Kamalak: Evrim teorisi değil, Kuran okutulmalı

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, ''Okullarda, materyalizmi değil, milli ve manevi değerlerimizi esas alan bir eğitim müfredatı ortaya konulmalıdır. Evrim teorisi değil, Kur’an-ı Kerim ders olarak okutulmalıdır. Çünkü dinini, kitabını, peygamberini bilen bir insan bırakın insan öldürmeyi karıncayı bile incitmez'' görüşünde bulundu.

Kamalak yaptığı yazılı açıklamada, terörün dindar nesil yetiştirmekle çözülebileceğini savunarak, şöyle devam etti:

''Okullarda, materyalizmi değil, milli ve manevi değerlerimizi esas alan bir eğitim müfredatı ortaya konulmalıdır. Evrim teorisi değil, Kur’an-ı Kerim ders olarak okutulmalıdır. Çünkü dinini, kitabını, peygamberini bilen bir insan bırakın insan öldürmeyi karıncayı bile incitmez. Bilir ki; 'bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir.’

Afganistan'da şehit olan askerlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet, yaralı askerlerimize de acil şifalar diliyorum. Ailelerine sabr-ı cemil niyaz ediyorum. Milletimizin başı sağolsun. Her şehit haberinde yüreğimiz parçalanıyor. Ocaklarımıza hüzün düşüyor. Terör bu milletin ortak ıstırabıdır. 30 yıldır bu kirli terör siyasetine verdiğimiz kurban sayısı, İstiklal savaşında verdiğimiz şehit sayısından fazla. Yeter artık. İktidarıyla ve muhalefetiyle, herkes elini başına koyup düşünmeli. En azından bu konuda siyasi hesap peşinde koşmak yerine ortak bir kararlılık ortaya koymalı.''

Açıklamasında terörün asıl amacının ülkemizi bölmek ve milletimiz arasına ayrılık tohumları ekmek olduğunu vurgulayan Kamalak, PKK’nın bu amaçla dış güçler tarafından yönetilip-yönlendirilen taşeron bir örgüt olduğunu kaydetti.

PKK terör örgütünün ciddi bir askeri mühimmata sahip olduğuna dikkat çeken Kamalak, sözlerini şöyle sürdürdü:

''PKK bu silah ve mühimmata nasıl sahip olmaktadır? Bu mühimmat hangi ülkeler tarafından, hangi yollarla teröristlere ulaştırılmaktadır. Bu kirli organizasyonun içinde Türkiye’ye müttefikmiş gibi görünen kaç ülke yer almaktadır? Bu sorular cevaplandırılmalı ve bu karanlık organizasyonun perde arkasındaki güçler cesurca deşifre edilmelidir.

Terörü durdurabilmek için her şeyden önce onu doğuran, besleyen sebepleri doğru tespit etmek gerekir. Maalesef yıllardır sürdürülen yanlış uygulamalar, yanlış eğitim ve iktisat politikaları terörü bitirmek bir yana daha da büyütmüştür. Biz Kürdüyle Türküyle aynı şerefli milletin çocuklarıyız. Çanakkale’de, İstiklal mücadelesinde el ele, omuz omuza, aynı toprak, aynı bayrak, aynı inanç için can verdik. Ancak daha sonra bu millete materyalizmi temel alan, ahlaki ve manevi değerleri dışlayan bir sistem dayatıldı. Terör işte bu bozuk sistemin ürünüdür.''