Sami Selçuk: Başörtüsü yasağı yok

Yargıtay Onursal Başkanı Sami Selçuk, Türkiye’de yıllardır uygulanan başörtüsü yasağı-nın hukuksuz olduğunu açıkladı. Selçuk, “YÖK ve üniversiteler çok büyük yanlış yapıyorlar” dedi.

ABONE OL
GİRİŞ 30.09.2007 11:35 GÜNCELLEME 30.09.2007 11:35 SİYASET
Sami Selçuk: Başörtüsü yasağı yok

Yargıtay Onursal Başkanı Sami Selçuk, YÖK’e ve üniversitelere sert eleştiriler yöneltti. Selçuk, “Üniversitelerde hukukçular var. Hadi ziraat mühendisi bilmeyebilir, tabip bilmeyebilir. Hukukçuların sesi niye çıkmıyor? Uygulama yanlıştır. Anayasa Mahkemesi, “Başörtüsü yasağının olmaması, serbestliği anlamına gelmez” diye bir laf etti. Bu yanlıştır. Anayasa Mahkemesi’nin başkanlarından birisi çıktı ‘Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeleri de bağlayıcıdır” dedi. Onun yetkisi yoktur. Bunu bilim söyler sen söyleyemezsin” dedi.

Selçuk, konuşmasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin de başörtüsü yasağı getirmediğinin altını çizdi. Selçuk, “Üniversite hocalarının Türkiye’de uygulanan yanlışlığın içinde olmalarını şaşkınlıkla izliyorum. Çünkü dünyanın hiçbir ülkesinde, hiçbir mahkemenin kararının gerekçesi bağlayıcı değildir. Sadece hüküm fıkrası vardır ve yasak orada yoktur” diye konuştu. Selçuk sivil anayasa tartışmalarına da şu sözlerle katıldı: “Türkiye görünüşte anayasalı bir devlet, anayasal bir devlet değildir.”

Yargıtay Onursal Başkanı Sami Selçuk, 1982 Anayasası'nın biçimsel açıdan meşru olmadığını söyledi. Selçuk, “Türkiye, görünüşte anayasalı bir devlet, anayasal bir devlet değildir” dedi.

Bağcılar Belediyesi'nin kurduğu Ramazan Çadırı'nda düzenlenen 'Sivil Anayasa ve Hukukun Üstünlüğü' panelinde konuşan Yargıtay Onursal Başkanı Sami Selçuk, çarpıcı açıklamalarda bulundu. 1982 Anayasası'nın kabul biçiminin meşru olmadığını söyleyen Selçuk, “Yüzde 92 oy aldığı yolundaki söz, hiç bir hukuksal dayanağı olmayan sözdür. Nedeni de şudur; bu anayasa halk oyuna sunulurken anayasaya karşı görüş bildirmek suçtu. Bu anayasa benimsenmediği takdirde askeri rejimin süreceği inancı topluma yansıtıldı” dedi. O dönemde, anayasa hakkında sürekli övgüler yapılarak beyinlerin yıkanmaya çalışıldığını iddia eden Selçuk, anayasa oylamasını 'sakat' olarak nitelerken, oylamanın gizli olmadığını savundu. Sami Selçuk sözlerine şöyle devam etti: “Bu anayasaya mavi oy verenler yani 'hayır' diyenler, zarfların içinden bu oyların göründüğünü gördüler. Oylarını kullandıktan sonra orada bulunan görevlilerden birinin adlarının başına bir işaret koyduğunu da gördüler. Demek ki anayasa oylaması da sakattı. Bu yüzden hiç kimse kimseyi aldatmasın! 1982 Anayasası biçimsel açıdan meşru değildir. Maddi açıdan ise bireyden kuşkulanan devletin, kendi gücünü bireye karşı güvence altına alma kaygısını ve ruhunu yansıtıyor. Türkiye görünüşte anayasalı bir devlet anayasal bir devlet değildir. Fakat bu anayasa da yeni anayasa yürürlüğe girene kadar biçimsel açıdan yürürlüktedir, geçerlidir. Beğenmeseniz de bu anayasaya uymanız gerektiğini söylemek durumundayım.”

Yeni anayasanın tartışmaya açılarak hazırlanması gerektiğini ifade eden Selçuk, “Bu anayasa dağdaki çobandan, sokaktaki işçiden cumhurbaşkanına kadar herkesin anayasası olacaksa ve herkes bu anayasayla yürütülecekse, devlete hak ve görevlerini ve özgürlüklerini bilecekse tartışmaya katılacaktır” diye konuştu. Türkiye'nin birbirinden kuşkulananlar ülkesine dönüştürüldüğünü, bunun yanlış olduğunu, tartışma kültürünün gelişmesinden yana olduğunu söyeleyen Selçuk, sövüşmeyle başlayan tartışmaların dövüşmeye dönüştüğünü belirterek bunun yanlış olduğunu ifade etti.

Anayasa Mahkemesi de kendini düzeltecektir


Anayasa Mahkemesi'nin de bir noktada kendisini düzeltecek olduğuna inandığını belirten Selçuk, “İktidar sürekli diyor ki, 'Biz Türkiye için anayasa yapıyoruz, kendimiz için yapmıyoruz.' Bunu inandırıcı kılmak için adımlar atmak zorundasınız. Bilim ne diyorsa onu yapın. Anayasa Mahkemesi sık sık yanlış yapıyor diye Anayasa Mahkemesi'ne kıymayın. Bekleyin, sabırlı olun. Eleştire eleştire Anayasa Mahkemesi de bir noktada kendisini düzeltecektir. Herhangi bir mahkemeyi yanlış yaptı diye kaldırabilir misiniz? Hayır. Düzelmesini bekleyeceksiniz, düzelteceksiniz. Anayasa Mahkemesi hemen hemen her ülkede olan, 1. ve 2. Dünya Savaşı'ndan sonra bir çok ülkede var olan ve kurulan bir kurumdur” ifadelerini kullandı.

Konuşmasının son bölümünde anayasa taslağında yer alan 'başörtüsü' konusuna da değinen Yargıtay Onursal Başkanı Sami Selçuk, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi'nin başörtüsü yasağı getirmediğini söyledi. Selçuk, “Bence çok yanlış bir uygulamanın içinde Türkiye. Üniversite hocalarının bu yanlışın içinde olmalarını şaşkınlıkla seyrediyorum. Neden? Çünkü, dünyanın hiçbir ülkesinde, hiç bir mahkemenin kararının gerekçesi bağlayıcı değildir. Sadece hüküm fıkrası vardır. Orada var mı, yasak yok. Anayasa Mahkemesi'nin gerekçesinde türbandan bahsedilebilir. Ondan bundan bahsedilebilir. Sadece hüküm fıkrası bağlayıcıdır. O hüküm fıkrasına da Türkiye'de uyulmaktadır” dedi. Türkiye'de 'başörtüsü yasağı' diye bir yasağın olmadığının altını çizen Selçuk, YÖK ve üniversitelerin de bu konuda yanlış yaptığını öne sürdü. Selçuk sözlerine şöyle devam etti:

“Uygulama yanlıştır. Başörtüsü yasağı diye bir şey yoktur. Anayasa Mahkemesi daha sonra 'başörtüsünün serbestliği anlamına gelmez' diye bir laf etti. Bu yanlıştır. O da gerekçedir, bağlamaz. Anayasa Mahkemesi'nin başkanlarından biri çıktı, 'Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeleri de bağlayıcıdır' dedi. Onun buna yetkisi yoktur. Bunu bilim söyler, sen söyleyemezsin. Hiçbir ülkede, 'gerekçe bağlayıcıdır' diye ve bilimsel kitaplarda da bir söz bulamazsınız. Tam tersini söyler. Yanlış yapıyorlar. YÖK de yanlış yapıyor, üniversiteler de yanlış yapıyor. Ben bundan dolayı şaşkınlık içindeyim. Bu üniversitelerde hukukçular var. Hadi ziraat mühendisi bilmeyebilir, tabip bilmeyebilir. Niye bu konuda hukukçuların sesi çıkmıyor?”