Kırmızı kodlu alanda 60'lı yaşlar yerini 30'lu yaşlara bıraktı
Koronavirüsle mücadele sağlık personelinin özverili çalışması ile sürüyor. Kırmızı kodlu alanda 60'lı yaşlar aşının da etkisiyle yerini 30'lu yaşlara bıraktı.
ABONE OLAkdeniz Üniversitesi (AÜ) Hastanesi Covid Yoğun Bakım 'kırmızı kod'lu alanda koruyucu giysiler altında ter döken sağlık çalışanlarının koronavirüsle mücadelesi, DHA ekibi tarafından görüntülendi.
Solunum sıkıntısı çeken kadın hastaya yapılan entübasyon işlemi anbean kayıt altına alındı. Bölümdeki son durumu aktaran Prof. Dr. Melike Cengiz, “Başlangıçta yaşı olan, başka sağlık sorunları nedeniyle çeşitli bağışıklık sistemlerini baskılayan durumları bulunan hastaları daha sık alıyorduk. Ancak aşılama sürecinin etkisi olduğunu düşünüyoruz. Şu an daha genç hasta grubundan yoğun bakıma aldığımız hastalar oluyor. 30'lu, 40'lı, 50'li yaşlarda hasta oldukça arttı" dedi.
AÜ Hastanesi, artan koronavirüs vakaları nedeniyle geçen haftalarda B planını devreye soktu. Entübe edilen hastalar için bir yıldır kullanılan tüm yoğun bakımların 3'te 2'si, Covid hastaları için ayrıldı. Vaka sayılarının artmasıyla yoğun bakımların yüzde 95'i doldu. Kanser, trafik kazaları gibi normal hastaların kaldığı yoğun bakım ünitelerinde de ciddi yoğunluk yaşanıyor.
Geçen sene uygulanan 'A' planında iki ayrı yoğun bakım Covid hastaları için ayrılırken, vaka artışındaki doluluk nedeniyle 'B' planı devreye alınarak, yeni bir yoğun bakım alanı oluşturuldu. Toplam 2 Covid Yoğun Bakım ünitesinde bulunan 24 yatağın tamamında Covid tedavisi gören hasta bulunuyor. Vaka artışının bu hızla devam etmesi halinde 3'üncü Covid Yoğun Bakım ünitesinin devreye girmesi öngörülüyor.
DHA EKİBİ, KIRMIZI KODLU ALANDA
Bir yıldır hastaları hayatta tutmak için yoğun mücadele eden sağlık çalışanları, tedavinin yanı sıra hastaların öz bakımlarını da yerine getiriyor. Sağlıkçılar, ölümle burun buruna gelen hastaların motivasyonlarını yükseltmek için güler yüzle çalışmalarına canla başla devam ediyor. DHA ekibi, kırmızı kodlu alanda koruyucu giysileri altında ter döken sağlık çalışanlarının mücadelesine şahit oldu. Solunum sıkıntısı çeken kadın hastaya yapılan entübasyon işlemi de görüntülendi.
SAĞLIK NEFERLERİ ARTIK ÇOK YORGUN
AÜ Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı, Covid Yoğun Bakım Sorumlusu Prof. Dr. Melike Cengiz, kırmızı kodlu alanındaki çalışmalar hakkında bilgi verdi. 7 gün 24 saat kesintisiz vardiya usulü çalıştıklarını söyleyen Prof. Dr. Cengiz, bir yıllık sürede çok yorulduklarını dile getirdi.
Hastalara bakım esnasında birçok sağlık çalışanının koronavirüse yakalandığını anlatan Prof. Dr. Cengiz, "Aramızda hiçbir kayıp vermedik. Bizim açımızdan en sevindirici taraf bu. Bunun dışında yüzlerce hastamız oldu. Bunlardan bir kısmını iyileştirmenin heyecanını yaşadık, bir kısmını ise ne kadar emek verirsek verelim kaybettik. Hem hastaları kaybetmenin üzüntüsünü yaşadık hem de ailelerin üzüntülerini paylaşmaya çalıştık. Sonuçta 1 yıl, tüm sağlık çalışanları adına son derece üzüntülü ve yorucu geçti. Tek tesellimiz tedavi etmeyi başarabildiğimiz, buradan sevinerek alkışlayıp çıkardığımız hastalar oldu. Onları tekrar hayata döndürmenin mutluluğu bizi ayakta tut" dedi.
60'LI YAŞLAR YERİNİ 30'LU YAŞLARA BIRAKTI
Geçen seneden bu yana yoğun bakıma yatan hasta tipinde değişiklik olduğunu belirten Prof. Dr. Cengiz, “Başlangıçta genellikle ek hastalıkları olan, yaşı olan, başka sağlık sorunları nedeniyle bağışıklık sistemlerini baskılayan durumları bulunan hastaları daha sık alıyorduk. Ancak aşılama sürecinin etkisi olduğunu düşünüyoruz. 60 yaş üzeri aşılamanın yoğunlaşmasından kaynaklanabilir. Şu an daha genç hasta grubundan yoğun bakıma aldığımız hastalar oluyor 30'lu, 40'lı, 50'li yaşlarda hastamız var" diye konuştu.
'AŞILANMA EN ETKİLİ YÖNTEM'
Covid Yoğun Bakımda artık gençlerin daha çok yer aldığını vurgulayan Prof. Dr. Cengiz, “Gençlerde aşılanma etkili bir yöntem. O yüzden aşının yan etkilerinden korkan ya da bunu ihmal eden kişiler varsa önemle rica ediyorum. Yoğun bakıma kimin ne zaman geleceği belli değil. 'Ben yoğun bakıma gelmem bu hastalığı 2 günde atlatırım' demememiz gerekiyor. Çok kolay şekilde yoğun bakımı atlatabileceğini düşünen meslektaşlarımızdan bile maalesef hastalığı atlatamayan, kaybettiğimiz kişiler oldu" dedi.
İYİLEŞME SÜRESİ UZADI
Koronavirüsün mutasyona uğramasıyla hastalık sürecinin uzadığını aktaran Prof. Dr. Melike Cengiz, “Özellikle virüsün pozitif kalma süresinin uzun olduğu hastalarda ya da hastalığı çok ağır geçirenlerde, yurt dışından gelenlerden örnekleri sağlık müdürlüklerine götürüyoruz ve mutasyon belirlemeleri yapılıyor. Hastalık süresi uzadı. Başlangıçta 1-2 hafta içerisinde hastalar iyileşme yoluna giderse taburcu edebilirken, şu anda genel durumu orta olan, iyileşmesini kuvvetle muhtemel beklediğimiz 1 ayın üzerinde hala pozitif olan ya da pozitifleşmese bile hastalığı atlatamayan hasta grubumuz var" ifadelerini kullandı.
ENTÜBASYON UYGULANAN HASTALARIN İYİLEŞME SÜRESİ UZUYOR
Koronavirüs hastalarının yoğun bakım serüvenini anlatan Prof. Dr. Cengiz, en çok solunum güçlüğü çeken kişilerde yoğun bakım ihtiyacı doğduğunu söyledi. Hastalara yüz ve burundan oksijen almalarını öncelikli olarak sağladıklarını belirten Prof. Dr. Cengiz, hastanın genel durumunda bozulma ve organ yetmezliğine gittiği durumlarda solunum cihazına bağladıklarını anlattı. Hastanın nefes alabilmesi için en son 30 santim uzunluğunda ağzından akciğerine kadar giden entübasyon tüpünü yerleştirdiklerini anlatan Prof. Dr. Cengiz, “Bu tüpleri yerleştirdiğimiz, son derece ağır solunum yetmezliği olan hastalar. Bu hastaları uyutmamız gerekiyor ve ağrı duymalarını hatırlamalarını engellemeye çalışıyoruz. Hiç solunum cihazına bağlamamak, entübasyon tüpünü takmamak bizim amacımız çünkü solunum cihazına bağlanma, süreci son derece uzatıyor. Maalesef hayatta kalma oranlarını oldukça düşürüyor" diye konuştu.
ÇARESİZ GÖZLERE ÇARESİZ BAKAMIYORLAR
Hastaların tedavisinin yanı sıra özel bakım ihtiyaçlarını da karşıladıklarını anlatan Prof. Dr. Melike Cengiz, “Yeme, içme, yıkanma, genel bakım, ilaç verilmesi, öksürtülmeleri gibi bütün ihtiyaçlarını sağlık personeli aracılığıyla karşılıyoruz. Hastaların karşısında çaresiz kalmaktan çok yorulduk. Bir hasta size çaresiz gözlerle baktığında sizin de çaresizlikle ona bakmanız mümkün olmuyor. Hep ona moral vererek bu işin olumlu sonuçlanacağını söylemeye çalışarak bakıyoruz gözlerine. Ama içimizden biliyoruz ki bu hastaların birçoğunu kaybedeceğiz. Bunun verdiği yorgunluk bütün fiziksel yorgunluktan çok daha kötü" dedi.
'KİMİN BAŞINA GELECEĞİ BELLİ DEĞİL'
Vatandaşların tedbirlere uymasını rica eden Prof. Dr. Melike Cengiz, “Hem kendimizi hem diğer insanları korumak açısından özellikle bu hastalığın çok arttığı günlerde karantinaya uyalım. Maskemizi asla çıkarmayalım mutlaka mesafeyi koruyalım. Maske ve mesafe kuralına uyulması bu hastalığın bulaşmasını çok yüksek oranda engelliyor" ifadelerini kullandı.
23 YAŞINDA COVID'DEN HAYATINI KAYBEDİNCE SAĞLIK ÇALIŞANLARI KENDİNİ TUTAMADI
Covid Yoğun Bakım Sorumlu Hemşiresi Ayşena Ünal, birçok olaya şahit olduklarını anlattı. Ünal, “23 yaşında bir hastamızı kaybettik. O bizi inanılmaz etkiledi. Çünkü 23 yaş bizim için çok genç, hastayı kaybettikten sonra kendimizi tutamadık. Hiçbir bağımız, yakınlığımız olmamasına rağmen hepimiz ağladık. Tükendik artık herhalde, onun da etkisi var. İstiyoruz ki her hastamız iyileşip çıksın ama maalesef böyle olmuyor. Lütfen uyarıları ciddiye alın" dedi.
'BİR ANLIK GAFLETE DÜŞTÜK'
Covid Yoğun Bakımda tedavi gören Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Batı Antalya Bölge Başkanı Rıza Perçin'e, sağlık çalışanlarının yardımıyla muz ve mama yedirildi. Ardından önemli uyarılarda bulunan Perçin, “En çok dikkat eden kişilerden biriydim ama bir gaflete düştük. 25-30 gün önce koronavirüse yakalandım. 1 haftadan beri negatifim. Ama hocalarımız en iyi şekilde olmamız için ellerinden geleni yapıyor. Onlara çok teşekkür ediyoruz. Herkes dikkat etsin. Küçücük bir gafletle buradayım. Bu evreler kolay değil" ifadelerini kullandı.
'BU İŞİN ŞAKASI YOK'
Yoğun bakımda tedavisi süren Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Boztaş da görevi sırasında çok tedbirli davrandığını, odasına HES koduyla ziyaretçi aldığını, en fazla 10 dakika görüşme yaptığını, tüm tedbirlere rağmen koronavirüse yakalandığını anlattı. Kontrol amaçlı hastaneye yatıp 2-3 gün sonra solunum sıkıntısı nedeniyle yoğun bakıma alındığını aktaran Boztaş, şu an kendisini iyi hissettiğini belirtti. Ahmet Boztaş, “Manavgat'tan Akdeniz Üniversitesi'ne gelmemdeki ilk sebebim Muhittin Böcek başkanımızın burada başarıyla tedavi olması. O ekibe kendimi emanet etmek istedim. Buradaki bakım mükemmel. En tepeden en aşağıda hizmet üreten arkadaşa kadar herkes sizi sakinleştirip mutlu huzurlu ediyor. Bu risk devam ediyor. İşin içine düşünce belli oluyor artık bu işin şakası yok" diye konuştu