Kurtulmuş: Milletimiz yanlışta toplanmaz
Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş: “En zor şartlarda dahi bu milletin yanlışta ittifak yapmayacağına inanan bir topluluk olarak bu siyasi hareketi bugünlere getirdik.”
ABONE OLBakan Numan Kurtulmuş: “Milletimize güveniyoruz ve milletimizin hiçbir zaman yanlışta toplanmayacağına inanıyoruz. Bu millet doğruda birleşir. Hatta darbeyle önü kesilir, darbeden sonra ortaya çıkan ilk sandıkta yine kendi dediğini yapar, kendi yolunu bulur.”
Bakan Kurtulmuş: “Bizleri bir arada tutan ve mücadele azmi veren değerlerimizin başında hak ve özgürlükler, inanç özgürlükleri ve yaşama özgürlükleri konusunda vermiş olduğumuz mücadele gelmektedir.”
Bakan Kurtulmuş: “İki asırlık mücadelemizde kazanan millettir, millet düşmanları ise kaybetmiştir.
En zor şartlarda dahi milletin yanlışta ittifak yapmayacağını söyleyen Bakan Numan Kurtulmuş, “Milletimize güveniyoruz ve milletimizin hiçbir zaman yanlışta toplanmayacağına inanıyoruz. Bu millet doğruda birleşir. Hatta darbeyle önü kesilir, darbeden sonra ortaya çıkan ilk sandıkta yine kendi dediğini yapar, kendi yolunu bulur.” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş’un ev sahipliğinde, Bakırköy Florya Sosyal Tesislerinde, ‘Vefa Buluşması’ programı düzenlendi.
Milli siyaset geleneği içeresinde kadın kolları teşkilatlarında görev alan kadınları bir araya getiren buluşmaya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ile kızları Sümeyye Erdoğan Bayraktar, Esra Erdoğan Albayrak ve AK Parti İstanbul Milletvekili Ravza Kavakçı Kan katıldı.
Salonda bulunanları çilekeş, şuurlu ve kararlı dava insanları olarak nitelendiren Bakan Numan Kurtulmuş, son derece zor günlerin geride bırakıdığını kaydetti.
“Bizleri bir arada tutan ve mücadele azmi veren değerlerimizin başında hak ve özgürlükler, inanç özgürlükleri ve yaşama özgürlükleri konusunda vermiş olduğumuz mücadele gelmektedir.” diyen Bakan Numan Kurtulmuş, iki aşıra ulaşan mücadelelerinde kazananın millet olduğunu, millet düşmanlarının ise kaybettiğini söyledi.
Millete daima güvendiklerini ve milletin hiçbir zaman yanlışta toplanmayacağına inandıklarını dile getiren Bakan Kurtulmuş, milletin doğruda birleşerek, darbeyle önünün kesilmeye çalışıldığı dönemlerde bile ortaya çıkan ilk sandıkta yine kendi dediğini yaptığını ve kendi yolunu bulduğunu sözlerine ekledi.
Eskilerde Çok Karanlık Günler Var
Bugünlere kolay gelinmediğine vurgu yapan Bakan Numan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Bugünlere haklarımızı, özgürlüklerimizi almak, bu aziz milletin topyekün dilediği gibi yaşaması, inanması ve inandıklarını diğer insanlara da teklif edebilmesi için 40 yıllık aktif bir siyasi mücadele hatta iki asırlık bir fikri mücadelenin sonucu olarak geldik. Bu mücadelenin en önemli dayanaklarından birisi hak ve özgürlükler mücadelesi olmasıdır. Camiamızın hak ve özgürlüklerinin kısıtlandığını hepimiz biliyoruz. Eskilerde çok daha karanlık günler var, bizlerin yaşadığı günlerde de çok karanlık günler var.”
Mücadelemiz Hak ve Özgürlükler Mücaledesidir
Türkiye’de yıllardan beri hak ve özgürlükler alanında büyük bir mücadele verildiğini kaydeden Bakan Kurtulmuş, bir başbakanın idam sehpasına gönderildiği bu mücadeleyi şöyle özetledi:
“Bu memlekette ezanlar minarelerden 18 yıl boyunca Türkçeleştirlerek okutuldu. Kur’an okuma, öğrenme yasaklarının olduğu günleri büyüklerimizden dinledik. Başörtüsü mücadelesini vermek mecburiyetinde kalındı. Özellikle 28 Şubat’ta başörtüsü yüzünden binlerce kardeşimizin ne ızdıraplar çektiğini, hayatta ne kadar büyük mücadelelere ve kahırlara muhattap olduğunu hepimiz yaşadık. Hak ve özgürlükler konusunda siyasi yasaklarla karşılaştık. Rahmetli Erbakan hocanın, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın karşılaştığı siyasi yasaklar bu yasakların sadece bir kısmıdır. Bu memlekette o zamanki zihniyetin görüşlerini yansıtmadığı için, milletin yanında yer aldığı için halkın helal oylarıyla gelmiş olan Başbakan idam sehpalarına gönderildi. Mücadelemiz hak ve özgürlükler mücadelesidir, imam hatipte katsayı mücadelesidir, başörtüsü mücadelesidir, bu milletin inançlarına sahip çıkma mücadelesidir ve bizler bu mücadeleyi verdik.”
Rakiplerimizle Mücadelemiz Milliliktir
Milli ve yerli olmayı bu mücadelenin temel direklerinden birisi olarak nitelendiren Bakan Kurtulmuş, milletin kültürüne, inancına, değerlerine sahip çıkmayı milli ve yerli olmanın bir parçası olarak gördüklerini söyledi ve “Bu siyasi mücadelenin belirgin özelliklerinden birisi de milletin aşını, işini arttırmak, milletin ekmeğine sahip çıkmak ve milletin milli imkânlarını artırabilmek. Bizimle kaşıtlarımız arasında yatan mücadelenin temelindeki hususlardan birisi de budur.” dedi.
Zihniyetleri Değişmiyor
Geçmişte devrim arabalarına müsaade etmeyen zihniyetin bugün Türkiye’nin yerli otomobilini üretmesine karşı çıktığını dile getirin Bakan Numan Kurtulmuş sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizim bu topraklardaki milli, yerli kalkınmanın, teknolojinin, ekonominin gelişiminin önemli göstergelerinden birisi de bizim bu ülkedeki teknoloji alanında atılmak istenen adımlara verdiğimiz destektir, öncülüktür. Eğer 1961 yılında devrim arabalarını yapabilmeyi başarsaydık, o yıllarda Türkiye kendi yerli ve milli araba markasını ortaya çıkarsaydı tereddütsüz bugün dünya markasına sahip bir ülke olacaktık. Ama geçmişte Nuri Demirağ’ın uçak fabrikasını kapatan zihniyetin, devrim arabalarına müsaade etmeyen o zihniyetin bugün de Türkiye’nin yerli otomobiline karşı çıkmakta olduğunu görüyoruz. Ancak, bunu başaramayacaksınız, yolumuza devam edeceğiz. Bir karanlık odadan gelen talimatla Türkiye’nin savaş uçağı yapmasının önüne geçilmesiydi, bugün ‘Amerikalılardan F35’i alır mıydık, almaz mıydık?’ tartışması olmayacaktı ve kendi savaş uçaklarımız olacaktı. Bize İHA’ları SİHA’ları yakın geçmişte vermeyenler, insanlık düşmanı teröristlere her türlü silahı verdiler. Amerikalıların bu ambargosu bizi kendi milli silahlarımıza, kendi milli İHA’larımıza sahip olmaya yönlendirdi. Yerli ve milli teknoloji mücadelesini çok şükür millet kazandı.”
Milletimize Güveniyoruz
Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, milletin yanlışta ittifak yapmayacağına iandıklarına vurgu yaparak, şunları kaydetti:
“Milletimizin hiçbir zaman yanlış da toplanmayacağına inanıyoruz. Bu millet doğruda birleşir. Hatta darbeyle önü kesilir, darbeden sonra ortaya çıkan ilk sandıkta millet yine kendi dediğini yapar kendi yolunu bulur. Refah Partisi 80 li yıllarda Gaziosmanpaşa Meydanı’nda cumhurbaşkanını halk seçsin diye miting yapmış. Daha yeni kurulmuş, yüzde 3-5 oy alıp almayacağını şüpheli olan bir parti olarak, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini istiyorlar. Çünkü biz milletimize güveniriz, onun için de cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini istiyoruz. Cumhurbaşkanımız ise cumhurbaşkanlığı yönetim sistemine milletimize güvendiği için yüzde 50 + 1 ile çıktı. Milletimize güvendiği için çıtayı bu kadar yüksek yere koydu. En zor şartlarda dahi bu milletin yanlışta ittifak yapmayacağına inanan bir topluluk olarak, bu siyasi hareketi bugünlere getirdik.”