İş var ama eleman yok!

Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesinde kurulu Kare Metal bünyesindeki Technocast, Almanya, İngiltere ve Fransa olmak üzere 20 ülkeye jant ihracatı gerçekleştiriyor.

ABONE OL
GİRİŞ 24.12.2017 17:34 GÜNCELLEME 24.12.2017 17:34 Sektörler
İş var ama eleman yok!

Firma şimdi uçak jantı üretmeye hazırlanıyor. Firmanın yönetim kurulu başkanı şikayetlerinin çalıştıracak eleman bulamamaları olduğunu söylüyor.

Firma, otomobil firmaları yerine modifiye ile uğraşan bayiler için sipariş üzerine sadece o otomobilde kullanılmak üzere ''kişiye özel'' farklı renk ve modellerde jant üretimi gerçekleştiriyor.

Kare Metal Yönetim Kurulu Başkanı Necat Öney, ana şirketleri Technocast adı altında iki tane daha şirketi olan Türk-Rus ortaklığı bulunan bir şirketler grubu olduklarını söyledi.

Öncelikli işlerinin otomobil jantı imalatı olduğunu, ayrıca yolcu taşıyan araçlar için de jant üretmeye başladıklarını ifade eden Öney, ağırlıkla ihraç etmek amaçlı İstanbul'da kurdukları tesisi 2010 yılında Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi'ne (ÇOSB) taşıdıklarını aktardı. 

Binek araçlar için ürettiklerin jantların yüzde 75'ini ihraç ettiklerinin altını çizen Öney, kalan yüzde 25'lik bölümünü ise Türkiye'deki iç piyasaya verdiklerini belirtti.

Öney, Türkiye'de 180'i aşkın bayi ile çalıştıklarını dile getirerek, "Ancak ihracatta çok enteresan pazarlara hitap ediyoruz. Otomobil firmalarının değil de onların sattığı servislerin arabaları giydiren güzelleştiren servislerin ihtiyaçlarını görmek adına birtakım ürünler üretiyoruz. Daha doğrusu butik tarzı çalışan bir firmayız. Müşterimiz bizden hangi araba için, ne tür bir jant istiyorsa o arabaya özel o jantı yapıyoruz ve o müşterimizden başkasına vermiyoruz. Şu anda 20 ülkeye ihracat yapıyoruz ve bunların çoğu Avrupa'da. Özellikle Almanya, İngiltere ve Fransa başta olmak üzere pek çok ülkeye ihracat yapıyoruz. Bunlardan bazıları otomobil firmalarının yetkili servis istasyonları. Normalde Türkiye, otomobil jantı üretiminde kuvvetli bir ülke. Avrupa'da kapasite olarak ikinci sıradayız. Ege Bölgesi'nde çok değerli firmalarımız var. Bu firmalarımızla bu konuda iftihar edebiliriz." diye konuştu. 

YETİŞMİŞ ARA ELEMAN SIKINTISI

Öney, şunları anlattı:

"Bu ara malları ve malzemeleri Türkiye üretmek zorunda. Cari açığı kapatmak için bu temel ham maddelerin üretimi 5-10 yıl içerisinde bu cari açığı kapatacak boyutta büyüktür. Benzeri örnekler var. Biz paslanmaz çeliği ithal ediyoruz. Kalıp yapmakta kullandığımız özel alaşımlı çelikleri ithal ediyoruz. Söylediğim gibi her türlü plastik ham maddesini hemen hemen her türlüsünü ithal ediyoruz. Bizim sıkıntımız iki tane. Biri bu madde ve malzemeleri ham maddeleri kendi ülkemizden temin edememek, ikincisi de yetişmiş ara eleman bulamamak. Teknik lise diye adlandırdığımız okullardan mezun olan insanlara ihtiyacımız var. Bunlar en az mühendis kadar ihtiyacımız olan insanlar, hatta mühendislerin sahada gördükleri işlerden daha fazlasını yapan insanlar bunlar. Biz, elektrikçi, kalıpçı, kaynakçı, hidrolikçi ve mekanikçi gibi adlar altında teknik elemanlara ihtiyacımız var ve hiçbirisini bulamıyoruz. Mühendisler belirli bir seviyenin altında, makine başında onlar kadar yararlı olamıyorlar. Çok enteresandır, bu tür okullardan mezun olan insanlar, bir fabrikada üretimde çalışmak yerine gidip AVM'lerde güvenlik görevlisi oluyor."

Öney, fabrikaların yoğun olduğu yerlerde, vasıfsız elemanı dahi bulmanın çok zor olduğunu dile getirerek, "Türkiye'de işsizlik olduğu doğrudur. Ama ben eminim bizim gibi sanayi bölgelerinde, batının gelişmiş şehirlerinde bu asla yok. Burada işsizlik negatiftir, yani burada işçi ihtiyacı vardır. Bu söylediğimiz doğuda, Anadolu'da ve bozkırda fabrikaların olmadığı yerlerde olabilir ama biz burada vasıflı ya da vasıfsız eleman bulmakta çok büyük güçlük çekiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

UÇAK JANTI

Öney, Tekirdağ Bilim, Sanayi ve Teknoloji Müdürlüğü tarafından Türk Hava Yolları (THY) departmanları ve Sabiha Gökçen Havalimanı'na düzenlenen gezilere katıldıklarını ve buralarda her iniş kalkıştan sonra uçakların jantlarının kontrol edildiğini, tahribat oluştuğunun görülmesi halinde can emniyeti açısında bu jantların yenisiyle değiştirildiğini öğrendiklerini, bunun üzerine Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi ile temasa geçerek, "Biz bu jantı üretebilir miyiz?" sorusuna yanıt aradıklarını anlattı. 

Uçak jantındaki teknolojinin çok yüksek olduğunu vurgulayan Öney, üniversitelerin ilgili bölümlerindeki akademisyenlerin birlikte çalışması sonucu taslak proje hazırladıklarını ve bu projeyi Tekirdağ Valiliği'ne sunduklarını aktararak, şunları kaydetti:

''Aynı şekilde Türk Hava Yolları'nı da bunu üretebileceğimize dair haberdar ettik ama havacılık konusunda tecrübemiz olmadığını da dile getirdik. 'Bu ürünleri üretsek dahi, müsaade almadan uçaklara bunları takamayacağız, bu müsaadeyi dev firmalardan nasıl alırız, bu konuda bize yardımcı olur musunuz?' dedik. Türk Hava Yolları bu konuda destek verebileceğini söyledi. Bu konuda projenin bir adım öteye gidebilmesi için özel teşviklerin çıkmasını bekliyorduk çünkü otomobil jantı ürettiğimiz tesiste üretmemiz mümkün değil. Mevcut makineleri kullanacağız ama şu anda bizim otomobil jantı üretiminde kullanmadığımız birtakım makinelere de ihtiyacımız var. Bu makinelerin alınması, tamamen devlet desteği gerektiriyor. Ciddi desteğe ihtiyacımız var. Olay sadece uçak jantlarıyla ilgili değil, o jantları yapabildiğimiz taktirde savunma sanayinin ihtiyacı olan ve şu anda üretmek için planlanmış Hürkuş Projesi'nin jantları, benzeri savaş uçağı projesinin hayata geçmesi halinde kullanılacak olan jantlar ve helikopter tekerleği gibi vesaire konularda da bu tesisi kullanabileceğiz. Aslında boyutları ne olursa olsun hangi uçak tipinde kullanılacak olursa olsun, yapılacak bu yatırım, her türlü jantın üretilmesine imkan verecek. Birini yaptığımız takdirde diğerlerini de yapabileceğiz ve bu ülkemiz açısından bir ilk olduğu için çok önemli. Biz, uçak yapmaya helikopter yapmaya soyunduysak bunları da yapmak zorundayız zaten.''