Aşılamada yüzde 70 kritik seviye! Türkiye için umut veren açıklama

Mehmet Acet, bugünkü, "Türkiye için pandemiden ilk çıkan ülkeler arasında olma şansı doğdu mu?" başlıklı köşe yazısında, "Birkaç ay içerisinde yüzde 70 oranında aşılama yapılabilirse eğer, bu beladan ilk kurtulan ülkeler arasında yer alabiliriz." dedi.

Acet, pazar günü Kanal 7’de yayınlanan Başkent Kulisi programının konuğu Prof. Mehmet Ceyhan'ın açıklamalarına da yazısında yer vererek, "İyi senaryoya göre Sonbahara Türkiye rahatlamış olarak girecek" diye yazdı.

Mehmet Acet'in bugünkü yazısı şöyle:

"Bu ayın ilk haftasında yapılan Avrupa Birliği zirvesinde ciddi bir aşı krizi yaşanmıştı.

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in katılmadığı zirvede, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, aşıda patentin kaldırılması ve herkesin aşıya daha rahat ulaşabilmesi için devreye girdi.

Bu teklif gündeme gelince Merkel, BioNTech firmasının kurucu ortağı Profesör Uğur Şahin’in görüşünü aldı ve patentin kaldırılması fikrine net bir şekilde karşı çıktı.

Bunun üzerine ne mi oldu?

Macron sinirlendi ve AB'nin 900 milyon dozluk BioNTech aşısı siparişini veto etti.

Bu bilgiler aklınızın bir köşesinden dursun ve şimdi Türkiye’nin aşılama programına gelelim.

Dün, dünya genelinde yürütülen aşılamaları gösteren tabloya baktım.

Türkiye, toplam sayı olarak 9’uncu, oran olarak ise, 50’inci sırada idi.

Malum, Nisan ayında Çin-Sinovac firmasından gelen aşı tedarikinde bir süreliğine sorun yaşandığı için aşılama programında yavaşlama olmuştu.

Bu durum, Türkiye’yi sıralamada biraz geriye itti.

Ama devamında BioNTech firmasıyla yapılan anlaşma ile başta Sağlık Bakanı Fahrettin Koca olmak üzere bu çalışmaların içinde yer alan herkes rahat bir nefes aldı.

Bilindiği üzere geçen hafta BioNTech’in kurucu ortağı Şahin, video konferans ile Bilim Kurulu toplantısına katıldı ve Türkiye’ye gönderilmek üzere 120 milyon dozluk aşı için imzaların atıldığını duyurdu.

Bilim kurulu üzerinden bütün Türkiye’ye verilmiş bir söz idi bu.

Dünya genelinde en fazla kullanılan aşılar arasında ön sıralarda yer alan Pfizer (Fayzer diye okunuyor)/BioNTech aşısını Almanya vatandaşı iki Türk’ün bulması ülkemizde de sevinçle karşılanmıştı.

Şimdi, biraz gecikmeyle de olsa, bu durumun Türkiye için bir avantaj sağladığını düşünebiliriz.

Şöyle ki;

Ticari anlamda söz konusu aşının pazarlanması bugüne kadar sadece Pfizer firması tarafından yürütüldü.

Türkiye’ye gönderilecek aşıların anlaşması ise, doğrudan BioNTech firması tarafından, yani bizzat Uğur Şahin’in inisiyatifiyle gelişti.

BioNTech’le imzalanan anlaşma doğrultusunda Haziran ayından itibaren Türkiye için bir aşı bolluğundan söz edilebilir.

Bu defa Çin aşısında gördüğümüz türden politik bir takım engellemelerin ortaya çıkması da ihtimal dâhilinde görülmüyor.

Bir ay içerisinde 30 milyon doz aşı geldiğinde, devamının geleceği de bilindiği için, tamamı ilk doz olarak kullanılabilecek.

Zaten Sağlık Bakanı Fahrettin Koca birkaç gün önce Hürriyet Gazetesi’ne verdiği demeçte, bunun verdiği rahatlıkla Haziran ayında 20 yaş üstünün ilk doz aşılamasının yapılabileceğini duyurdu.

Pazar günü Kanal 7’de yayınlanan Başkent Kulisi programında bu konuları konuştuğumuz Prof. Mehmet Ceyhan, iyi senaryoya göre Sonbahara Türkiye’nin rahatlamış olarak gireceğini dile getirdi.

Ceyhan, bu konularda ihtiyatlı olmasıyla tanınan bir isim.

Buna rağmen, “Birkaç ay içerisinde kurtulacağız muhtemelen” şeklinde bir ifade kullanması önemli. 

Gidişatı izleyen bilim çevreleri, pandeminin bitişiyle alâkalı üç evreden söz ediyor.

Kabaca şöyle özetleyebiliriz:

Önce aşılama programına erken başlayıp sürdüren gelişmiş ülkeler, devamında Türkiye’nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkeler ve en son az gelişmiş ülkeler pandemiden kurtulabilecek.

Dünyanın adaleti de işte bu diye düşünebilirsiniz haklı olarak.

Ama durum değişmiyor.

Değişme ihtimali olan, Türkiye’nin bu sıralamayı bozarak, hızlı bir aşılama çalışmasıyla pandemiden en erken çıkan ülkeler arasına girebilecek olması.

Birkaç ay içerisinde yüzde 70 oranında aşılama yapılabilirse eğer, bu beladan ilk kurtulan ülkeler arasında yer alabiliriz.

Hadi inşallah diyelim mi?"