Şehzadeler şehri Amasya

Osmanlı ve Selçuklular ile hayatımıza giren ancak antik tarihin de önemli bir merkezi olan Amasya, doğal güzellikleri ve eşsiz mimarisi ile turistlerin en çok ziyaret ettiği yerlerin arasında bulunuyor. 

"ANADOLU'NUN BAĞDAT'I"

Bir vadi içerisine inşa edilen Amasya, kenti tam ortadan ikiye ayıran Yeşilırmak'ın üzerinde bulunuyor. Nehrin böldüğü kent iki yakadan oluşurken, adeta açık hava müzesi gibi her köşesi tarih kokan şehrin tarihi, kültürel ve doğal zenginlikleri ziyaretçileri kendine hayran bırakıyor.

Tarihte "Şehzadeler Şehri" olarak anılan Amasya'nın bir diğer ismi de "Anadolu'nun Bağdat'ı". Kentin bu isimle anılmasının en önemli sebebiyse kentin mimarisi kadar, kültürel yapısı. 

Amasya Valisi Osman Varol, yaptığı açıklamada Amasya'nın antik dönemlerden itibaren çok önemli medeniyetlere ev sahipliği yaptığını söylerken,"Şehzadelerin Amasya'da yetişmesi nedeniyle şehir, ekonomik ve eğitim anlamında büyük bir potansiyele sahip . Bu eğitim atmosferi o dönemin ilim irfan sahibi insanlarını şehre çekmiş. O nedenle şehirde çok önemli bir kültürel yapı oluşmuş. Döneminde Amasya'ya, Anadolu'nun Bağdat'ı denirmiş." ifadelerini kullandı.

ŞİRİN UĞRUNA FERHAT'IN DELDİĞİ DAĞLAR

Antik Amasya Kenti'nin su ihtiyacını karşılamak üzere yapılan su kanalı, halk arasında "Ferhat Su Kanalı" olarak biliniyor. Kayalar oyulup, tüneller açılarak, yer yer duvar şeklinde tonozlu bir biçimde arazi eğimine göre, su terazisi sistemine uygun olarak yapılan kanalın efsanesi işe şöyle:

"Nakkaşlık yapan Ferhat, Amasya Sultanı Mehmene Banu'nun kız kardeşi Şirin'e aşık olur. Kendisinden kız kardeşini isteyen Ferhat'a kızı vermemek için Sultan, Ferhat'tan şehre su getirmesini ister. Ferhat, alır külüngü eline, vurur kayaların böğrüne böğrüne. Kayalar yarılır, yol verir suya. Mehmene Banu, bakar ki kız kardeşi elden gidecek, sinsice plan kurarak bir cadı buldurur, yollar Ferhat'a. Cadı, 'Ne vurursan kayalara böyle hırsla, Şirin'in öldü. Bak sana helvasını getirdim.' der. Ferhat, bu sözlerle beyninden vurulmuşa döner. 'Şirin yoksa dünyada yaşamak bana haramdır.' der. Elindeki külüngü fırlatır havaya, külüng gelir Ferhat'ın başına düşer ve ölür. Ferhat'ın öldüğünü duyan Şirin, koşar kayalıklara bakar ki Ferhat cansız yatıyor. Atar kendini kayalıklardan aşağıya. Cansız vücudu uzanır Ferhat'ın yanına. İkisini de gömerler yan yana. Her mevsim iki mezarda sevenlerin anısına birer gül biterken, sevgilileri ayırmak için iki mezar arasında bir de kara çalı çıkarmış."

TARİH İLE HARMAN OLAN ŞEHİR

Her köşesi tarih kokan kentin esrarı bunlar ile de sınırlı değil. Adeta açık hava müzesi gibi her köşesi tarih kokan şehrin tarihi, kültürel ve doğal zenginlikleri ziyaretçileri kendine hayran bırakıyor.

Helenistik dönemde, Amasya'yı MÖ 302'den MÖ 26'ya kadar başkent olarak kullanan Pontus krallarına ait olan Kral Kaya Mezarları. Amasya Kalesi eteklerinde düz bir duvar gibi dikine uzanan kalker kayalara oyularak yapılan Kaya Mezarları'nın, arasında oyulmuş merdivenler ve yollar bulunuyor.

Şehrin bir diğer güzelliğini de Yeşilırmak kenarında, tarihi sur duvarları üzerine, ahşap çatkı arası, kerpiç dolgulu olarak inşa edilen Yalı Evleri oluşturuyor. Geleneksel Osmanlı evinin bütün özelliklerini bünyesinde taşıyan evler, Amasya'nın tarihsel kimliğiyle uyumlu bir görünüm arz ediyor.

Hititlerden Perslere, Romalılardan Osmanlılara kadar birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapan ve "Anadolu'nun Bağdat'ı" olarak anılan "Şehzadeler Şehri" Amasya, tarihi ve doğal güzellikleriyle keşfedilmeyi bekliyor.

AMASYA'YA NASIL GİDİLİR?

İç Anadolu sınırlarının bitip Karadeniz'in başladığı yerlerde bulunan Amasya, oldukça merkezi bir noktada. Kara, hava ve demir yolu ulaşımının tam ortasında bulunan Amasya'ya haftanın her günü uçak kalkmaktadır. Ortalama 90 ile 200 lira arasında değişen fiyatlara satılan biletler, sizi 1 saatlik bir uçuş ile Amasya'ya götürecek. Eğer tercihiniz kara yolu ise hemen her saatte kalkan otobüsler ile Şehzadeler Şehri'ne ulaşabilirsiniz.