Baykal, Köşk'te Gül'e neden karşı?

CHP lideri Baykal, iktidar partisinin cumhurbaşkanlığı sürecinde takındığı tutumu eleştirdi. MHP'ye de tepki gösteren Baykal, Gül'ün adaylığına niye karşı olduğunu anlattı.

ABONE OL
GİRİŞ 22.08.2007 11:30 GÜNCELLEME 07.01.2020 11:51 SİYASET
Baykal, Köşk'te Gül'e neden karşı?

DSP'nin tavrı
 
Baykal, DSP'den bir cumhurbaşkanı adayı çıkması ve Tayfun İçli'nin CHP'ye yönelik olarak 'Eleştiri oklarını bize değil CHP'ye yönlendirsinler' değerlendirmesi için de, 'Bu onların bileceği iştir ama ben CHP'nin tavrının çok doğru olduğundan hiç kuşku duymuyorum. İsterdim ki, bu tavır başka partiler tarafından da sahiplenilsin. Vatandaşlarımızın ezici çoğunluğunun bizimle aynı duyarlılığı paylaştığından şüphe duymuyorum' yorumunda bulundu.
 
Baykal, 'Biz, görevimizi tam yaptık, görevini yapmayanlar bunu değerlendirsinler' ifadesini kullandı.
 
Gül'ün ziyaretleri
 
Baykal, Gül'ün adaylığı ilan edildikten sonra siyasi partilerin ziyaret edildiğini, bunun 'uzlaşma çabası değil, kararlaştırılan adayı benimsettirme, kabul ettirme' anlamına geldiği görüşünü savundu.
 
Gül'ün aday gösterilmesini 'AKP'nin dayatması' olarak niteleyen Baykal, 'Söz konusu kişinin kendi ifadeleri var, 'cumhuriyetin ilkeleri halka zorlama biçiminde dayatılmıştır' diyor. Elbette hepimiz biliyoruz ki, Türkiye demokratik bir süreçle cumhuriyeti benimsemiş değildir. Bu tespiti, bazı vatandaşlar, yazarlar üniversite öğretim üyeleri yapabilirler ama bunu söyleyen insanlar kendini bilen, devletinin ilkelerine ciddiyetle inanan bir ülkede cumhurbaşkanı olmaz. Olursa orada bir yanlışlık var' dedi.
 
'Ciddi bir ülke böyle bir insanı seçer mi?'
 
Baykal ayrıca, 'Bir diğer sözü, '(Ne mutlu Türküm diyene) lafını her yere yaza yaza Türkiye, ilkel hale dönüştürülmüştür.' Bir cumhurbaşkanı adayının 'Ne mutlu Türküm diyene' sözünü ilkellik sayma anlayışını söyleye söyleye, cumhurbaşkanı olması açıkça bu devlete meydan okumaktır' değerlendirmesinde bulundu.
 
Gül'ün, 'İkinci Cumhuriyet ve yeni Osmanlı kavramlarını çok sağlıklı bulduğunu' da ifade ettiğini öne süren Baykal, 'Yeni cumhurbaşkanımız, ikinci cumhuriyetçi ve yeni Osmanlıcı bir cumhurbaşkanı olacak' dedi.
 
'Ciddi bir ülke, devlet bu düşünceleri ortaya koymuş bir insanı, kendi gerçeklerine siyasi temellerine bu kadar açıktan meydan okumuş bir insanı cumhurbaşkanı seçer mi' diyen Baykal, 'Seçilecek ama bizim katkımız olmayacak buna. Katkısı olanlar düşünsün' diye konuştu.
 
Baykal, 'Başbakan, Gül hakkında 'özü sözü birdir' diyor. Bu sözleri söylemiş daha sonra da 'anayasa kılavuzum olacak' diyen bir insan hakkında her şey söylenebilir de özü sözü bir denilemez' şeklinde konuştu.
 
'Ilımlı İslam' yakıştırması
 
Baykal, son dönemde yabancı gözlemcilerin Türkiye'ye yönelik olarak 'ılımlı İslam devleti' demeye başladıklarını, eskiden bu söylendiğinde ülkenin ayağa kalktığını belirtti.
 
Başbakan Erdoğan'ın 'ılımlı İslam lafı çirkin bir yakıştırma' dediğine dikkat çekilmesi üzerine de Baykal, 'Doğru ama dini bir devlet olmaya itiraz etmiyor, dinin dozuna itiraz ediyor. Elbette milletimizin ezici çoğunluğu Müslüman bundan iftihar ediyoruz. Bunda bir tereddüt yok ama tereddüt devletimiz, nasıl bir devlet olacak?' dedi. 
 
'Onlar (Erdoğan, Gül) bir büyük dalganın üzerinde sörf yapıyorlar' diyen Baykal, 'O dalga şimdi onları cumhurbaşkanlığına getiriyor ama bilin ki, o dalga devam ettiği sürece bugün onları atar, yarın başkalarını alır getirir. Türkiye artık bir laik demokratik devlet olarak tarif edilmekten çıkıyor ve herkes de bunu içine sindiriyor. Önce ılımlı İslam devleti olur, arkasından birileri çıkar, 'niye ılımlılık sıfatına ihtiyaç var' der. Arkasından 'gerçek İslam devleti o mudur, bu mudur' tartışması başlar. O süreç sizi alır, nereye kadar götürür yaşar görürsünüz' dedi.
 
'Erdoğan'a kapımız açık'
 
Başbakan Erdoğan ile diyalog konusunda 'iplerin tamamen kopup kopmadığının' sorulması üzerine Baykal, 'Ne münasebet... Gelmek isterse kapımız açık. Niçin gelecek? Bana 'Türkiye'nin önündeki olasılıkları değerlendirir, istişare ederim' diyordu. Ben de bunu saygıyla karşılayıp katkımı yapacaktım. Katkım, AKP'linin, bu sakıncaları taşımayan bir AKP'linin, Cumhurbaşkanı seçilmesine oy vermeye kadar olacaktı... O zaman o havada değildi, daha sonraki şartlar onu bu noktaya getirmiş olabilir diye düşündük' dedi.
 
Sezer'e CHP çağrısı yapılacak mı?
 
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in görev süresi dolduktan sonra 'CHP'de siyaset yapması için bir çağrıda bulunup bulunmayacağının' sorulması üzerine, Baykal, 'Siyaset konusunun, Sezer'in kişisel değerlendirmesine bağlı olduğunu' dile getirdi.
 
Baykal, 'Saygı gösteririm. Karar alması gereken kendisidir. Bir çağrı yapıp, 'kabul etti, etmedi' tartışmaları içine girmek doğru, uygun değildir. Bu, benim haddimi aşmam olur' diye konuştu.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
  • İLİŞKİLİ HABERLER:
 
  • Bahçeli'yi çok kızdıracak gönderme
    CHP-MHP gerilimi başlıyor. Baykal, 'Bir siyasi parti Gül'ün önünü açarak büyük bir hata yaptı' diyerek MHP'ye yüklendi. Baykal, Bahçeli'yi miting meydanında attığı iple vurdu.
 
  • Baykal'ın Erdoğan'a Coşkun tepkisi
    CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan'ın Bekir Coşkun'a yönelik sözlerini yorumladı. Baykal, Erdoğan'ın sözlerini sert biçimde eleştirirken Bekir Coşkun'a sahip çıktı.