Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ı şikayet etti
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Siyasetçilerin üsluplarını yumuşatmaları gerektiğine inanan birisiyim. Sayın Erdoğan, öfkeyi, hitabet sanatı olarak görüyor. Bu da toplumda ayrışmaya, gerginliklere yol açıyor'' dedi.
ABONE OLCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, helikopterle Zonguldak'ın Çaycuma ilçesine bağlı Saltukova beldesindeki Zonguldak Havaalanına geldi.
Burada partisinin milletvekilleri ve adayları ile partililer tarafından karşılanan Kılıçdaroğlu, konvoy eşliğinde karayolundan Bartın'a hareket etti.
Orduyeri mahallesinde bir kahvehanede vatandaşlarla sohbet eden Kılıçdaroğlu, kentte yerel yayın yapan ABA Televizyon'da yayımlanan ''Konsey'' adlı programın canlı yayınına katıldı.
Kılıçdaroğlu, ''Artvin'in Hopa ilçesinde yaşananlara'' ilişkin soru üzerine, şöyle konuştu:
''Bir politikacının, Türkiye'nin her tarafına gidip rahatlıkla propaganda yapabilmesi lazım. Politikacıların söylemlerini her yurttaşımız beğenmeyebilir. Beğenmiyor diye taş, molotof kokteyli atmak gibi şiddet yöntemlerini başvurmayı ben öteden beri doğru bulmam. Orada silahlar atıldı, orantısız güç kullanıldı, polisler uzun süre silah attılar. Bir yurttaşımız kalp krizinden yaşamını yitirdi, bir polis arkadaşımız yaralandı. Ben ölen yurttaşımızın ailesine baş sağlığı iletmiş olayım. Kendisine Allah'tan rahmet diliyorum, yapacak başka bir şeyimiz yok. Sayın Başbakan'ın, 'Ben adamın adını bile anmak istemiyorum' diye ifade kullanması çok büyük talihsizliktir. Siyatçilerin üsluplarını yumuşatmaları gerektiğine inanan birisiyim. Sayın Erdoğan, öfkeyi, hitabet sanatı olarak görüyor. Bu da toplumda ayrışmaya, gerginliklere yol açıyor. Bir yerde eğer Başbakan'ın aracına karşı protesto sesi yükselmiş ise bunun gerekçesine bakmak lazım. Başbakan'ın 'niye böyle oldu' diye sorması lazım.''
''BAŞBAKAN BANA AĞZA ALINMAYACAK SÖZLER SÖYLÜYOR''
Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın kendisine ağza alınmayacak sözler söylediğini anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Ama ben gayet masumane cevaplar veriyorum. Bir Başbakan, bir ülkenin anamuhalefet liderine karşı bu kadar acımasızca ifadeler kullanabilir mi, kullanmaması lazım. Ama kendisi kontrolünü kaybetti. Çünkü ezberi bozuldu, kendisini proje bombardımanına tabi tuttuk, ne yapacağını şaşırdı.
Biz 'A takımı' ile konuşurken özellikle cep telefonlarımızı dışarıya bırakıyoruz. Ortam dinlemesi olmasın diye. Proje üretirken buna dikkat ediyoruz ve etmek zorundayız. Çünkü AKP'nin ülkeyi getirdiği nokta bu. Ülkede artık OHAL var. O televizyon programına gelemez korkar, programa çıkabilmesi için geçmişinin temiz olması, kul hakkı yememiş olması ve yürekli olması lazım. Ben yürekliyim, adım gibi biliyorum ki onu 'dut yemiş bülbül'e çevireceğim.
Ben etnik kimlik ve inanç temelinde siyaset yapmadım. İnanç temelinde siyaset yapan adam bölücüdür. Bunu yapan da Erdoğan'dır. İnanç temelinde siyaset yaptığı için Anayasa Mahkemesinin de kararı var, 'dini siyasete kullandı' diye. Bayrak üzerinden siyaset yapıyor, versin mahkemeye bölücülüğünü ispat edeceğim. Korkusundan veremez, bir de kalkıyor bana 'bayrak' diyor.''
Kılıçdaroğlu daha sonra Amasra ilçesine gitti.
AA