Kötü kokulu ve köpüklü denizden uzak durun! Deniz de havuz kadar tehlikeli olabilir!
Serinlemek için tercih edilen havuz ve deniz kullanımı sonucu ishal vakalarında artış gözlemleniyor. Genellikle havuz yerine deniz tercih edilmesini öneren uzmanlar, denizin de en az havuz kadar tehlikeli olabileceği konusunda uyarıda bulundu.
ABONE OLÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Esra Polat, yaz aylarında artan deniz ve havuz kullanımının çocuklarda ishal vakalarını artırdığına dikkat çekti. Dr. Polat, “Yazın havuz ve deniz kullanımı arttığından, kirli suların ağız yoluyla vücuda girmesi hastalıklara neden olabiliyor. Deniz suyu, kendini temizleme özelliği sayesinde enfeksiyon açısından havuz suyuna göre daha az risk taşır. Ancak kirli, köpüklü veya kötü kokulu sularda yüzmek tehlikeli olabilir. Mavi bayraklı plajlar tercih edilmelidir” dedi.
VM Medical Park Maltepe Hastanesi'nden Dr. Polat, çocuklarda yaz ishali hakkında detaylı bilgiler paylaştı. İshali, çocuklarda dışkılama sıklığının artması ve dışkının kıvamının sulu olması olarak tanımlayan Dr. Polat, “Çocuklarda ishalin en yaygın nedeni enfeksiyonlardır ve bunların başında virüsler gelir. Viral enfeksiyonlarda antibiyotik kullanımı gereksizdir. Bakteriler ve parazitler de ishalin diğer enfeksiyöz nedenleridir. Enfekte olmayan nedenler arasında ise kirli sular, pastörize edilmemiş süt ürünleri, iyi yıkanmamış veya pişirilmemiş yiyecekler bulunur” şeklinde konuştu.
YAZ MEVSİMİNDE İSHALİN NEDENLERİ
Yaz mevsiminde ishalin daha sık görülmesinin nedenlerini açıklayan Dr. Polat, “Viral gastroenteritler genellikle rotavirüs, adenovirüs veya norovirüs kaynaklıdır. Bu virüsler hem su ve gıda yoluyla hem de temasla bulaşabilir. Park ve bahçelerde artan temas, bulaşma riskini artırır. Sıcak hava ise bakterilerin üremesi için uygun bir ortam yaratır. Yaz aylarında tatil ve seyahatlerin artması, çocukların bir araya gelmesini sağlayarak bulaşma riskini artırır” dedi.
“HAVUZ VE DENİZDEN KAYNAKLI ARTIŞ OLABİLİR”
Deniz ve havuz kullanımının ishalle ilişkisini anlatan Dr. Polat, “Yazın havuz ve deniz kullanımı arttığından, kontamine suların ağız yoluyla vücuda girmesi hastalık etkenlerinin bulaşmasına neden olabilir. Deniz suyunun kendini temizleme özelliği nedeniyle enfeksiyon riski havuza göre daha düşüktür. Ancak kirli, köpüklü veya kötü kokulu sularda yüzmek tehlikelidir. Mavi bayraklı plajlar tercih edilmelidir” dedi.
“İSHALDE KAYBEDİLEN SIVININ GERİ ALINMASI ÖNEMLİ”
İshal durumunda beslenmeye dikkat edilmesi gerektiğini belirten Dr. Polat, “İshalde kaybedilen sıvının geri alınması hayati önem taşır. Aksi halde beyin ve böbrek gibi hayati organlar etkilenebilir. Çocuklar, pirinç, buğday, patates, ekmek, yağsız et, sebze ve meyve tüketebilir. Yoğurt ve potasyum zengini muz önerilir. Anne sütü alan bebekler sık sık emzirilmelidir. Yağlı gıdalar, meyve suları ve çok şekerli içeceklerden kaçınılmalıdır” diye konuştu.
“ELLER MUTLAKA YIKANMALIDIR”
İshalden korunma yollarını açıklayan Dr. Polat, şu bilgileri verdi:
“Yemeklerden önce ve sonra, tuvalet kullanımı sonrası ve hayvanlarla temas sonrası ellerinizi sabun ve suyla en az 20 saniye yıkayın. Yaz aylarında el yıkamayı çocuklar için eğlenceli hale getirin. Yemek hazırlama yüzeyleri ve mutfak eşyalarını temiz tutun, çiğ et, balık ve yumurta işleyen yüzeyleri iyice temizleyin.”
“FARKLI RENK VE ÇEŞİTLERDE KESME TAHTASI KULLANIN”
Çiğ ve pişmiş gıdaları ayrı tutmamız gerektiğine değinen Dr. Polat, “Çapraz kontaminasyonu önlemek için farklı renk ve çeşitlerde kesme tahtası kullanın. Gıdaları uygun sıcaklıklarda pişirin. Tavuk için iç sıcaklık en az 75 derece olmalıdır. Dondurulmuş gıdaları buzdolabında veya mikrodalgada çözün, oda sıcaklığında bırakmayın. Artan yemekleri hızlıca soğutun ve güvenli sıcaklıkta saklayın. Taze meyve ve sebzeleri iyice yıkayın. Son kullanma tarihine dikkat edin ve bozuk veya kötü kokan gıdaları tüketmeyin" diye konuştu.
“ÇİĞ SEBZELER DİKKATLİ TÜKETİLMELİ”
İshale karşı alınacak önlemleri anlatan Dr. Polat, “Yeni doğan bebeklerin vücut ağırlığının yüzde 75’i sudan oluşur. Bu oran çocuklarda yüzde 70, yetişkinlerde ise yüzde 60’tır. Bu nedenle çocuklar ve bebekler su kaybına karşı daha hassastır. Her sulu dışkılama sonrası bebeklerde bir çay bardağı, çocuklarda bir su bardağı su içirilmelidir. Çiğ sebzelerle yapılan salata ve meyveleri iyice yıkayın, sirkeli suda bekletin. Pastörize edilmemiş süt ürünlerinden kaçının. Dondurma ve tatlılar, soğuk zincir bozulduğunda hızlıca bozulabilir, bu nedenle güvenli yerlerden alınmalıdır” diyerek açıklamalarını tamamladı.