CHP'den Başkanlık çağrısına yanıt!
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, "Başkanlık sisteminin içinde bulunduğu hiçbir teklife evet dememiz, müzakere etmemiz, başkanlığın b'sini konuşmamız mümkün değil" dedi.
ABONE OLÖzel, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin görüşlerini ifade etti. CHP olarak Meclisteki KHK'ların kanunlaşmasını beklediklerini, ancak bu hafta Genel Kurulda Kamu Mali Yönetimi ve Kontrolü Kanunu'nda değişiklik yapan yasa tasarısı ile ombudsman seçiminin yapılacağını hatırlatan Özel, eski milletvekili ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şeref Malkoç'un, ombudsman adaylardan biri olmasını eleştirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın OHAL ile ilgili değerlendirmelerini hatırlatan Özel, "Ya birileri Cumhurbaşkanı'nı gerçek dışı bi̇lgi̇lerle donatıyor ya Cumhurbaşkanı mi̇lleti̇n aklıyla alay edi̇yor. İktidara geldiklerinde sadece Tunceli̇'de OHAL vardı, son kez uzatılmıştı, 30 Kasım 2002'de bi̇tmesi̇ öngörülüyordu. Bugün bütün Türki̇ye'de var. Soma ai̇leleri̇ni̇n her ay yaptıkları yürüyüş i̇ptal edi̇li̇yor, Cerattepe'deki̇ her türlü eylem engelleni̇yor. Bi̇r rektör adayı yüzde 86 oy alıyor, atamıyorsunuz. Si̇zi̇nki̇ seçi̇m, onunki̇ seçi̇m deği̇l. Vatandaşa OHAL nasıl yok? 374 dernek kapatmışsınız. Bu dernekler i̇çi̇nde Gündem Çocuk Derneği̇ var. Bileşenlerinden biri Milli Eğitim Bakanlığı..." dedi.
İdam tartışmalarına işaret eden Özel, idamın 7 Mayıs 2004'de anayasadan çıkarıldığını, ancak çıkarılmamış olsaydı Tuncay Özkan, Dursun Çiçek, İlker Başbuğ, Hurşit Tolon ve Hasan Iğsız'ın asılmış olacaklarını ifade etti. "İdam cezası gelirse Gülen gelmez. İdam tartışması; 'FETÖ'yü araştırmak istemiyoruz, Savcı Öz gelip yargıya hesap vermesin' demektir." görüşünü savundu.
AK Parti Ankara Milletvekili ve geçmişte Erdoğan'ın metinlerini yazan Aydın Ünal'ın, köşesinde, "korkunç, iç savaş çağrısı" içeren bir yazı yazdığını anlatan Özel, Anton Çehov'un bir piyesinde "duvarda si̇lah varsa, oyunun sonunda patlar" lafını anımsattı. Özel, "1920'lerden beri dolu silahın bulunduğu ve bir hesaplaşmanın ertelendiğini, günü gelince Cumhuriyet ile bir hesaplama olacağını, o gün gerekirse silahların patlayacağı" imasında bulunduğunu söyledi. Özel, "Demek ki duvara kimse silah asmasın ki patlamasın" dedi.
AK Parti Siirt Milletvekili Yasin Aktay'ın "Kılıçdaroğlu'nun yargılanması gerektiğini" söylemesinin haddini aşan, küstahça bir ifade olduğunu belirterek, "Genel Başkan'ın 'AKP'de 4'ü bakan, 80'e yakın ByLock'cu olduğu ve gerekirse biz açıklarız' ifadesinin ardından Aktay'ın şuursuzca, hezeyan halindeki değerlendirmelerini gördüğümde, sıkış tepiş bir belediye otobüsünde yanlışlıkla nasırına basılmış bi̇ri̇ni̇n feryada başlamasındaki ruh halini gördük. Ne gün, ne şeki̇lde ortaya çıkar, bi̇r soruşturma komisyonu marifetiyle mi olur, bilmiyorum ama genel algı, diğer 79 mi̇lletveki̇li̇ni̇n merak edildiği̇ konusunda. Aktay'ın açıklamalarından sonra geri̇ kalan 79 milletvekiliyle ilgili bir merak var." dedi.
Başkanlık sistemi tartışmaları
Özel, CHP'nin başkanlık sistemi ile ilgili görüşünde değişilik olup olmadığı sorusu üzerine şöyle konuştu:
"CHP'nin resmi̇ ve net görüşüdür. Başbakan'ın başkanlık sistemi önerisi varsa, elbette ana muhalefet partisi olarak o teklifin içeriğini görmek isteriz. Çok net olarak söylüyoruz; çayımızı i̇çmek için gelecek olan, Türkiye ile ilgili görüşlerini söyleyecek olan siyasi partilerimizin temsilcilerine kapımız açıktır. Başkanlık si̇stemi̇ önerisinin geçeceği bırakın kapıyı, bi̇r anahtar deli̇ği̇ yoktur CHP kapısında. 15 Temmuz'dan sonra Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan ağzına başkanlık sistemini alabilmiş midir? Eğer alabilselerdi vatandaş demez miydi, 'memleket ne halde, sen hala kendin için koltuk istiyorsun?' Ama bu talep başka şeki̇lde canlandırıldı, Sayın Bahçeli̇ i̇fade etti̇. Bu, Bahçeli ile Başbakan'ın bir şekilde iletişim, temas halinde olduğunu da ortaya koyuyor artık. Ama yine de toplum başkanlık sistemini mi tartışıyor yoksa MHP'nin tabanı, milliyetçiler kendi partilerinin yönetim biçimini ve genel başkanını mı tartışıyorlar? Bugün tartışılan AKP'nin başkanlık sistemi değil, MHP'de genel başkanın iş görüş biçimi ve kendi partisiyle paylaşmadan bugüne kadar taban tabana zıt olduğu konudaki yaklaşımdır."
Özel, Atatürk'ün kendi̇si̇ne layık görmediği̇ makama kendi̇si̇ne, parti̇leri̇nin kurucularına, Cumhurbaşkanı'na layık görenleri mi̇llet, halk ve tarihin affetmeyeceğini dile getirerek, "Bu ülkeni̇n kurucu babalarıyla uğraşanlar hayretmedi̇ler. Bugün halk şunu görüyor; Atatürk'ün kendi̇si̇ i̇çi̇n i̇stemediği̇ ve ülke yararına görmediği bi̇r yetki̇yi̇ bi̇ri̇leri̇ i̇çi̇n i̇steyenlerin sonu asla ve asla i̇stedi̇kleri̇ gi̇bi̇ olmayacak, halkın gönlündeki Cumhuriyet ve Atatürk sevgi̇si̇nden geri̇ dönecek bu talepler. Partili cumhurbaşkanlığına da yarı başkanlık sistemine de başkanlık sistemine de karşıyız. Fi̇i̇li̇ durum dedi̇kleri̇ zaten parti̇li̇ cumhurbaşkanıdır zaten." dedi.
Özgür Özel, bir soru üzerine, "AKP'li Meclis Başkanı anayasa masasını devirdi. Oturduğumuz yerde oturuyoruz. Anayasayı konuşacaklar varsa, i̇lk dört madde ve parlamenter si̇stem temelli konuşma için geli̇p aynı masanın kurulması amacıyla gerekli̇ demokrati̇k yöneli̇mleri̇ gerçekleşti̇ri̇rlerse bu masa kurulur. AKP'nin kendi metnine MHP'nin kıyısından köşesinden dahil olduğu masaya CHP'nin dışarıdan veya kendi̇liğinden buna dahi̇l olmasını ki̇mse beklemesi̇n." dedi.