türkiye demokratikleştikçe ekonomi daha ileriye gidiyor. Bu yönüyle Türkiye örnek olacak. Singapur, Tayvan modelleri içerisinde demokrasi olmayan kalkınma modelleri. Bizim kalkınmanın içerisinde demokrasi de var. Bu yönüyle dünyaya örnek olmayı hedefliyoruz" dedi.
DARBELERLE YÜZLEŞMEK TARİHİ ADIM
Darbeleri Araştırma Komisyonu'nun hazırlamış olduğu raporun Meclis Başkanı'na takdim edilmiş olmasının Türkiye'nin darbelerle yüzleşmesi noktasında önemli bir adım olduğuna dikkati çeken Numan Kurtulmuş, ''Türkiye'nin darbelerle yüzleşmesi tarihi bir adım. Biz burada, geçmişe dönük rövanşist mantıkla bunları gündeme getirmiyoruz.
Eğer Türkiye'nin dünya dengelerini değiştirecek önemli bir devlet olmasından bahsediyorsak, bunun en önemli ilk adımı Türkiye'nin geçmişinden emin olmasını sağlamaktır'' ifadelerini kullandı. Kurtulmuş Türkiye'nin yeni Türkiye'yi kuracak olan hukuki ve siyasi sistemi inşa etmesi gerektiğini söyledi.
Anadilde savunma hakkının Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Komisyonu'ndan geçmiş olmasının Türkiye için önemini anlatan Kurtulmuş, şunları kaydetti: ''Aslında bu, pratikte yıllardır uygulanan bir şeydir. Mahkemede 'Ben Türkçe'yi çok iyi bilmiyorum' diyenlerin kendilerini daha iyi ifade edecekleri bir dilde savunma yapması zaten birçok mahkemede yargıçların müsaade ettiği bir husustu. Bunun suistimalini önlemek için AK Parti kanun teklifi verdi."