Erdoğan'dan Nuray Mert'e: Bu namertliktir!
PKK'nın haber ajansına verdiği demeçte iktidarın yaptığı duble yolların bölgede arından katliam olacağı anlamına geldiği şeklindeki yorumuna çok sert tepki gösterdi.
ABONE OLBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, PKK'ya yakınlığı ile bilinen Fırat Haber Ajansı'na verdiği mülakatta, iktidarın en büyük projelerinden olan duble yollar için analize çok sert tepki gösterdi. Erdoğan, "1935’teki gibi bir katliamı andıracak olmasından değil ama şu anda o bölgedeki şiddet politikalarının da alt yapısı oluyor, o paralelliği hatırlatmak için...” diyen Nuray Mert'te, "yaptığın namertliktir" dedi.
Erdoğan, partisince Konya Hükümet Meydanı'nda düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap etti.
''Biz bu makamlara medya ile gelmedik medyaya rağmen geldik'' diyen Başbakan Erdoğan, ''Biz bu makamlara sermaye ile gelmedik, sermayeye rağmen geldik, biz bu makamlara sizinle geldik, milletin desteği ile geldik. Milletin çabaları ile geldik, milletin hayır duaları ile geldik. Biz bu makamlara uluslararası çetelerin, ulusalcı çetelerin değil, milletin takdiri ile geldik. Arkamıza biz sizleri aldık, milletimizi alarak, hamdolsun bugünlere geldik. Biz manşetlerle çarpışarak büyüdük, biz muhtar bile olamaz diyen zihniyete rağmen bugünlere geldik. Muhtar bile olamaz diyen medyaydı biliyorsunuz. Sür manşet, bu manşetleri atmışlardı...'' ifadelerini kullandı.
''13-14 YAŞINDAKİ ÇOCUKLARI YAKANLARI GÖRMÜYORLAR''
Son günlerde bir kampanya başlatıldığını belirten Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
''O malum medyada bazı yazarlar bizi BDP'ye karşı sert bir dil kullanmakla eleştiriyorlar. En son Diyarbakır'da yaptığımız konuşmanın BDP'ye karşı çok sert olduğunu ifade ediyorlar. Bu yazanlar Kastamonu'da şehit olan Recep Şahin polisimizi görmüyorlar, bu yazanlar Silopi'de şehit olan polislerimiz Gökmen Şimşek ve Muharrem Ünlü'yü görmüyorlar. Bu yazarlar bizim 150'den fazla seçim büromuza molotof atıldığını görmüyorlar. Milletvekillerimizin nasıl saldırıya uğradığını görmüyorlar. Hakkari'de sabah namazından çıkarak evine giden benim Kürt kökenli kardeşim imam efendiyi görmüyorlar, Cizre'de imam hatip yurduna molotoflar atmak suretiyle 13-14 yaşındaki çocukları yakanları görmüyorlar. Zorla kapattırılan kepenkleri görmüyorlar, bu medya, Hopa'da atılan taşlar neticesinde bulunduğum otobüsten aldığı isabetle taş başına gelince düşen ve şu anda da beyin ameliyatından sonra şuuru kapalı olarak hala hastanede yoğun bakımda yatan benim koruma polisim Servet yavrumu görmüyorlar.''
''KONYA'YA HIZLI TRENİ GETİRİYORSAN, BUNUN ADI DEVRİMDİR''
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Bu sabah bakıyorum bir televizyon kanalında Ankara'da bir polis panzerine tırmanan bir tane kız mıdır, kadın mıdır bilemem. Ve oradan, panzer yetmiyormuş oradan hızını alamıyor, kalkanla yerinde duran polisimize elindeki sopayla saldırıyor, vuruyor, polis yerinde sabrediyor... Gelecek polisin kalkanına vuracak, panzerine saldıracak ne işe yarıyor bunlar, ne yapmaya gidiyor? Bunların görevi ne? Neymiş Hopa'nın hesabını sormaya geliyorlarmış. Bu ülkenin meydanları boş değil. Ama bakıyorsun anamuhalefet partisi polisi savunmuyor, polise saldıranları bu ülkenin başbakanına saldıranları savunuyor, çünkü CHP'nin pankartının yanında, hemen bir inşaatta dev bir CHP pankartı, yanında Halkevleri'nin afişleri yine bez pankart. Onda şu yazıyor, 'Tek yol sokak, tek yol devrim' bundan ne anlıyor benim milletim, ben biliyorum ne anladığını. 'Tek yol sandık' demiyor. Tek yol demokrasi demiyor, biz bunların devrimden ne anladıklarını, ne anlatmaya çalıştıklarını biliriz. Eğer sen Konya'ya hızlı treni getiriyorsan, bunun adı devrimdir. İşte biz bunu yapıyoruz. Bizim farkımız bu.''
''DUBLE YOLLARI, DERSİM'DE OLDUĞU GİBİ KOLAY HAREKAT YAPILSIN DİYE İNŞA EDİYORMUŞUZ...''
''BDP'nin öfke dilini, şiddet dilini, gençlerin kanından, anaların gözyaşından beslenen dilini duymazdan geliyorlar'' diyen Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
''BDP'nin zorbaca, zalimce bölgede uyguladığı faşizmi görmüyorlar, göremiyorlar. MHP ile BDP arasındaki, BDP ile CHP arasındaki muhabbeti görmüyor, görmek istemiyor, bunu sorgulamıyorlar. Şimdi size çok enteresan bir şey anlatacağım. Bir bayan gazeteci köşe yazıları yazıyor, zaman zaman televizyonlarda da yorumlar yapıyor. Son yıllarda kendini kaybetmiş şekilde AK Parti'ye karşı kin kusuyor. Ben medya vasıtasıyla da bunun iyi değerlendirilmesini istiyorum. PKK'nın yayın organına açıklama yapıyor, 'aslında zor ve yol politikaları her zaman beraber gidiyor' ifade bu. Neymiş 1935 yılında Dersim katliamı öncesinde, buraya yapılacak harekat için yol inşa edilmiş. AK Parti'nin duble yollarını da işte bu şekilde yorumluyor. Söylemek istediği şu; güya biz duble yolları, bölünmüş yolları Dersim'de olduğu gibi kolay harekat yapılsın diye inşa ediyormuşuz. Açık açık söylüyorum, bu mertlik değil, namertliktir. Böyle bir izansızlık, densizlik olur mu? Yol medeniyettir. Yolu olmayan bir ülke medeniyeti konuşabilir mi? Yani biz bu milleti, ben vatandaşlarımı insanımı afedersiniz hendeklerden sıçraya sıçraya mı göndereceğim. Bir yönetimin görevi bu. Siz kime şirin görünmeye çalışıyorsunuz, PKK ile BDP ile bu muhabbetiniz nereden kaynaklanıyor. BDP'ye karşı bu kadar uysal, AK Parti'ye karşı nasıl bu kadar saldırgan olabiliyorsunuz. Güya bayansın, Cizre'de yüzleri yakılan Kürt çocukları görmezden gelip PKK'nın, BDP'nin sırtını neden böyle sıvazlıyorsunuz. CHP'nin, MHP'nin yöneticilerinden bir ses duydunuz mu? Bu yavrular bu hale geldi var mı bir sesleri, çıkmaz...''
NURAY MERT NE DEMİŞTİ?
Nuray Mert, Fırat Haber Ajansı'na şunları söylemişti: “Benzetmek gibi olmasın, bunun ardından katliam gelecek manasında söylemiyorum. 1935’te ilk raporlarda hep yol inşa edilmesinden bahsedilir, çünkü buraya yapılacak askeri harekât için yol lazım. 1935’teki gibi bir katliamı andıracak olmasından değil ama şu anda o bölgedeki şiddet politikalarının da alt yapısı oluyor, o paralelliği hatırlatmak için...”
Başbakan Erdoğan, Nuray Mert için şunları kaydetti: "Bir bayan gazeteci, köşe yazıları yazıyor. Son yıllarda kendini kaybetmiş şekilde kin kusuyor. PKK'nın yayın organına açıklama yapıyor, zor politikalar hep beraber gidiyor böyle diyor. Neymiş 1935 yılında Dersim katliamı öncesinde buraya yapılacak harekat için yol inşa edilmiş. AK Parti'nin duble yollarını da işte bu şekilde yorumluyor, söylemek istediği şu; Güya biz duble yolları, Dersim'de olduğu gibi kolay harekat yapılsın diye inşa ediyormuşuz, bu mertlik değil namertliktir. Yol medeniyettir, yolu olmayan bir ülke medeniyeti konuşabilir mi? Ben vatandaşlarımı, insanlarımı hendeklerden sıçraya, sıçraya mı göndereceğim? PKK ile BDP ile bu muhabbetiniz nereden kaynaklanıyor, AK Parti'ye karşı bu kadar niye düşman oluyorsunuz, Güneydoğu'da yakılan çocukları görmeden PKK'nın BDP'nin yöneticilerinin sırtını neden sıvazlıyorsunuz? Bu manşetlere, bu medyaya rağmen bir kez daha iktidara geleceğiz."