Terör hangi partinin önünü kesiyor?

Yaşar İliksiz'in yorum haberi

Türkiye'nin gelecek hesapları, görünmeyen bir takım ellerce bir kez daha rayından çıkartıldı. Terör kartı yeniden masaya kondu ve birbiri ardına katliamlar yaşandı. Pusuda bekleyen PKK terörü, kendine uygun ortam bulduğu anda hortaladı ve onlarca Mehmetçik şehit edildi.

Ak Partililere sorarsınız terör faliyetleri kendi iktidarlarına karşı oynanan oyunların bir parçası olarak hortlatıldı. Pek çok köşe yazarı bu konuda fikir beyan ediyor. AKP'lilere göre, kendilerinin açık ara kazanacakları seçim engellenmek isteniyor ve bunun için de terör silahı kullanılıyor.

CHP'lilere ve MHP'lilere sorarsanız terörün hortlaması iktidarın korunmasına yönelik bir girişim. Bu, artık 'Ulusal Cepheyi' oluşturanların açık açık dillendirdikleri bir söylem. Tercüman gazetesi bugün, 'Seçimi ertelemek hainlerin en büyük korkusu: MHP-CHP Koalisyonu' manşeti ile çıktı. Manşetin spotunda, 'Türkiye üzerine uzanan kirli eller MHP ve CHP'nin iktidara gelmemesi için düğmeye bastı. Erken seçim kararıyla terör patladı, şehit sayısı 1 ayda 19'dan 36'ya çıktı' ifadeleri yer alıyor.

Bunlar sivil siyasi kanadın söylemleri. Türkiye'de siyasete bir de asker gözü ile bakanların fikri var. Gelgelelim onların zikri de aynı. Okay Gönensin'in bugünkü köşe yazısında bakın terörün amacı ne olarak gösteriliyor: 'Bu saldırıların tırmanması, ülkenin ilgisini seçimlerden ve demokrasinin kendi kuralları içinde kendiliğinden “balans ayarı” yapması sürecinden uzaklaştıracaktır. Çünkü böyle gerilim ortamlarında siyasete bakış da değişir, ülkeyi yönetenlerden beklentiler de değişir.'

Belki size göre de bunlardan biri haklı olabilir. Ancak kim haklı olursa olsun bu tablonun en korkunç ve ürküten yüzü; yıllardır ülkeyi parçalamak için çalışan terörün aslında yavaş yavaş amacına ulaştığını göstermesidir.

Bir ülkenin vatandaşları terörün bir diğer siyasi kanadın silahı olduğunu iddia edecek kadar bölünmüşse ve her biri diğerini vatan haini ilan eder hale geçmişse, 'geçmiş olsun' deme zamanı gelmiş demektir...

Eğer bir ülkenin insanları, ülkeyi topyekün tehdit eden ve kendi amacına hizmet eden eylemlere aynı duyarlılıkla tepki gösteremiyor, daha çok kenetlenip, birbirlerine sarılamıyorlarsa 'terör amacına ulaşamayacak' diyenlere acı acı gülmek gerekir.

Eğer bir ülkenin insanları terörü rakiplerinin kendilerine karşı kozu olarak yorumlayabiliyorsa, bir araya gelip o lanetli eylemlere karşı tek vücut tek ses cevap verebilme şanslarını da kaybetmişler demektir.

Teröre karşı hepimiz birimiz, birimiz hepimiz olmadığımız sürece başarı mümkün değildir ve Türk insanı çoktan bir araya gelip söylemesi gerekenleri söyleme şansını artık iyiden iyiye kaybetmiş görünmektedir. 

Bu manzarayı oluşturan herkesi kınamak yetiyorsa kınayalım! Ya sonra...

Savaşmayıp sevişmek için hâlâ geç değil...

(Haber7)