Bu hamle CHP ve İP'e her yerde oy kaybettirecek!

CHP-İYİ Parti ittifakının İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne Tunç Soyer'i aday göstermesi üzerine tartışmalar sürerken, özellikle İYİ Parti'den gelen Tunç Soyer açıklamaları dikkat çekiyor.

ABONE OL
GİRİŞ 02.02.2019 00:44 GÜNCELLEME 02.02.2019 00:46 SİYASET
Bu hamle CHP ve İP'e her yerde oy kaybettirecek!

Başta Alparslan Türkeş olmak üzere ülkücülere türlü zulümler yapan 12 Eylül'ün başsavcısı Nurettin Soyer'in oğlu Tunç Soyer'in İzmir'den aday gösterilmesi CHP-İYİ Parti ittifakı hakkında akıllarda soru işaretleri bırakıyor.

 

 

Habertürk Gazetesi yazarlarından Nagehan Alçı, gazetedeki köşesinde, adaylık sürecine dair tartışmaları ve İYİ Parti'den gelen açıklamaları değerlendirdi.

CHP-İYİ PARTİ İTTİFAKINA OY KAYBETTİRECEK

 

 

Özellikle İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray'ın, Nurettin Soyer'i aklamaya çalışması ve onu övme yoluna gitmesine değinen Alçı, bu hamlelerin ittifaka sadece İzmir'de değil Ankara ve İstanbul'da da oy kaybettireceğini belirtti.

AYTUN ÇIRAY SOYER'İ SAVUNMAYA ÇALIŞIRKEN HATALI BİLGİLER VERDİ

Aytun Çıray'ın Nurettin Soyer'i aklamaya çalışırken verdiği bilgilerin hiçbir şekilde tarihi gerçeklerle örtüşmediğine işaret eden Alçı, Çıray'ın hatalı bilgilerini maddeler halinde özetleyerek tek tek sıraladı.

Nagehan Alçı'nın konuyla ilgili yazısı şu şekilde:

Nurettin Soyer meselesi giderek tuhaf bir hal almaya başladı. Tanıklar, arşivler ortadayken muhalefet Soyer’i aklama yarışına girdi sanki. İşi onun aslında bir özgürlük savaşçısı olduğuna kadar vardıranlar bile var! Dün Cumhuriyet gazetesi eski mesai arkadaşını bulup Soyer’in hukukçuluğunu öven bir demeç almış.

Ayıptır! Tarihe karşı sorumsuzluktur! Babası nedeniyle oğlu sorumlu tutulamaz deyin, geçin. Kayıtlar ve yaşayanların beyanları ortadayken bir işkenceciyi temize çekmeye çalışmanızı tarih affetmeyecek!

GERÇEKLERİ HATIRLATMA SORUMLULUĞU

Ben bu konuyu uzatmak istemiyorum ama gelen tepkiler ve bu apaçık çarpıtma çabaları karşısında gerçekleri hatırlatma sorumluluğum var.

İlk kez 19 Aralık 2018’de bu köşede yazdım. Dedim ki, ülkücülere yaptığı işkencelerle bilinen 12 Eylül askeri savcısı Nurettin Soyer meselesi CHP ve İYİ Parti’nin ülkücü tabanı arasında sıkıntı çıkarabilir. Bu konuda beni uyaran İYİ Parti’nin ileri gelenleriydi.

Hâlâ da bu mesele ile ilgili günde ortalama 10-11 telefon alıyorum. Arayanlar genelde isimli-makamlı kişiler. Konu sürekli canlandırıldığı için tepkiler de bitmiyor. Son olarak Çarşamba günü Aytun Çıray’ın Nurettin Soyer’e övgüler yağdıran açıklamaları nedeniyle hem İYİ Parti hem de ülkücü teşkilatlar yine karışmış durumda.

Sevgili okurlarım, özellikle de CHP’li okurlarım, lütfen 19 Aralık’ta yayınlanan yazımı yeniden okuyun. Benim bugünleri nasıl tahmin ettiğimi ve ne kadar iyi niyetli olduğumu göreceksiniz. CHP eğer o yazıda işaret ettiklerimi yapsaydı, AK Parti ve MHP’nin elinden büyük bir siyaset kozunu almış olacaktı…

AK PARTİ VE MHP, ÇIRAY’A NE KADAR TEŞEKKÜR ETSE AZ

Şimdiki durumda CHP-İYİ Parti ittifakı, AK Parti-MHP ittifakının ekmeğine yağ sürmüş pozisyona düştü. Özellikle Tayyip Erdoğan bu kozu tüm sağ oyları kendinde toparlamak için mitinglerde kullanacaktır ve İzmir siyasetinden çıkan bu konu tüm seçimi etkileyecektir.

Büyük olasılıkla İzmir’i yine CHP kazanacak ama göreceksiniz genel tabloda bu olay CHP-İyi Parti ittifakına oy kaybettirecek. Ankara ve İstanbul sonuçlarına bile etki edecek. Hele ki Aytun Çıray gibilerin ülkücülere işkence edenleri savunarak adeta AK Parti ve MHP’ye çalışan açıklamaları devam ettikçe İYİ Parti eriyecek...

MESELE NEDEN BÜYÜDÜ?

Meral Akşener’in söylediği “Babasının suçundan ötürü oğlu suçlanamaz” sözünü ilk ben dile getirdim. Yukarıda bahsettiğim yazıda Tunç Soyer’in hakkını savundum. O yazıya kadar Soyer, babasının 12 Eylül icraatlarıyla ilgili hiçbir açıklama yapmamıştı.

Ülkücülerle küçücük bir empati kursa bu hadise başlamadan biterdi. Hiçbir şey söylemese de iş bu kadar büyümezdi. Fakat Tunç Soyer “Babamın bir asker ve hukukçu olarak tüm yaptıklarını savunuyorum” diye açıklama yapınca olay büyüdü. Bu bir siyasetçi için hem de ülkücülerin de oylarına talip bir siyasetçi için son derece yanlış bir çıkıştı.

ÇIRAY’IN ÇIKIŞI NEDEN YANLIŞ?

Tunç Bey gibi yanlış çıkış yapan bir diğer isim de İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray. Çarşamba günkü açıklaması, kendi partisinin ileri gelenleri arasında dahi ciddi rahatsızlık yarattı, bana telefon eden ve o açıklama ile ilgili çok sert sözler söyleyenler oldu. Aytun Çıray’ın Meral Akşener’in altını oyduğunu ifade ettiler.

Çıray, genel başkanı gibi “Babasından ötürü oğlu suçlanamaz” deyip Tunç Soyer’e oy istese gayet mantıklı olurdu ama öyle yapmadı. Onun yerine şunları söyledi:

“Nurettin Soyer'le ilgili apaçık bir gerçek var: O da onun hiçbir suç işlemediği. Nurettin Soyer ne Menderes’in ne de yaşı büyütülerek idam edilen Erdal Eren’in idam kararının altına imza atmadı. Nurettin Soyer’i, dava sonucunda beraat eden Türkeş hakkında idam cezası istediği için suçlamak yanlış. Nitekim MHP davasının 2 numaralı sanığı ile yaptığım konuşmalarda Nurettin Soyer’in darbe yönetiminin olağanüstü koşullarında bile bir sıkıyönetim savcısı olarak, darbe hukukuna rağmen yapılacakların asgarisini yaptığını dinledim. Kısaca olayları kendi asli tarihsel aktörleri ve şartları içinde değerlendirdiğimizde ortada suç falan yok; bunu yüklenecek varis de yok.”

O DEMEÇTEKİ YANLIŞLAR

Bu açıklamalara bırakın ülkücüleri, ben de inanamadım. Hatta konuştuğum İYİ Partililere “Aytun Bey böyle şey söyleyemez. Bu uydurulmuş bir demeç olabilir. Sağ içinde politika yapan biri için bu siyasi intihar. Emin misiniz?” dedim.

Partinin teşkilatlarının neredeyse tamamı ülkücülerden oluşuyorken, partinin önemli bir yöneticisinin ülkücülere işkence etmiş Nurettin Soyer’i övgülere boğması “Ben İYİ Parti’den ayrılmak ve CHP’ye geri dönmek istiyorum” demekten başka şey değil.

Üstelik yukarıda alıntıladığım demecinde somut bilgi yanlışları var.

1) Merkez-sağ kökenli olduğu için ülkücülerin hassasiyetlerine o kadar uzak ki Alpaslan Türkeş’in beraat ettiğini sanıyor. Nurettin Soyer Alparslan Türkeş’e idam istedi ve 11 yıl hapse mahkum ettirdi. Türkeş’i sırf siyasi nedenlerden 5 sene içeride yatıran Nurettin Soyer’dir.

2) Erdal Eren’in idamında sıkıyönetim savcısı olarak Nurettin Soyer'in imzası var, Aytun Bey orada da yanılıyor.

3) MHP davasının iki numaralı sanığı nasıl Nurettin Soyer’i över? Bu apaçık bir yalan. O davadan beraat etmiş isimler bile Soyer’in gaddar tutumundan şikayet ediyor. Ülkücüler için Nurettin Soyer bir zulüm ve işkence figürü.

4) Onun tarafından sorgulananlar, Soyer’in sorguda sürekli “Emirleri Türkeş’in verdiğini söyle seni kurtarayım yoksa 20 sene yatarsın” dediğini ifade ediyor. O zaman genç olan tüm ülkücüler ise Soyer’in emriyle gördükleri korkunç C-5 işkencelerini anlatıyor.

5) Hazırladığı iddianamede “Gericilik ve tutuculuk anlamına gelen ve toplumun ilerlemesine engel olan sağcılık akımı” gibi hukuka aykırı, tamamen siyasi laflar var.

Politik çizgisi düşünüldüğünde, Aytun Çıray gibi bir siyasetçinin tüm bunlara rağmen Nurettin Soyer’i ısrarla övmesinden anladığım şey Çıray’ın yeniden CHP’ye dönmek istemesidir. Ya da durum bir İYİ Parti ileri geleninin dediği olabilir: “Tunç Soyer’in seçileceğini bildiği için yarın öbür gün İzmir’de bir ihtiyaç olur diye arayı iyi tutuyor.”

Nurettin Soyer Fethullah Gülen’e dava açmadı

Kamuoyunun yanlış bildiği bir olay daha var. Ben de konu gündeme geldikçe yaptığım araştırmalar sonucu gördüm. 1971 yılında Nurettin Soyer, Fethullah Gülen ve örgütüne dava açmadı. Nurcular aleyhine, “Bunlar Risale-i Nur okuyorlar” diyerek dava açtı. Esas hedeflediği kişi Said Nursi’nin Avukatı Bekir Berk’ti. O zaman 29 Yaşında olan Gülen ise Bekir Berk’in adamı olarak yani herhangi bir isimsiz Nurcu şahıs olarak yargılandı. O davada hedef Nurculuktu.

İşin ilginci, Yeni Asya gibi bazı Nurcu gruplar bugün İYİ Parti’yi destekliyorlar. Yalnızca onlar değil, Süleymancılar da bugün İYİ Parti’yi destekliyorlar ve Tayyip Erdoğan’a muhalif pozisyondalar. İYİ Parti, tarikatlar ve cemaatler dünyasına yakın bir parti.

NURCULAR’A EN YAKIN LİDER, DEMİREL’Dİ

Aytun Çıray’ın siyasi idol olarak gördüğü Süleyman Demirel tüm siyaset hayatı boyunca Nurcuları koruyan ve kollayan bir isim oldu. Çıray da Nurcuların gazetesi Yeni Asya ile çok yakın iletişimi olan biri.

28 Şubat döneminde bile Demirel, hem de TRT’de yaptığı konuşmalarda, Said Nursi’den “aydın bir din adamı” olarak bahsederdi. Nurcuların Türkiye’ye faydalı insanlar olduğunu ölene kadar da söylemiştir. Nurettin Soyer ise Said Nursi’nin kitaplarının yasaklanması ve Nurculuğun yasadışı bir dinsel akım olarak görülmesi gerektiği kanaatindeydi.

Nurcu Yeni Asya cemaati de siyasi hayatı boyunca Demirel’den kopmadı. Hep Demirelci oldular. Özal’ı bile desteklemediler. Şimdi de bu Nurcu cemaat dediğim gibi AK Parti’ye muhalif ve İYİ Parti’yi destekliyor. İzmir’deki mensupları muhtemelen İYİ Parti’nin de adayı olan Tunç Soyer’e oy atacak. Hakikaten ilginç bir manzara...