Günay, Bakanlığının 'en'lerini açıkladı

"İzmir, askeri darbelere karşı her zaman tavır aldı" diyen AK Parti'nin İzmir adayı Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, bakanlık döneminin 'en'lerini açıkladı.

ABONE OL
GİRİŞ 04.06.2011 15:01 GÜNCELLEME 04.06.2011 15:01 Partiler
Günay, Bakanlığının 'en'lerini açıkladı

Sonat Bahar'ın röportajı

Turizm ve Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, İzmir milletvekili adayı olduğu günden beri İzmir'in altını üstüne getirdi. Haftalardır seçim hazırlıklarını sürdürdüğü İzmir'de birçok kişiyle görüştü, çeşitli kurum ve kuruluş temsilcileriyle bir araya geldi. İzmir'e dair izlenimlerini, seçim yasağı öncesi Cumartesi SABAH'a anlattı

Seçimlerin en kritik iki şehri olarak Diyarbakır ve İzmir telaffuz ediliyor. Başbakan hafta içinde İzmir'e yönelik 15 projeden söz etti ve dikkatleri İzmir'e çekti. Hükümetin iki bakanı İzmir'de milletvekili adayı göstermesi de İzmir konusundaki hassasiyeti gösteriyor. Turizm ve Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, eski bir CHP'li olarak İzmir'den milletvekili adayı oldu. Biz de Ertuğrul Günay, eşi Gülten Günay ve kızları Pınar Günay ile İzmir'de buluştuk, İzmir'i konuştuk.

- CHP'yi de AK Parti'yi de iyi tanıyan, İzmir'i de analiz etme şansı elde etmiş biri olarak, burada partinizin oy oranını artıracağını düşünüyor musunuz?
- Yükseltmesi gerekiyor. Toplumun bir yarısı bizi çok dikkatli dinliyor. Mesela, Kadıköy'de gördüğüm mukavemet burada görülmüyor. İzmir'in her yerinde dolaşıyorum, her yerde ilgi ve dikkat var. İnsanlar yeni bir değerlendirmenin eşiğinde gibi görünüyor. Bu, ne ölçüde sağduyuyla sandığa yansıyacak, göreceğiz.

- Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da İzmir milletvekili adayı. Geçtiğimiz günlerde de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da İzmir'e özel 15 proje açıkladı. Niye bu kadar İzmir heyecanı yaşanıyor AK Parti'de?

- Biz İzmir'i, Türkiye'yi yukarı çekecek sinerji merkezlerinden biri olarak görüyoruz. İzmir'in arkasında inanılmaz bir doğa var, İzmir'in arkasındaki kentler Türkiye'nin varlıklı kentleri, uluslararası bir havalimanı oldu, deniz limanlarını da aynı ölçüde geliştirmeye çalışıyoruz. İzmir'i, İstanbul ve Ankara'ya bağlamaya çalışıyoruz.

- Bakanlık döneminizde İzmir'e ilişkin projeleriniz var mıydı?
- Dünyanın iddialı turizm ülkelerinden biriyiz ama esas itibarıyla kitle turizmi yapıyoruz. Turistlerin 9 milyondan fazlası sadece Antalya'ya geliyor ve deniz, kum, güneş hâlâ turizm alanımızın birincisi.
Türkiye'de başka bölgeleri öne çıkararak turizmi yaymaya çalışıyoruz. İzmir'in bu konudaki potansiyeline her zaman inandım. Kuşadası'ndan Ayvalık'a kadar çıkan bu hatta, daha butik turizm işletmeleriyle dünyanın yüksek kültür ve gelir gruplarına hitap eden yeni bir destinasyon oluşturmanın İzmir'e çok uygun düştüğünü hep söyledim. Bunu projelendirmeye ve altyapıyı geliştirmeye çalışıyorum.

- 'Bu zamana kadar niye yapmadınız?' deniyor.
- Biz yüzde 100 artırmışız bölgeye gelen turist sayısını ama o kadar aşağılardan başlamışız ki göze batmıyor. Cruise turizmi benim dönemimde yüzde 100'den fazla artmış. Ama İzmir'in bundan daha fazlasına ihtiyacı var. Zaten tüm dediklerimi sihirli düğmeye basar gibi, 13 Haziran'da yapamam ama ben uzun zamandır İzmir'in potansiyelini anlatmaya çalışıyordum. Ama İzmir'de eskiden beri bir rehavet vardı, yerinde saymış. Buraya ivme kazandırmak, eksiklerini yüzüne söylemek ve potansiyeli harekete geçirmek konusunda görevlendirilmiş oluyorum.

Birçok CHP'li zamanla bizi destekleyecek

- İzmir'in yerel yönetiminde, CHP döneminizden tanıdığınız birçok isim var. Onların destek vereceğine inanıyor musunuz?
- Tabii. O izlenimi ediniyorum. Hatta bazı yerel yönetim başkanlarını siyasetin günlük hesapları içinde bizimle tartışmaya zorluyorlar. Bazıları buna teslim oluyor, bazıları olmuyor. Benim görüştüğüm, bana 'Hoşgeldin'e gelen çok sayıda belediye başkanı var. Hatta Menderes Belediye Başkanı kendi bulunduğu bölgeyle ilgili bir tabirden söz etti. O tabirin İzmir'in bütününe ilişkin, yanlış anlaşılmaya neden olan bir tabir olduğunu hatırlattığımızda, böyle bir deyimi 'AK Partili kimse kullanmadı, haksızlık yapıyorlar,' dedi, bu bir CHP'li belediye başkanı.

- 'Gavur İzmir' tabirinden söz ediyorsunuz...
- Bu tabiri ben kullanmıyorum. Evet, bu tabir. O belediye başkanı 'Siyaseti doğru ve dürüst yapmak lazım,' dedi ve meydanda, AK Parti'nin böyle karalayıcı bir tabir kullanmadığını açıklıkla söyledi. Bu çok güzel ve saygıdeğer bir davranış. İşbirliğimiz artarak devam edecek. Antalya'da biz CHP'li, MHP'li, BDP'li diye ayrım yapmadan birlikte çalıştık. Bu bölgede de bu bilinci yaymaya çalışmak lazım. Ben burada da birçok arkadaşımızda bu eğilimi görüyorum. Seçimden sonra da güçlenecektir. Seçim ortamı olduğu için, kendi çevreleri ve adaylardan baskı gördüklerini tahmin ediyorum. Çok sayıda CHP'li arkadaşımız önümüzdeki süreçte bizi destekleyecek. AK Parti tarihen, CHP ile mücadele eden bir siyasi gelenekten gelmiyor. AK Parti yeni bir siyasi parti. Toplumda sentez oluşturan bir parti. Geçmişte Refah Partisi'nden, ANAP'tan insanlar katıldığı gibi CHP'den de insanlar katılabiliyor. O gelişmeyi İzmir'de de göreceğimizi düşünüyorum.

- Böyle bir beklenti var yani...
- Bekliyorum ve işaretlerini görüyorum. Bir senteziz çünkü biz. Kendine sol-sağ demeyen, hizmete odaklanmış, iş yapan bir anlayışı temsil ediyoruz.

- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ümraniye Miting'inde 'Takım tutar gibi parti tutmayın,' dedi. Bu, İzmirlilerin genel eğilimi galiba...
- Değil. O konuda şöyle bir yanılsama var: Son yerel seçimlerde CHP önemli bir üstünlük sağlamış. Oradan kaynaklanan bir CHP görüntüsü var. Aslında 2007 seçimleri daha dengeli. Ondan önce Genç Parti'ye oy vermiş İzmirliler. DSP'ye oy vermişler; CHP, SHP dışında arayışlar olmuş. Hatta İzmir'in tarihine bakarsanız, İzmir Demokrat Parti'ye oy vermiş. Çok partili sisteme geçmeden önce, Serbest Fırka'yı desteklemiş. Atatürk'ün zamanında bile muhalif bir damar oluşmuş. Tek partili dönemden çıkarken Demokrat Parti'ye destek vermiş, 27 Mayıs'tan sonra Adalet Partisi'ne destek vermiş, çünkü askeri darbeye karşı çıkmış. 12 Mart'a karşı çıkmak için özellikle CHP'ye destek vermiş. 12 Eylül'den sonra Özal'a destek vermiş. İzmir hep askeri darbelere karşı tavır almış. 50'li yıllardan itibaren başlayan süreç, İzmir'in şu anda AK Parti'yi seçmesini gerektiriyor. Eğer seçmezse bizim anlatma eksiğimiz var demektir.

BAKANLIK DÖNEMİ 'EN'LERİ

- En gurur duyduğunuz icraatınız neydi?
- Topkapı Sarayı, ben göreve başladığımda kamu ve çok sayıda özel kurumun işgali altındaydı. Hemen hemen hepsini çıkardım. Önümüzü görebiliyoruz, benim hayalim Osmanlı'nın en görkemli döneminde Topkapı hangi ciddiyetteyse, dünyaya açılan bir yönetim merkeziyse onu yakalamaktı. Bu konuda çok mesafe aldık. Bundan çok gurur duyuyorum.

- En sıkıntılı döneminiz neydi?
- Benim çalıştığım alan bireysel olarak birçok insanın çok iddialı olduğu bir alandır. O yüzden sanatçı dostlarımızla tartışmamaya çok özen gösteriyorum ama onlar tartışmaya hazırlar her dakika. Bunlardan sakınmaya çalıştım, böyle sıkıntılı dönemlerimiz oldu. Mesela Nemrut'u çok önemsiyorum ama 2 bin metredeki anıtları korumak konusunda beni rahatlatan bir formül bulmuş değilim. Bu içimde bir sıkıntı.

- En yanlış anlaşıldığınız olay hangisiydi?
- Kars'taki hikaye (İnsanlık Anıtı). Ben orada sanata, sanatçıya bir sıkıntı gelmesin, siyaset de bu tartışmaya dahil olmasın istedim ama iş siyasallaştırıldı.

- En çok gittiğiniz şehir?
- İstanbul. Ama ben Denizli ve Mardin'e de çok gittim. En çok ören yerlerine gittim.

- En az gittiğiniz yer?
- Doğduğum yere, Ordu'ya çok az gidebildim.

İzmir ve çevresi için projeler

- "İnciraltı planı bitti, 15 bin yatak kapasiteli bir turizm destinasyonu düşünüyoruz. Termalle beslediğimiz için çok özel bir durumu olacak ve dört katla sınırladık. Yani doğayı koruyan, betonlaşmayan bir proje ama basında 80 bin yatak kapasiteli olduğuna dair haberler çıkıyor. Yerin altına olduğu gibi otel yapsam bu yatak kapasitesi olmaz. Bunlar abartılı."

- "Şu anda İzmir'in 15 bin yatağı var. Sadece bu projeyi yaparsak yüzde 70 artmış olacak, bu da 10 bin kişiye iş imkanı sağlayacak. Çevredeki üreticiye de fayda sağlayacak. Çeşme'de ben yargıyla uğraşıyorum. İnciraltı'nda yargı tehdidi dillendirilmeye başlandı. Bunlar yatırımcıyı da ürkütüyor. TUİ'nin yatırım sorumlusu buraya geldi ve 40 milyon dolarlık yatırım sözü verdi. Ancak arazi bulmam lazım. Tamamen çevreyi ve doğayı koruyan bir konseptle turizm yapmak istiyorum. İzmir'in de bunu anlaması ve bize yardımcı olması gerekiyor. Bu, yerel yönetimin de, halkın da, Türkiye'nin de lehine."

Seçimlerin en kritik iki şehri olarak Diyarbakır ve İzmir telaffuz ediliyor. Başbakan hafta içinde İzmir'e yönelik 15 projeden söz etti ve dikkatleri İzmir'e çekti. Hükümetin iki bakanı İzmir'de milletvekili adayı göstermesi de İzmir konusundaki hassasiyeti gösteriyor. Turizm ve Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, eski bir CHP'li olarak İzmir'den milletvekili adayı oldu. Biz de Ertuğrul Günay, eşi Gülten Günay ve kızları Pınar Günay ile İzmir'de buluştuk, İzmir'i konuştuk.

- CHP'yi de AK Parti'yi de iyi tanıyan, İzmir'i de analiz etme şansı elde etmiş biri olarak, burada partinizin oy oranını artıracağını düşünüyor musunuz?
- Yükseltmesi gerekiyor. Toplumun bir yarısı bizi çok dikkatli dinliyor. Mesela, Kadıköy'de gördüğüm mukavemet burada görülmüyor. İzmir'in her yerinde dolaşıyorum, her yerde ilgi ve dikkat var. İnsanlar yeni bir değerlendirmenin eşiğinde gibi görünüyor. Bu, ne ölçüde sağduyuyla sandığa yansıyacak, göreceğiz.

- Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da İzmir milletvekili adayı. Geçtiğimiz günlerde de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da İzmir'e özel 15 proje açıkladı. Niye bu kadar İzmir heyecanı yaşanıyor AK Parti'de?

- Biz İzmir'i, Türkiye'yi yukarı çekecek sinerji merkezlerinden biri olarak görüyoruz. İzmir'in arkasında inanılmaz bir doğa var, İzmir'in arkasındaki kentler Türkiye'nin varlıklı kentleri, uluslararası bir havalimanı oldu, deniz limanlarını da aynı ölçüde geliştirmeye çalışıyoruz. İzmir'i, İstanbul ve Ankara'ya bağlamaya çalışıyoruz.

- Bakanlık döneminizde İzmir'e ilişkin projeleriniz var mıydı?
- Dünyanın iddialı turizm ülkelerinden biriyiz ama esas itibarıyla kitle turizmi yapıyoruz. Turistlerin 9 milyondan fazlası sadece Antalya'ya geliyor ve deniz, kum, güneş hâlâ turizm alanımızın birincisi.
Türkiye'de başka bölgeleri öne çıkararak turizmi yaymaya çalışıyoruz. İzmir'in bu konudaki potansiyeline her zaman inandım. Kuşadası'ndan Ayvalık'a kadar çıkan bu hatta, daha butik turizm işletmeleriyle dünyanın yüksek kültür ve gelir gruplarına hitap eden yeni bir destinasyon oluşturmanın İzmir'e çok uygun düştüğünü hep söyledim. Bunu projelendirmeye ve altyapıyı geliştirmeye çalışıyorum.

- 'Bu zamana kadar niye yapmadınız?' deniyor.
- Biz yüzde 100 artırmışız bölgeye gelen turist sayısını ama o kadar aşağılardan başlamışız ki göze batmıyor. Cruise turizmi benim dönemimde yüzde 100'den fazla artmış. Ama İzmir'in bundan daha fazlasına ihtiyacı var. Zaten tüm dediklerimi sihirli düğmeye basar gibi, 13 Haziran'da yapamam ama ben uzun zamandır İzmir'in potansiyelini anlatmaya çalışıyordum. Ama İzmir'de eskiden beri bir rehavet vardı, yerinde saymış. Buraya ivme kazandırmak, eksiklerini yüzüne söylemek ve potansiyeli harekete geçirmek konusunda görevlendirilmiş oluyorum.

Sabah - Cumartesi