Obezite ve uzun yolculuklar neden oluyor: Pıhtı atması
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Taner Şaşırtan bir toplardamarın kan pıhtısı nedeniyle tıkanmasının sıklıkla bacaklarda ortaya çıktığını belirterek uygun tedavi edilmeyen hastaların yüzde 50'sinde pıhtı geliştiğini ifade etti.
ABONE OLAcıbadem Eskişehir Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Taner Şaşırtan, kanı kalbe taşıyan toplardamarların, tüm vücut sisteminin sağlıklı çalışmasında büyük rol oynadığını söyledi. Bu damarlarda meydana gelen tıkanıklıklara bağlı olarak halk arasında “pıhtı atması” olarak bilinen emboli nedeniyle akciğer fonksiyon kaybı ve ölüm gibi hayatı ciddi derecede tehdit eden sorunların yaşanabildiğine değinen Şaşırtan, toplardamar tıkanıklığının özellikle bacaklarda görüldüğünü belirtti. Dr. Taner Şaşırtan, “Bacaklardaki tıkanıklık nedeniyle oluşan pıhtıların, akciğer ve hayati önem taşıyan bir organa ulaşmaması için karın içindeki ana toplardamara filtre takılıyor. Bu sayede bacaklardan gelen pıhtılar erkenden yakalanabiliyor. Ancak bu yöntemi alanında uzman ve deneyimli ekiplerin uygulaması gerekiyor” diye konuştu.
UZUN YOLCULUKLAR VE OBEZİTE NEDEN OLUYOR
Bir toplardamarın kan pıhtısı nedeniyle tıkanmasının, derin ven trombozu (DVT) olarak tanımlandığını belirten Uzm. Dr. Şaşırtan, sıklıkla bacak toplardamarlarında ortaya çıkan ve belirgin şişlikle kendini gösteren hastalığın nedenlerini “kanın akışkanlığının değiştiği ve pıhtılaşmaya eğilimin olduğu büyük cerrahi ve ortopedik ameliyatlar, immobilite yani hareketsizlik, uzun yolculuklar, obezite, hamilelik, hormon tedavisi, kanser ve bazı kalıtsal kan hastalıkları” olarak özetledi. Şaşırtan, şöyle devam etti: Hastalıkta pıhtılaşma genellikle diz altında, baldır toplardamarlarında başlıyor ve yukarıya doğru, uyluk ve kasık toplardamarlarına, oradan karın içindeki ana toplardamara ulaşabiliyor. Tıkanmanın seviyesine bağlı olarak hastalığın şiddeti ve sonrasında gelişecek sorunlar da artıyor. Bacakta yaralar, ilerlemiş varis ve ciddi ödemler nedeniyle hastaların yaşam kalitesi çok olumsuz etkileniyor. Erken tanı konulamayan ve uygun tedavi edilemeyen hastaların yüzde 50’sinde ise ölümcül bir sorun olan akciğer embolisi yani pıhtı atması gelişebiliyor.”
TEDAVİ YÖNTEMLERİ ÇOK GELİŞTİ
Gelişen tedavi yöntemleri sayesinde, derin ven trombozunun daha güvenli ve etkili bir şekilde tedavi edilebildiğini aktaran Uzm. Dr. Şaşırtan, toplardamar pıhtılaşmasında tedavinin ana amacının akciğer embolisi ve bacakta tekrar pıhtı gelişiminin engellenmesi olduğunu anlattı. Hastanın bacağındaki şikâyetin azaltılması ve ilerde oluşabilecek olan toplardamar yetmezliği gibi sorunların engellenmesinin de amaçlandığını vurgulayan Dr. Taner Şaşırtan, “Tedavide öncelikle pıhtılaşmayı engelleyici kan sulandırıcı ilaçlar ve varis çorabı kullanılır. Bu yöntemler akciğere pıhtı gitme riskini ve bacakla ilgili şikâyetleri azaltır, ancak hastalığı tedavi etmez. Girişimsel tedavi yöntemi ile etkili ve hızlı sonuç alınır. Girişimsel tedavi, özel kateterler kullanılarak damar içindeki pıhtının parçalanması, aspire edilmesi yani dışarı çekilmesi veya eritilmesi esasına dayanır. Bu yöntemlerle tıkalı damardaki akış normal hale getirilir. İşlemde kullanılan pıhtı eritici ilaç dozu düşük olduğu için kanama riski de azalır. İşlem genellikle lokal anestezi ile yapılır” diye konuştu.
KANAMA RİSKİ AZ, NORMAL HAYATA DÖNÜŞ HIZLI
Sorunun birkaç saatte ve tek seansta giderilmesini sağlayan yöntemin avantajları hakkında da bilgi veren Dr. Taner Şaşırtan, şunları söyledi: “Girişimsel tedavilerde yüzde 80-100 oranında pıhtının tam olarak temizlenmesi mümkün oluyor. Hastanın şikâyetleri kısa sürede sona eriyor ve yaşam kaliteleri normale dönüyor. Şişlik, ağrı ve morarmanın geçmesiyle hastalar rahatça yürüyebiliyor. Hastanede kalma süresinin kısa olması ve iş yaşamına hızlı dönebilmeleri de diğer avantajlar.” Bacak toplardamarlarında pıhtı olan her hastada girişimsel tedavinin yapılmasının gerekli olmadığını söyleyen Dr. Taner Şaşırtan, “Tıkanmanın kasık seviyesi üzerine çıktığı ve karnındaki ana toplardamarlarda pıhtı olan hastalarda bu yöntem tercih ediliyor. Bu tedavi ne kadar erken uygulanırsa etkisi de o kadar fazla oluyor” dedi.
FİLTRELER GEÇİCİ YADA KALICI OLABİLİYOR
Akciğerde emboli riskini azaltmak için pıhtı engelleyici filtrelerin karındaki ana toplardamara geçici ya da kalıcı olarak yerleştirildiğini kaydeden Acıbadem Eskişehir Hastanesi Kardiyovasküler Cerrahi Uzmanı Dr. Taner Şaşırtan, “Hayat kurtarıcı bu yöntemle, bacaktan atan pıhtılar, akciğere ulaşmadan karındaki ana damarda filtre tarafından yakalanabiliyor. Bu yöntem özellikli bir tedavi şekli olduğu için ilgili hekimin Doppler ultrasonografi ve anjiyografiyi çok iyi kullanabilmesi gerekiyor. Ortaya çıkabilecek komplikasyonlarda da hızlı müdahale edebilecek cerrahi tecrübe önemli” ifadelerini kullandı.