Hazır meyve suyu hasta ediyor
Sağlıklı ve kaliteli bir yaşam adına, kurduğumuz beslenme düzeninde gün içinde yediklerimize oldukça dikkat etmekteyiz. Peki ya içtiklerimiz
ABONE OLProf. Dr. Bekir Sami Uyanık ile “hazır meyve suyu tüketmenin vücudumuzda yol açabileceği olumsuzluklar” üzerine konuştuk..
Kontrolsüz meyve tüketimi şeker hastalığını tetikliyor!
Marketlerde satılan meyve sularında, miktarları değişen oranlarda meyve özünden başka katkı maddesi olarak; meyve aroması, sofra şekeri ve fruktoz şurubu bulunmaktadır. Bu maddeler ile çeşitli kimyasalların birleşmesi meyvemsi bir tat yaratırken, birçok hastalığı da beraberinde getirmektedir. Bu nedenle meyve suyu yerine, meyvelerin kendisini tüketmek sağlığımız için daha yararlıdır. Meyveler bir bütün olarak, sindirim sisteminde daha düzenli emilir ve kan şekeri ani olarak yükselmediğinden, ani insülin salgılanmasına sebep olmaz. Metabolizma normal işleyişiyle vücutta daha düzenli kullanılır. Özellikle glisemik indeksi yüksek olan kavun, karpuz, üzüm gibi meyvelerde de, aşırıya kaçmamak, kontrollü olmak gerekir. Kontrolsüz meyve tüketimi, gizli şekeri olanlar ve diyabetli hastalarda kan şeker düzeyinin yükselmesine (hiperglisemiye) yol açabilmektedir.
Yüksek kan şekerinin vücuttaki hasarı kaçınılmaz mı?
Kandaki glukoz (şeker)miktarının fazla olması, vücudumuzda bulunan proteinlere, glukozun bağlanmasına neden olmaktadır. Glukoz bağlanmış proteinlerin fonksiyonelliği azalır, bulunduğu doku veya organda özel görevlerini yapamaz hale gelerek, vücudun yaşlanmasına yol açar.
Aşırı tüketilen meyve suları ve asitli içecekler, fazla miktarda şekerin vücuda girmesiyle, kan şekerini yükselterek, şeker hastalığı, obezite ve eklem hastalıkları yanında, böbrek, göz, kalp ve damar hastalıklarına da yol açabilmektedir.
Ayrıca, yüksek kan şekeri, vücutta yağa dönüşerek, sadece karın çevresinde değil, karaciğer başta olmak üzere doku ve organlarda yağ birikmesine neden olmakta, asıl hücrelere baskı yapmakta, onları işlemez hale getirmektedir.
Aşırı şekerli yiyecek ve içecek tüketimi kanser riskini arttırıyor!
Şeker, tümör oluşumuna ve kanserin büyümesine de neden olabilmektedir. Bu sebeple meyve suları içerisinde bulunan yüksek miktardaki glukoz, aroma ve kimyasallar nedeniyle meyve suyu tüketen kişilerde, metabolik denge bozulmakta, diğer kanser faktörlerinin de etkisiyle, özellikle mide ve bağırsak kanseri olmak üzere tüm vücut kanserleri riskini de artırmaktadır.
Şeker birçok organ hastalığına neden olabiliyor
Kişinin vücundaki yüksek şeker oranı, başta göz olmak üzere; böbrek, beyin, kalp ve bacak damarlarının erken yaşlanmasına neden olmaktadır. Yemeklerden sonra, özellikle de, şekeri yüksek meyve suyu ve asitli içeceklerin alımından sonra hızla yükselen kan şekerini, vücut kendisini korumak için düşürmeye çalışmaktadır. Günlük aktivitelerimize ve yaptığımız işlere göre yükselip alçalan kan basıncı değişikliklerine karşı koruyucu mekanizmaları, yüksek kan şekerinden olumsuz etkilenerek, küçük damarların zarar görerek, çatlaklara neden olmaktadır. Bunun sonucunda damarlar, sertleşmekte, tıkanmakta ve yaşlanması hızlanmaktadır. Hafif olan damar hastalıkları da insanın enerjisini yok ederek, yorgun ve yaşlı hissettirebilmektedir.
Meyve ve sebzelerin taze sıkılıp içilmesi, hastalıklara karşı koruyor
Meyve sularının hazır paketler halinde alınması yerine, meyvelerin taze olarak alınıp, suyunun sıkılıp, yenmesi oldukça faydalıdır. Taze olarak sıkılan meyve sularının bekletilmeden içilmesi ve içerisindeki vitaminlerin, liflerin kaybolmadan tüketilmesi hastalıklara karşı da korumaktadır.
Lifli gıdalar kan şekeri düzeyini dengeliyor
Besleyici ve düşük kalorili yiyecekler, genç ve sağlıklı olmada çok önemli olan bağışıklık sistemimiz için çok yararlıdır. Meyveler kadar, sebzeler ve tam tahıl ürünleri de bol lif içerdiğinden, besinlerin kana düzenli emilmesine, çabuk doymamıza yardımcı olarak, kan şekeri düzeyinin dengelenmesinde çok önemli fonksiyon görürler. Ayrıca, sindirim sürecini hızlandırarak, vücudun atıklardan, olası kanserojen maddelerden daha çabuk kurtulmasını sağlayarak, mide-bağırsak, kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskini azaltırlar.