Osmanlı'da hac yolcularının uğrak yeri: Rüstem Paşa Kervansarayı

Konya'nın Ereğli ilçesinde Osmalı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman döneminde Sadrazam Rüstem Paşa tarafından 1552'de yaptırılan Rüstem Paşa Kervansarayı, kentteki en önemli kültürel varlıkların başında geliyor.

ABONE OL
GİRİŞ 12.11.2019 11:49 GÜNCELLEME 12.11.2019 11:49 SEYAHAT
Osmanlı'da hac yolcularının uğrak yeri: Rüstem Paşa Kervansarayı

Kent merkezindeki Ulu Cami'nin yanında, Mimar Sinan'ın eseri Rüstem Paşa Kervansarayı, dikdörtgen planlı ve revaklı avlusuyla Osmanlı mimarisinin temel özelliklerini yansıtıyor. Ana duvarı kesme taştan, kemerlerinde ise tuğlaların kullanıldığı yapının odaları, geniş avlusu ve büyük ahır bölümü bulunuyor.

 

Bağdat ve Konya Kapısı adı verilen iki giriş kapısının yer aldığı, üzeri beşik tonozla örtülü kervansaray, yakın dönemde yapılan restorasyon çalışmalarının ardından "Millet Kıraathanesi" olarak gençlere ve okurlara hizmet ediyor.

 

OSMANLI DÖNEMİ ESERİ

Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Baş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yapının Osmanlı döneminin kentteki en önemli eserlerinden bir olduğunu söyledi.

Osmanlı dönemi kervansaraylardan bugüne kadar gelen yapıların azlığına dikkati çeken Baş, "Menzil külliyesi kervansarayları günümüzde çok var. Bunlar büyük ölçekli sağlam yapılar. Osmanlı döneminde bağımsız yapılan kervansaray çok fazla yok. Bunlardan birisi Ereğli Rüstem Paşa Kervansarayı'dır. Şehrin eski dokunun bulunduğu yerleşkede yer alıyor. Ulu Cami ve hamamla bir aradadır." diye konuştu.

HACILARIN UĞRAK YERİ

Baş, Ereğli'nin Osmanlı döneminde aktif kullanılan hac güzergahında olduğunu belirterek, "Ereğli tarih boyunca önemli bir şehirdir. Karamanoğulları ve Osmanlı döneminde de hac yolu üzerine kurulu bir şehir. Kervansaray hacıların da uğrak yeri. Osmanlı döneminde, İstanbul'dan kutsal topraklara giden üç önemli hac güzergahından biri Ereğli'dir. Bu bağımsız yapı, kervansaray mimarisi bakımından çok önemli ve güzel bir yapıdır." dedi. 

Kervansaray'ın harap durumdayken 1990'lı yıllarda onarımı yapıldığını ve orijinal yapısıyla ayakta durduğunu aktaran Baş, yapının Osmanlının 16'ıncı yüzyıl mimarisini en güzel yansıtan eserlerden biri olduğunu dile getirdi. 

KAYNAK : AA