Prof. Ateş'in kara çarşaflılar uyarısı

'Kimsenin giyim-kuşamına karışmam. İnsanların 'örtünmesi', beni rahatsız etmez' diyen Toktamış Ateş, sayıları dönem dönem artıp azalan 'kara çarşaflılar' konusunda uyardı

ABONE OL
GİRİŞ 13.09.2007 07:50 GÜNCELLEME 13.09.2007 07:50 SİYASET
Prof. Ateş'in kara çarşaflılar uyarısı

Toktamış Ateş'in köşe yazısı


Sorumlu davranış

Doğrusunu isterseniz, kimsenin giyim-kuşamına karışmam. İsteyen, istediği gibi giyinir kuşanır. Hanımlarımızın örtünmesine de karışmam. İster, dini nedenlerle; ister, yakıştığını düşündükleri için, örtünürler. Kendi bilecekleri şeydir. Ama belli kurumların bu konuda duyarlılıkları ve kuralları olmasını da, normal karşılamak gerekir.


Bazı mesleklerin, 'üni-formaları' vardır. Eğer o mesleği seçerseniz, üniformasını da giymek zorundasınız. Evet, insanların 'örtünmesi', beni rahatsız etmez.


Fakat doğrusunu isterseniz, 'kara çarşaf' beni müthiş rahatsız ediyor. Başörtülü bir genç kızın, çağdaş düşünceye açık olabileceğini düşünüyorum. Fakat çarşaf içindeki bir hanımın, çağdaşlığa tüm kapılarını kapatmış olduğunu düşünüyor ve çok üzülüyorum. Hele, 15-16 yaşlarında çarşaflı kızlarımızı görünce...


* * *


22 Temmuz Milletvekili Genel Seçimleri sonrasında; bizim buralarda, yani Yavuz Selim bölgesinde, çarşaflılar hızla arttı. Önce, 'Acaba bana mı öyle geliyor?', diye düşündüm. Fakat başka arkadaşlarım da aynı gözlemi yapınca, yanılmadığımı anladım. Daha önceleri de olmuştu. Çarşaflı hanımlar, sanki bir yerlerden işaret edilmiş gibi, hızla artmaya başlıyor; daha sonra, sanki gene bir yerlerden işaret edilmiş gibi, hızla azalıyorlar. '28 Şubat' öncesinde, çok artan kara çarşaflı sayısı; '28 Şubat' sonrasında, hızla azalmış ve beni hayretler içinde bırakmıştı.


Daha önceleri, daha ilginç bir olayın, (dolaylı) tanığı olmuştum. 1970'li yıllardı. Bir gün; öğretmen bir anne ve babanın, öğrencim olan kızı geldi. Ailesi İstanbul dışındaydı ve yurtta kalıyordu. 'Size bir şey sormak istiyorum Hocam', dedi. 'Fakat siz, beni sıkıştırmayacak ve soru sormayacaksınız...' Son derece terbiyeli bir öğrencim olan bu kızın, ne gibi bir sorusu ve sorunu olabileceğini, merak etmiştim. Rahatça anlatmasını söyledim.


Anlattığına göre; Topkapı'da bir evde, kara çarşaf giydirdikleri kızlara, bütün gün çarşaflı dolaşmaları karşılığında, ciddi bir para veriyorlarmış. Haftada iki gün böyle dolaşırsa, ailesinin gönderdiğinden daha fazla para alabilecekmiş. Oraya bir arkadaşı göndermiş. Her öğretmen çocuğu gibi, maddi sıkıntıları olan bu öğrencim; inanmadığı bir kisveye girmenin, ahlaki boyutunu soruyordu. Biraz da, içini rahatlatma arzusu seziyordum.


Tabii, bunu yapmamasını söyledim. Başka bir yerlerden, burs sağlama yollarını arayabileceğini söyledim. Bu arada, Topkapı'daki o evin adresini vermesini istedim ama, ısrarlı olamadım.


O gün, bugün; hep merak ederim. Acaba sokakta gördüğüm çarşaflı hanımlar, böyle bir oyunun artistleri mi? Buradaki amaç; hiç kuşkusuz, halkın gözünü alıştırmak olabilir. Ama belki de yanılıyorumdur...


* * *


1980 Darbesi sonrasında; o zamanlar, bir işveren sendikasının lideri olan bir sanayici, 'Şimdiye dek bizler ağlamıştık, bundan sonra işçiler ağlayacak', demişti. Elhak, söyledikleri fazlasıyla doğru çıktı. Ve, işçinin sofrasındaki ekmek, ciddi bir biçimde küçülürken; işçi sendikaları da, önemli ölçüde kan kaybetti. Artık işçilerimiz, (bazı istisnalar dışında), toplusözleşme masasına oturdukları zaman; yüksek ücretten çok, iş güvencesi istiyorlar. En azından, ellerindekini yitirmemek istiyorlar.


Toplumsal yaşamda da, benzer bir görüntü yaşanmasından çekiniyorum. Kendini haksızlığa uğramış sayan kimi muhafazakar grupların; 'şimdi ağlama sırası onlarda', gibisinden kimi düşüncelerle kontrollerini yitirmeleri durumunda, ortaya çıkacak manzaradan çok ürküyorum. AKP'nin; üst düzeyde, bir merkez partisi olmaya çabaladığını düşünüyorum. Fakat ayrı bir siyasal partileri olmasına karşın, dini duyarlılıkları yüksek kimi grupların da, AKP içinde yer aldığından kuşku duymuyorum.


İşte bir yandan AKP içindeki bu gruplar, bir yandan AKP dışındaki 'dinci' gruplar; kontrolsüz bir biçimde; 'biz iktidarız', fotoğrafını vermeye çabalarlarsa, çatışma kaçınılmaz olur.


Ve böyle bir çatışmanın galibi olmaz...


tokta@bugun.com.tr


(Bugün)