Ezan sesini duyduğunuz an!

Sahurda son vakit ne zamandır. Ezan bitene kadar yemek yenebilir mi? Nevşehir Müftüsü sahur vakti ile ilgili sorulara açıklık getirdi. Kuşkulu birçok soruya netlik kazandırdı.

ABONE OL
GİRİŞ 31.08.2009 10:50 GÜNCELLEME 31.08.2009 10:50 Püf noktaları
Ezan sesini duyduğunuz an!

Nevşehir Müftü Yardımcısı Ali Gülden, sahur vaktinde ezanın okunmaya başlamasıyla orucunda başladığını belirterek, ezan okunduğu sırada bir şey yenilip içilemeyeceğini söyledi.

Açıklamalarda bulunan Nevşehir Müftü Yardımcısı Ali Gülden, imsak vaktiyle birlikte orucun başlamış olduğunu ve akşam ezanı ile birlikte de iftar vaktinin olduğunu hatırlattı.
 
Bu bakımdan sahurda ezan okunmaya başladığı andan itibaren oruç tutacak kişilerin yemeyi ve içmeyi kesmeleri gerektiğini vurgulayan Gülden, ezanın sonuna kadar yiyip içmenin doğru olmadığını ve bunun oruca zarar vereceğini kaydetti.
 
Halk arasında ezan okunurken de yemek yemeğe ve içmeye devam edilebileceği gibi bir kanaatin olduğunu, ancak bunun yanlış olduğunu ifade eden Gülden, "Ramazan ayı başlangıcı ve bitişi belli olan bir ay olduğu gibi bu ay içerisinde tutacağımız oruçlarında başlama ve bitiş zamanları belli. Biz orucun başlangıç vaktini, dini literatürde 'imsak', bitiş zamanını ise 'iftar' diye ifade ediyoruz. 'İmsak' kelime anlamı olarak tutmak, kesmek anlamına geliyor. Ülkemizde insanlarımızın imsak vaktini bilmeleri için camilerimizde ezan okunur ve belediyeler tarafından top atılır. Takvimlerimizde yazan imsak vaktini belirleyen zaman geldiğinde camilerimizde görevli arkadaşlarımız, 'Artık vakit geçti, yemenizi içmenizi kesin, orucunuz başladı' uyarısını yapar, belediyelerimizde top atmak suretiyle bu uyarıyı desteklemiş olurlar. O zaman oruç tutacak kişi, minareden 'Allahü ekber' sesini duydukları an, geç kalkmış olsalar da, vakit dar olmuş olsa da ne gerekçe olursa olsun yeme içmeyi kesmeleri gerekir. Halkımızda ezanın sonuna kadar yenilebileceği ve su içilebileceği kanaati var, ancak bu yanlış" dedi.

Bunu bilen bir kişinin yinede ezan okunurken bir şeyler yemeye ve içmeye devam etmesi durumunda 'Kefalet Orucu' tutmakla yükümlü olduğunu söyleyen Müftü Yardımcısı Gülden, "İmsakta ezanın sonunu beklemek gibi bir hakkımız yok. İftarda ise orucu açmak için ezanın sonuna kadar beklememize gerek yok. Bu konuda yeterince bilgisi olmayan ve imsakın başlangıcını, ezanın bitişi olarak bilen bir kişi bu durumda bir gün kaza orucu tutması gerekir. Ama tutmasalar da bu bilgisizlikleri kendilerindeki mesuliyeti ortadan kaldırır. Ama kişinin böyle bir bilgisi var, imsak vaktinin başlangıcının, ezanın başlaması ile başladığını biliyor ve buna rağmen bir şey yiyip içiyorsa, o zaman onda bir kasıt var demektir. Kasıtla yemenin ve içmenin karşılığı fıkıh ve ilmihal kitaplarımızda belirtildiği gibi 2 ay her gün üst üste kefaret etmek ve bir günde kaza orucu tutmaktır" şeklinde konuştu.

Kayserim.net