Saadet Partisi: Ambargoya rağmen iktidarız

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez, Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında Medyada ki adaletsizliklerden bahsederek, Saadet Partisi’nin tüm engellemelere karşı iktidara geleceğini söyledi.

İktidar Partisi’nin Saadet Partisi’nin arazideki hakimiyetini, Kamu kurumlarını ve kolluk kuvvetlerini kullanarak engellemek istediğine dikkat çeken Bitmez, ‘Saadet Partisi’nin varlığından ve iktidara gelmesinden rahatsızlık duyanlar, partimizi görmemeye, göstermemeye, yok saymaya, engellemeye ve önünü kesmeye azami gayret göstermektedirler. Bu haksızlıklar bizi daha da çelikleştirmektedir.’dedi.
 
 
Bitmez açıklamasında, ‘Seçim süreci boyunca, gerek meydanlarda, gerekse medyada büyük bir haksızlık, eşitsizlik ve anti-demokratik uygulamalarla karşı karşıyayız. Haksız rekabet ve orantısız propaganda faaliyetleriyle vatandaşlarımız yanıltılmakta, kandırılmakta, halkımızın doğruları ve gerçekleri görmesi engellenmektedir.’ifadelerini kullandı.

Adeta iki partili sistem

Medyanın seçmeni yanlış yönlendirdiğine dikkat çeken Bitmez, ‘Şu siyasi ortama bir bakın. Adeta iki partili bir sistem. Halkımızın bir kesimi CHP gelir korkusuyla AKP’ye, bir kesimi de vatan elden gidiyor korkusuyla CHP’ye mahkum hale getiriliyor. Seçmenlerin büyük çoğunluğu, sırf bu korkularla istemeyerek ve kerhen bu iki partiden birini tercihe mecbur ediliyor. Dolayısıyla insanların özgür iradeleri manipüle ediliyor ve ellerinden alınıyor. İnsanlara bu iki parti ve bir de üçüncü yedek parti dışında hiçbir parti tanıtılmıyor ve gösterilmiyor. Seçmenler, adeta bu iki partinin dışında başka hiçbir alternatiflerinin olmadığını düşünür hale getiriliyor.’dedi.

Bitmez; ‘Birebir anket yaptığınızda ve görüştüğünüzde Türkiye’de hemen hemen hiçbir kesim halinden memnun değil. İşsizler ve yoksullar toplumun önemli bir kesimini oluşturuyor. İşçilerin büyük çoğunluğu asgari ücretle ve taşeron firmalarda çalışmaya mahkum hale getirilmiş durumda. Memur, emekli, çiftçi ve de esnaf kesimi halinden memnun değil. Hepsi şikayetçi. Ancak medyanın yönlendirmesi ve etkilemesi ile alternatifinin olmadığını, iki partiden birine mahkum olduğunu zannediyor ve istemeyerek ve hatta kızarak da olsa gidip bu iki partiden birini seçmeye kendini mecbur hissediyor. Bu haksız, eşitsiz, orantısız, antidemokratik düzen iki partinin de işine geliyor.’ İfadelerini kullandı.

Bitmez açıklamasına şöyle devam etti:

Oysa bu haksız siyasi ortam başta anayasanın eşitlikle ilgili 10. Maddesine, seçim kanununa, temel hak ve hukuk kurallarına, siyasi partiler kanununa, Radyo Televizyon Üst Kurulu kararlarına, Yüksek Seçim Kurulu kararlarına tamamen aykırıdır. Bu konu ile ilgili olarak ilgili tüm yasal kurum ve kuruluşları, medya organlarını tekrar uyarıyoruz. Bu haksızlıklar giderilmediği sürece ilgili ve yetkili tüm kuruluşlar anayasaya ve kanunlara aykırı davranış içerisindedirler.

Biz ilgili tüm kurum ve kuruluşlara gerekli her türlü müracaatlarımızı yaptık. Bizzat genel başkanımız Sayın Mustafa Kamalak tarafından 16 Mayıs tarihli bir yazıyla TRT’ye bu durum bildirilmiş ve hatırlatılmıştır. Aynı şekilde genel başkan yardımcımız Şevket Kazan tarafından 31 Mayıs tarihli bir basın bülteni ile tüm medyaya ve ilgili kurum ve kuruluşlara bildirilmiş ve hatırlatılmıştır. 10 Mayıs tarihinde genel başkan yardımcımız Birol Aydın tarafından Yüksek Seçim Kurulu’na yazılı başvuru yapılarak medya organlarının eşitlik ve tarafsızlık ilkelerini çiğnediği, partimizin görüşlerine yer vermediği bildirilmiştir. 12 Mayıs tarihinde de Yüksek Seçim Kurulu, yapmış olduğumuz başvuru üzerine bir karar almış ve bunu da partimize ve Radyo Televizyon Üst Kurulu’na bildirmiştir.

YSK’nın almış olduğu bu kararda; “TRT ve özel radyo ve televizyonların seçim dönemi boyunca, yayınlarında, YSK kararı ile belirlenen yayın ilkelerine uygun olarak diğer siyasi partilere de yer vermek suretiyle fırsat eşitliği tanımaları gerekmekte olup, yayınlarda diğer siyasi partilere yer verilmemesinin yayın ilkelerinin ihlali olarak kabul edilmesi zorunlu olduğundan, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nca yerine getirilen yayın ilkelerinin ihlaline ilişkin izleme ve değerlendirmelerde bu hususun da göz önünde bulundurulmasına karar verilmiştir” denilmektedir.

Görüldüğü gibi YSK, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nu uyarmıştır. Ancak maalesef RTÜK görevini yerine getirmemekte, bu haksız siyasi ortamın oluşmasına zemin hazırlamaktadır. Bu konuyu başta RTÜK olmak üzere, tüm radyo ve televizyon kuruluşlarına ve TRT kurumuna tekrar hatırlatıyor ve kamuoyumuza duyuruyoruz.

Kıymetli basın mensupları;

Medyadaki haksızlık, eşitsizlik, taraflılık ve anti-demokratikliğin bir benzeri de meydanlarda, açık kamusal alanlarda yaşanmaktadır. Parti teşkilatlarımızca asılan bayrak ve pankartlar belediyeler tarafından anında kaldırılmaktadır. Pek çok ilçede belediye çalışanları ile parti mensuplarımız karşı karşıya getirilmektedir. İktidar partisi, Saadet Partisi’nin meydanlarda ve alanlarda hakimiyet kurmasından rahatsızlık duymakta ve belediye ve kolluk kuvvetlerini kullanarak partimizce asılan bayrak ve pankartları hızla kaldırtmaktadır. Oysa iktidar partisi, hiçbir mevzuat ve yasa tanımaksızın her yere, kamuya ait mekanlara ve kamusal alanlara her türlü seçim materyalini rahatlıkla asmaktadır. Bütün bu haksızlıklar ekiplerimiz tarafından tespit edilmiş ve görüntülenmiştir. Bununla ilgili yasal müracaatlarımız da yapılmaktadır.

Saadet Partisi’nin varlığından ve iktidara gelmesinden rahatsızlık duyanlar, partimizi görmemeye, göstermemeye, yok saymaya, engellemeye ve önünü kesmeye azami gayret göstermektedirler. Bu haksızlıklar bizi daha da çelikleştirmektedir. Vatandaşlarımız ve seçmenlerimiz de bu haksızlıkları artık görmektedir. Vatandaşlarımıza diyoruz ki; “medyanın yönlendirme ve etkileme çabalarına aldırış etmeyin, kendinizi alternatifsiz zannetmeyin, kerhen ve istemeyerek oyunuzu kullanmayın, oyunuzu gönlünüzden geçtiği gibi istediğiniz adrese kullanın, hür iradenize ipotek koydurtmayın ve 10 yıldır tek başına iktidar olmasına rağmen sizi memnun ve mutlu edemeyen ve sizi kendisine mecbur ve mahkum olarak gören iktidarı bu seçimde cezalandırın ve oylarınızı doğru adrese, milletin gerçek temsilcisi olan Saadet Partisi’ne verin.”