Deniz Gezmiş, Öcalan ve 12 Eylül
12 Eylül askeri darbesinde hem Türkiye'nin, hem de gençlerin çok uzun yılları kayboldu. Darbe, Ülkücüleri kurtardı mı? Darbecilerin vicdanı rahat mı? Tek bir cinayeti olmayan Deniz Gezmiş asılırken, Öcalan ve yandaşları niye besleniyor?
ABONE OLGöktürk Tunçtürk
Haber - Analiz
12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından 27 yıl geçti.
Darbe sırasındaki siyasi sorumlu zat ile darbe konseyinin başı da vicdanları rahat bir şekilde aramızda. Şapkasını alıp demokratik yönetimi ara rejimcilere teslim edip giden zat, şimdilerde birilerine siyasi akıl babalığı yaparken, birisi de çıkıp titreyen ellerini göğsüne götürerek ‘Vicdanım rahat. Bir sağ’dan bir sol'dan idam ediyorduk ki eşitlik sağlansın’ diyor.
12 eylül öncesi Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, Ulaş Bardakçı ve Hüseyin İnan fırtınası vardı. Türkiye üzerinde oyun oynayan ve Amerika ile süper devlet olma yarışında Türkiye’de hakimiyet sağlamayı amaçlayan Sovyet Rusya gençliğimizden önemli bir kısmını ‘Devrimci’ adı altında Marksist-Leninist grubunu KGB vasıtasıyla koordine etmeyi başarmıştı.
Ve bu sözde devrimcilerin yakalarına ‘Komünizme’ hizmet ettiğini gizlemek için de Atatürk’ün Kocatepe ye çıkış rozetini taktırmıştı. Deniz Gezmiş bu akımın en gözde lideriydi. Sözle sistemin değişmesini istemişti. Gün geldi Deniz gezmiş ve arkadaşları asıldı. Suçları; devlet düzenini silahlı örgütle değiştirmeye çalışmaktı. Gezmiş’i ve arkadaşlarını astıran aynı devlet; şimdi 35 bin insanımızın ölümüne ve ülkenin alt-üst olmasına sebebiyet veren terörist başı-bebeklerin katili Öcal’an ve yandaşlarını besleyip, meclislere sokuyor. Bu mantığa baktığımız da Deniz Gezmiş ve arkadaşları bu vampirlerin yanında sütten çıkmış ak kaşıktır.
DARBE ÜLKÜCÜLERİ KURTARDI
Cafesiyaset