Arınç: Başbakan'ı tehdit ettiler!

Başbakan yardımcısı ve Hükümet sözcüsü Bülent Arınç dershanelerle ilgili önemli açıklamalar yaptı.

ABONE OL
GİRİŞ 02.03.2014 22:03 GÜNCELLEME 03.03.2014 14:43 Partiler
Arınç: Başbakan'ı tehdit ettiler!

Bir televizyon programında soruları yanıtlayan Arınç, "Başbakan Erdoğan'ın dershaneler üzerinden  tehdit edildiğini söyledi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Arınç'ın açıklamalarından satırbaşları:

"(Bu dershane işinden vazgeçin) diyemez bize kimse. Bu bir siyasi karar. Bazen doğru olur bazen yanlış olur. Yanlış olursak bunun sonucunu yine siyaseten görürüz. Ama doğru olursa gençlerimiz kazanır. Bunun karşılığı 'ben de seni yıkarım, ben de seni dinamitlerim, benim de elimde kasetler var, ben bunları piyasaya sürersem' dediğiniz zaman kimse onlar, o zaman bunlar dershaneler üzerinden cemaate mensubiyetlerini iddia ettikleri kişiler. Başbakanın bizzat kendisine, 'elimizde bunlar var. Biz bunları piyasaya süreriz, hükümetiniz bunlarla karşı karşıya kalır, bu işten vazgeçin...' Yiğit adam bizim Başbakanımız. Bunların altında kalacak adam değil. 'Elinizden geleni ardınıza koymayın, Bu işi yapacağız. Siz de ne yapacaksanız yapın' dedi. 

Sonra onlar devam ettiler her akşam televizyonlarında. 11 senedir gazetelerinde görmediğimiz başlıklar, muhalefetin ne kadar iri kıyım adamı varsa onun ağzından hükümete küfür etmekler, hakaret etmekler... Bunlar tutmadı, 17 Aralık'ta da bu kaset dolayısıyla bu bakan, bakan çocukları vesaireler. Bir baktık ki işin iki boyutu var. Bir soruşturma yapılacak, bir soruşturmadan sonra da insanlar gözaltına alınacak, ondan sonra tutuklanacak. Belki ondan sonra da iddianameyle dava açılacak belki. Bizim bildiğimiz yargı süreci bu ama bir yerdeki bir savcıyla bir yerdeki bir emniyet müdürü, bir yerdeki bir başka eleman, bir yerde bir başka bürokrat bir zincir oluşturmuşlar sadece kendileri biliyor ne yaptıklarını. Amiri bilmiyor, memuru bilmiyor ve hatta birilerini pasifize etmişler kendi görevlerinin üzerine almışlar." 

''Bu ortaya çıkarılmak istenen olay fevkalade çirkin bir olay'' diyen Arınç, şöyle devam etti:

''Bir bakanın oğlunun para karşılığı iş yapan bir sürü adamlarla bir ilişkisi varsa para konuşuluyorsa, bu para karşılığında da bürokratlar, bakanlar, bakan çocukları siyasi nüfuslarını kullanıyorsa dünyanın en aşağılık işi budur. Bu dünyanın her yerinde de böyledir. Yolsuzluk dünyanın her yerinde vardır, rüşvet dünyanın her yerinde vardır, haksız çıkar sağlamak dünyanın her yerinde vardır ama bunu milyonlarca insan da bunu lanetli bir iş olarak görür. Kamu vicdanı dediğimiz şey adalet dediğimiz şey bunu kabul etmez. Yolsuzluk insanlık tarihi kadar eski bir şey ama bunun yapılmaması lazım. Çünkü bir insan milyonları milyarları konuşuyorsa o kendi kazancı değil, alın teri değil, milyonlarca insanın alın terini alıyor bir başkasına aktarıyor. Bununla ilgili bir yargı süreci elbette olur, bunun sonucunu elbette hepimiz bekleriz, adalete olan güvenimizin de tam olması lazım.''

"TÜRKİYE TAM BİR KAOSUN İÇİNDE KALIRDI"

Arınç, 17 Aralık operasyonuna ilişkin, "Başbakanımızın yaşadığı ve bizim de şahit olduğumuz olaylardan yola çıkarak diyeyim ki, eğer bunlara karşı Hakimler ve Savcılar Kurulu'nda bir şey yapılmamış olsaydı, emniyette bir şey yapılmamış, idarede bir şey yapılmamış olsaydı, bugün Türkiye, tam bir kaosun içinde kalırdı. Ortada ne hükümet ne parlamento kalırdı. O, hedefine ulaşsaydı hükümetle birlikte Türkiye'yi çökertecek bir operasyondu" dedi.

GÜLEN'İN ÜZERİNDE ÜST AKIL VAR!

Arınç, bu soruşturmaların Fethullah Gülen'i de aşan bir "üst akıl" tarafından planlandığını iddia ederek, "Bir üst akıl bunları planlamış. Ama bu üst akılın kim olduğunu söylemem. Günü gelince yazar, söyleriz" dedi.

Arınç konuyla ilgili şöyle konuştu: 

Ben zannediyorum, bir üst akıl - bunda Hocaefendi'yi de kastetmiyorum- belki daha yukarıda bir üst akıl Türkiye'de böyle bir operasyonu planlamış.


KAYNAK : AA