Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Soylu:

Bakan Soylu, özel uçakla geldiği Şırnak Şerafettin Elçi Havalimanı'nda Vali Ali İhsan Su ve İl Emniyet Müdürü Celal Sel tarafından karşılandı. Karayoluyla Silopi'ye geçen Bakan Soylu ve beraberindekiler, İlçe Emniyet Müdürlüğüne geçti.

Silopi Kaymakamı Savaş Konak'tan brifing alan Bakan Soylu, burada yaptığı açıklamada, terör örgütünün amacının vatandaşla devlet ve vatandaşla vatandaşın arasına büyük bir "beton duvar" örmek olduğunu belirtti.

Hükümet olarak bölgeyi en sıcak haliyle takip ettiklerini belirten Soylu, şöyle konuştu:

"Bir taraftan terör örgütü ile amansız bir mücadele sürdürdük ve bundan hiç taviz vermedik. Kamu düzeninin yeniden tesis edilmesi hususunda sizlerle birlikte bu mücadelenin önemli bir noktaya gelmesini sağladık. Bunu yaparken acı kayıplar da yaşadık. Her birimiz milletimizin huzuru ve refahı için çalışma arkadaşlarımızı gözünü kırpmadan bu yolda evlatlarını kaybetmenin acısını yaşadılar. Ancak, tüm dünya dünya biliyor ki biz burada bir terör örgütü ile mücadele ediyoruz."

Vatandaşlar ile kucaklaştıklarını, eşit, özgür, hür ve adil bir Türkiye için çabaladıklarını dile getiren Soylu, "Bizim için İzmir neyse Silopi odur. Bu bizim vicdanımızla millet öğretimizin, aynı anlayışımızın gereğidir. Edirne neyse Şırnak, Yüksekova, Nusaybin odur. Bu bakış bugünkü bakışımız değildir. Bu bakış bize atalarımızın, analarımızın, bu toprakların birlikte hamur ettiği bakıştır." dedi.

Terörle mücadeleyi amansız ve kararlı bir şekilde sürdürdüklerini söyleyen Soylu, Türkiye'de milletin en asli unsurlarından olan adalet ve hakkaniyeti ortaya koyan bir süreç gerçekleştirdiklerini belirtti.

Soylu, özellikle Şırnak genelinde vatandaşları da gözeten bir çalışma ortaya koyduklarını belirterek, şunları kaydetti:

"Bundan şunu anlıyoruz. Çocuklarımızı çok daha iyi şartlarda okutacağız. Türkiye'nin neresinde olursa olsun onları eğitimle karşı karşıya bırakacağız. Terör örgütü ile ilgili ülkemizin birliğine nifak sokmak isteyen her kim varsa en ufak hareketi bizim için en yüksek uyarıcı olacak, bundan da bunu anlıyoruz."

Vatandaşların yaşadığı mağduriyetlerin kendi mağduriyetleri olduğunu vurgulayan Soylu, yaşanan mağduriyetlerin başkaları tarafından istismar edilmemesi için ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini ifade etti.

- "Bu milletin her ferdi bu toprakların sahibidir"

İçinde bulundukları coğrafyanın dünyanın en pahalı arazisi olduğunu belirten Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Biz dünyanın en pahalı arazisi üzerinde oturuyoruz. Herkesin gözü bu pahalı araziye sahiplik yapmaktır. Bunun sahibi de milletir, bu da bellidir. Bunun sahipliğinden de vazgeçmeyiz. Onun için bazen zayıflatmaya, gücümüzü sınamaya beyhude uğraşlar vardır. Biz bu toprakların sahibiyiz. Bu milletin her ferdi bu toprakların sahibidir. Sırt sırta, omuz omuza bu mücadeleyi her noktada her dönem gösterdik. Bu milletimizin birliğine kast edilmek istenen büyük bir operasyondur. Bizim karşı operasyonumuzdur, huzura yönelik bir operasyon. Bunun karşısında yıllarca bize dost gibi görünen ülkelerin olduğunu bilmek gerekir. Bu sadece bu topraklardan nefret edilen bir operasyon değildir. Bu tamamen etrafımızdaki coğrafyanın, Ortadoğu'da, bu bölgede yeniden zihninde tasarlamak istediği olayların öncesinde gerçekleştirdiği bir operasyondur."

Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Nasıl ki bundan önceki tarihlerde dönemlerde şunu diyor isek; Kürt'üyle, Türk'üyle, Çerkez'iyle bu ülkenin istiklal mücadelesinde bu birlikteliği nasıl ki yaşadık, bilin ki yüz yıl sonra, yüz elli yıl sonra bu bölgede yaşanan ve bizim birlikteliğimize, bizim büyümemize kasteden bu anlayışa karşı ortaya konulan bu kararlılık hem kamu düzeninde sağlanan kararlılık hem de insani ve vicdani kararlılık bundan yüz yıl sonra, yüz elli yıl sonra tarihin en önemli anlayışlardan biri olarak hem dünyaya hem de insanımıza o günkü neslimize anlatılacaktır. Bilmelisiniz ki Suriye'nin huzuru bu kararlılıktan geçer. Irak'ın huzuru bu kararlılıktan geçer. Yapmak istediklerini çok iyi anladık ve mukabele ettik. Biz birbirimize muhtacız. Halkımızın manevi gönlünü okşamak bizim birinci vazifemizdir."

Terör örgütünün çocukları dağa götürüp anne ve babalarından ayırdıklarını dile getiren Soylu, "Bugün Dünya Çocuk Günü. Özellikle terör örgütünü müzahir bir grup Türkiye'yi eleştiriyor. Biz dünyada 2006'da bu konuda ödül almış ülkeyiz. Peki, 18 yaşının altındaki çocukları 15 yaş altındaki çocukları dağa götürüp her birini terörist yapmak için analarından, babalarından, ailesinin şefkatinden koparanlara bir söz söylenmez mi? Biz bunu yaşıyoruz ve yaşamaya devam edeceğiz. Buna ne kadar sabırla mukavemet eder ve buna karşı birlikte bir sabır zırhı ortaya koyarsak, zannediyorum ki gelecek neslimize çok iyi ve anlamlı bir Ortadoğu ve Anadolu bırakırız." ifadelerini kullandı.