Canan Karatay'dan su tüketilmesine dair ilginç açıklama!

Prof. Dr. Canan Karatay, katıldığı bir söyleşide su tüketilmesine dair ilginç bir iddiada bulundu. Karatay yeterli miktarda saf su değil tuzlu su tüketilmesi gerektiğini söyledi.

ABONE OL
GİRİŞ 02.11.2018 09:54 GÜNCELLEME 02.11.2018 14:58 Sağlık
Canan Karatay'dan su tüketilmesine dair ilginç açıklama!

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nin konferans salonunda düzenlenen "Gerçek Tıbbın 10 Şifresi" söyleşisine İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay'da konuk olarak katıldı. Karatay söyleşinde vücudumuzun yeterli miktarda su alması gerektiğini belirtti. Ancak alınan suyun tuzlu olması gerektiğinin altını çizdi.

İŞTE KARATAY'IN O ÇARPICI AÇIKLAMASI;

"Sağlıklı olmak için suyun yanında vücuda yeterli hayvansal yağ, protein gidecek. O zaman hastalanmıyoruz. Hastalanmış olsak bile yavaş yavaş hastalıklarımızdan kurtuluyoruz. Yeterli miktarda su için ama bu su sağlıklı su olmalı. Sağlıklı su dediğimiz bildiğiniz alınan şişedeki su değil. Nedir o, yüzde 60 ila 80 arasındaki tuzlu su. Bu oran da yaşa göre değişir. Saf su değil, tuzlu su için. İçi tuz dolu olacak. Dengeli, içi minerallerle dolu su için çünkü bu, vücutta tüm işlevleri görecek. Göz görecek, sinir sistemini rahatlatacak. Aklınıza ne gelirse. İçi mineral dolu tuzlu su olması tüm hücrelerimize yararlı. Onun dışında da yüzde 20 oranında hayvansal protein, bunun yanında da yüzde 19,9 oranında hayvansal yağ olacak. Bunlar dengeli olarak vücuda arz edildiği zaman hücrelerin toparlandığı görülecek."

Karatay konuşmasının devamında ise beyin için en önemli olan vitaminin B olduğunu işte şu sözlerle anlattı: 

"Kan şekerini düşürüp insülin direncini kıracak gıdalarla beslenmek gerekiyor.  Sağlıklı proteinler, sağlıklı yağlar ve sağlıklı karbonhidratlarla beslenip köy yumurtası, köy tereyağ, doğal etler, hakiki zeytinyağ tüketilebilir. Böylece tokluk hissi oluşur, kan şekerinde ani çıkışlar olmaz, karaciğer, pankreas, mide ve bağırsak görevlerini rahatça yerine getirir, metabolizma yavaşlamaz, yağlar depolanmaz, şişmanlık ve obezite önlenir, şeker hastalığı gelişmez. Bahar mevsiminde 30-40 enginar yemek karaciğeri korur. Lahana, karnabahar ve brokoli bol miktarda tüketilmelidir. Omega 3, A, D, E, K, B, C vitaminleri ile çinko, klor, potasyum, sülfür, sodyum gibi vitamin ve mineralleri sebze ve meyvelerle vücuda takviyeler yapmak gerekiyor. Beynimiz ve sinir sistemimiz için en önemli vitamin B vitaminidir. Birçok bilimsel çalışmada B vitaminin ileri yaşlarda hafıza kaybını önlediği öğreniliyor. B6 vitamini alzheimer hastalığı riskini azaltır. Ispanak, sarımsak, balık, kırmızı et, havuç, yumurta, kuruyemiş tüketilebilir. Çinko kaybı da kısırlık ve depresyon gibi rahatsızlıklara sebep oluyor. Fast food ile beslenmekten uzak durmak gerekiyor. İyot eksikliği meme kanseri başta olmak üzere birçok kanser riskini artırıyor. Deniz börülcesi, kaya koruğu, balık çeşitleri ve kristal kaya tuzu bu bağlamda tüketilmeli. İşlem görmüş ve raf ömrü uzatılmış her gıda ürünü hasta eder. Bu yüzden gıdalara konulan kimyasalların ve toksinler vücuda girmemesi lazım. Vücut canlı bir organizma olduğu için bunları kabul edemiyor."