Şanlıurfa’da engelli babanın örgü sevgisi kazanca dönüştü!

Şanlıurfa’da yaşayan ve bedensel engeli bulunan 50 yaşındaki Mahmut Sergin çevresinin ‘kadın işi’ dediği örgü işiyle uğraşarak aile bütçesine katkı sağlıyor.

ABONE OL
GİRİŞ 14.03.2022 13:29 GÜNCELLEME 14.03.2022 13:29 ÜLKE'DE BUGÜN
Şanlıurfa’da engelli babanın örgü sevgisi kazanca dönüştü!

Siverek ilçesinde yaşayan 50 yaşındaki bedensel engelli Mahmut Sergin, çevresinin ‘kadın işi’ dediği örgü işiyle uğraşarak, aile geçimini sağlıyor. Engelli olduğu için günün büyük bir bölümünü evinde geçiren baba Sergin, örgü örerek, yaptığı örgü bebek, kazak, eldiven, atkı ve bereleri sosyal medyadan paylaşarak satışa sunuyor. Ürünleri için talep gören baba Sergin, 30 yıldır el işi örgülerini organik iplerle ördüğünü söyledi. Sergin, kazandığı parayla aile bütçesine katkı sağladığını ifade etti.

EL İŞİNİ ABLALARINDAN ÖĞRENDİ

Örgü işine, tavuk kanadını şiş olarak kullanarak başladığını aktaran Mahmut Sergin, “Küçükken beni hastaneye götürmüşler. Hastanede bana iğne yazılmış. Ailem, bana iğneyi hastane dışında bir kadına yaptırdı. Çocuktum sürekli ağlıyordum, farkına varmamışlar. 7 yaşına kadar bu sancıyla yaşadım. Daha sonra bir ayağımın damarı kısa kaldı, sakat kaldım. Bende hep evde oturuyordum. İki ablam vardı. Bende onlarla el işi yapmaya başladım. Onlara baka baka öğrendim. O zamanlar şiş, tığ falan yoktu. Bende tavukların kanatlarını alıp şiş yerine kullanmaya başladım. Biraz öğrendim, daha sonra kendime ip almaya başladım. Ve yakınlarıma da diyordum, bana ip verin sizlere kazak, eldiven atkı yapayım. Evde sıkılmayayım diye hep el işi yapıyordum. Bu işi iyice öğrendikten sonra babamdan para alıp, gidip ip alırdım. Daha sonra yaptıklarımı dükkanlara götürürdüm. Bu şekilde 22 yaşına kadar devam ettim. Daha sonra evlendim. 3 kız, 2 erkek 5 çocuğum oldu. Ben halen bu işi sürdürüyorum” dedi.

“MUHTAÇ OLMAKTANSA BU İŞİ YAPIYORDUM”

Sergin, örgü işiyle ilgili konuşmasının devamında, “Bazen arkadaşlarım görüyor, ‘neden yapıyorsun bu işi, bu iş bayan işidir, sen erkeksin.’ Ben de iş, iştir ele muhtaç olmaktansa bu işi yapıyordum, dedim. En azından birkaç kuruş para kazanarak, çocuklarıma haçlık verebiliyorum. Şimdiye kadar ev alamadım, kiradayım. Kiralık dükkan tutum. Bir bayan bana örgü makinesini al öğrenirsin, dedi. Bende vakfa gittim, Allah razı olsun, bana bir makine almama yardımcı oldular. 15 yıl önce artık makinede yıprandı, iş yapılmıyor. Makinem ve malzemem iyi olsa belki günde en az 30 tane kazak, 5 taneye yakın atkı, bere yaparım. Şimdi imkanım yetersiz olduğu için böyle ufak işler yapıyorum. Ürünleri de çocuklara, götürün pazarda satın diye veriyorum. Çocuklar da utanıyor, götürmüyor. Bende dükkanlara götürüp bırakıyorum. Onlarda Allah razı olsun yardımcı oluyorlar” ifadelerini kullandı.

 

KAYNAK : İHA