67 yıllık evliliklerinin sırrı sevgi ve hoşgörüde

Aynı mahallede büyüyen, 1950'de yaptıkları evlilikten üç evlatları olan Aygün çifti, çocukları evlenip ayrı bir hayat kurduktan sonra baş başa kaldı. Yaşamlarını birbirlerinin yükünü alarak sürdüren çift, günlerini bahçe işiyle uğraşarak geçiriyor.

Yunus Aygün, AA muhabirine, eşiyle günlerinin mutluluk ve huzur içinde geçtiğini söyledi.

Emekli olduktan sonra zamanının büyük kısmını evlerinin önündeki bahçede fidan yetiştirerek geçirdiğini anlatan Aygün, "Eşimle hep yardımlaşarak geçiniyoruz. Çocuklarımız gelip gidiyor." dedi.

Uzun evliliklerinin sırrını "sevgi ve hoşgörü" olarak açıklayan Aygün, "Eşler birbirlerini sever, iyi geçinir, birbirlerini üzmeden, kırmadan yaşarlarsa ömürleri uzarmış. Uzmanlarımız söylüyor bunu. Gençlerimiz, duyun bunları." ifadelerini kullandı.

Aygün, ev işlerinde eşine yardım ettiğini, hayatın paylaşarak güzelleştiğini vurguladı.

Eskiden eğitimin bugünkü gibi yaygın olmadığına işaret eden Aygün, şunları kaydetti:

"Şimdi eğitim daha güzel. Teknoloji gençlerimizin elinde. Her şeyi öğrenebiliyorlar. Bu nedenle daha olgun olmalarını istiyorum. Gençliklerini değerlendirsinler. Tatlı tatlı yaşamak, iyi yaşamak, huzurlu olmak lazım. Hanımı yanlışlık yapmış, bir şeyler olmuş... Hanımla ben de ara ara ters düşüyoruz. Sabahtan birbirimize azıcık darılıyoruz, öğleye kadar. Öğlen ne yiyeceğiz, birlikte onu hazırlıyoruz. Akşam da birlikte yatıyoruz. Karı koca arasına şeytan bile girememiş. Gençlerin de böyle olmasını istiyoruz."

- "Şimdi her şey bol ancak insanlar mutlu değil"

Nadire Aygün de eşiyle çok mutlu bir hayat sürdüğünü, bugüne kadar birbirlerini üzmediklerini dile getirdi.

Bugün gençlerin birbirlerinin sözünü dinlemediğini belirten Aygün, "Eskiden fakirlik vardı, çok çalışırdık. Şimdi ise her şey bol ancak insanlar mutlu değil. Bizim zamanımızda zorluklara rağmen o hayatı sürdürdük, çoluğu çocuğu büyüttük, evlendirdik. Şimdiye kadar kimseye muhtaç olmadık. Allah bundan sonra da nasip etmesin." diye konuştu.