Kalp krizi, inme ve damar hastalıklarından korunma yöntemleri!
Avrupa Kardiyoloji Cemiyeti'nin araştırmasına göre kalp krizi, inme ve damar çeperi hastalıklarının %90'a varan bölümü tütün, yetersiz beslenme alışkanlıkları diyabet, psikolojik ve sosyal faktörler ile alkol kullanımına bağlanabilir.
ABONE OLDamarların iç yüzeyi yağ birikintisi ile tıkandıkça vücuda yeterli miktarda kan taşınamamaya başlar. Bu süreç kalp krizi, inme ve damar tıkanması sonucu ani ölüm gibi durumların temel nedenidir. Bu ilerleyişi durdurmanın en geçerli yolu hayat boyu sağlıklı bir yaşam biçimini benimsemek, özellikle de tütün kullanmamak ve risk faktörlerini azaltmaktır.
Önemli olan kimin hangi önleyici tedaviden fayda sağlayacağını bulmak
Her yaştan sağlıklı yetişkin için olduğu kadar, kalp damar hastalığı ya da şeker hastalığı teşhisi konmuş kişiler için de tedbir önerileri bulunmaktadır. Tansiyon ya da kan yağlarının düzeyini düşürmeye yönelik önleyici tedavilerden kimin en çok fayda sağlayabileceğini belirleyebilmek, önleyici girişimlerin temelini oluşturur. European Heart Journal dergisinde yayınlanan kılavuz, tıp doktorlarına önleyici yaklaşımlarda yol gösterme amacını taşıyor. Kişiye özel risklerin belirlenmesi ve tedavilerde kademeli bir yaklaşım benimsenmesi, herkese uyacak tek bir çözüm üzerine gitmekten daha karmaşık bir süreçtir. Ancak her gün karşılaşılan hastaların farklı özelliklerinin değerlendirilebilmesi, doğru hastaya doğru tedavinin uygulanabilmesi için şarttır.
Sigara ve tütün kullanımı mutlaka bırakılmalı
Doktorlar için hazırlanan kılavuza göre tütün kullanımının sona erdirilmesi, tüm önleyici yaklaşımlar arasında en yüksek potansiyele sahip olanı. Verilere göre tütün kullanan 50 yaşın altındaki kişilerde kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riski, kullanmayanlara göre 5 kat yükselmektedir. Bu bağlamda, düzenli olarak güncellenen kılavuzda ilk kez tütün kullanımının bırakılması açık şekilde ifade edilmiş oldu. Kılavuza göre sigarayı bırakmanın faydası, bunun karşılığında alınan kiloya rağmen sürüyor.
Mutlaka hareketli bir hayata geçiş yapılmalı
Kılavuzda her yaştan yetişkinlerin haftada 150-300 dakika arası orta yoğunlukta ya da 75-150 dakika arası yüksek yoğunlukta, aerobik egzersiz yapmaları öneriliyor. İlk kez bir kılavuzda "hareketsiz geçirilen zamanın azaltılması, gün içerisinde hiç olmazsa hafif aktivitelerde bulunulması" öneriliyor. Bunun yanında bir başka yenilik olarak, günlük aktivitenin artırılması için giyilebilir aktivite takip cihazları kullanılması öneriliyor. Kılavuz bu konuda en önemli şeyin insanların keyif alacağı veya günlük rutinlerinin içine katabilecekleri aktivitelerin teşvik edilmesi olduğunu, bu aktivitelerin devamlılığının daha olası olduğunu yazıyor.
Akdeniz veya benzeri bir diyet benimsenmeli
Beslenme konusu da kılavuzda işlenen başlıklardan. Kalp ve damar hastalıklarının engellenmesi için tam tahıllar, meyveler, sebzeler, baklagiller ve kabuklu yemişleri de içeren bitki bazlı beslenme öneriliyor. Yeni tavsiyeler Akdeniz veya benzeri bir diyetin benimsenmesini, alkol alımının haftada en fazla 100 grama indirilmesini (standart bir alkollü içecek 8-14 gram arasında alkol içermektedir), haftada en az bir kez balık, özellikle de yağlı balık yenmesini, et tüketiminin ise kısıtlanmasını içeriyor.
Kılavuzu hazırlayan ekibin başında yer alan, İsviçre Cenevre Üniversitesi Hastanesi'nden Prof. François Mach, kalp ve damar hastalıklarının önlenmesinin; sağlıklı bireyleri ve hastaları merkezine alan, diğer sağlık koşullarını ve hava kirliliği dahil çevresel faktörleri de dikkate alan, birbiri ile iç içe geçmiş, disiplinler arası bir yaklaşım gerektirdiğini ifade ediyor.