Türk Dünyası'na ortak alfabe yolda
Abdullah Gül, Türkmenistan ziyaretinde bilim adamlarından, Türk cumhuriyetleri ile ortak alfabe oluşturulması konusunda görüştü. Türk Dünyası Genel Sekreterliği talebi aldı.
ABONE OLSÜLEYMAN KURT'un haberi
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Azerbaycan ve Gürcistan'ın ardından Orta Asya'daki üçüncü durağı Türkmenistan'da muadili Berdimuhammedov ile Urgenç kentini gezdi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkmenistan ziyaretinde kendisine eşlik eden bilim adamlarından, Türk cumhuriyetleri arasında iletişimi kolaylaştıracak ortak alfabe oluşturulması konusunda bilgi aldı.
Uzmanlar, Latin alfabesine dayalı ortak bir yazı dili önerirken söz konusu alfabede 34 harfin bulunması gerektiği yönündeki görüşlerini Cumhurbaşkanı ile paylaştı. Bilim adamları ayrıca Türk dili konuşan ülkeler arasında cumhurbaşkanlarına bağlı çalışacak 'Türk Dünyası Genel Sekreterliği' kurulması konusunda Abdullah Gül'den öncülük etmesini istedi.
Ortak alfabe konusunda mesafe alınması için ise Türkiye'nin ısrar etmesinin önemine işaret ediliyor. Abdullah Gül'ün Türkmenistan gezisinde yanında Fatih Üniversitesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatı Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Kara, Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Fikret Türkmen ile Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatı Bölümü Başkanı Prof. Dr. Sema Barutçu Özönder de vardı.
Abdullah Gül, Köşk'e çıkmasının ardından yurtdışı seyahatlerinde işadamlarına da yer vermeye başlamıştı. Aynı şekilde Cumhurbaşkanı'nın bilim adamlarını da seyahatlerine dâhil etmesi olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Türkmenistan seferinde uçakta yer alan akademisyenlerden Prof. Dr. Türkmen, 'Cumhurbaşkanımızın, bilim adamlarını anımsaması ve uçağına alması iyi bir başlangıca işaret ediyor.
Türkmenistan gibi bu coğrafyadaki Türk dünyası ülkelerine sadece ekonomik değil, kültürel, bilimsel ve iletişimi sağlayacak her alanda yakın temas kurulmalı. Örneğin, Türkmenistan ile Dede Korkut ve Oğuz Kağan destanı gibi yakından öte aynı kültürel öğelerimiz var.' diyor. Türkmen, ülkeler arasındaki vize sorununun aşılarak, uluslararası ortak konferanslar düzenlenmesi önerisinde bulundu.
Cumhurbaşkanı'ndan Türkmenistan seyahatine katılım konusunda aldığı davetten duyduğu memnuniyeti dile getiren Kara da, Türkmenistan ve Türkiye Türkçesindeki ortak kelimelerin yüzde 80 olduğunu anlattı. Kara, bu yüksek orana rağmen iki ülke vatandaşlarının anlaşmakta zorluk çekmesini, alfabeler arasındaki farklılığa dayandırdı. Kara, bilim adamları olarak, bu noktada Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e, 34 harfli ortak alfabe konusunda Türkiye'nin öncü rol üstlenmesi gerektiği yönünde öneride bulunduklarını aktardı.
Prof. Dr. Barutçu ise Türkmenistan gibi dilleri Rusçadan etkilenmiş ülkeler ile mutlaka ortak alfabe konusunda anlaşmaya varılması gerektiğinin altını çizdi. Barutçu, ortak bir dil ile güçlü bir iletişimin sağlanabileceğine dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Gül'ün, iki günlük Türkmenistan ziyareti, Türkiye ile Orta Asya Türk cumhuriyetleri arasında yeni bir dönemin başlangıcı olarak görülüyor. Cumhurbaşkanı düzeyinde 7 yıl sonra Türkmenistan'a ziyaret gerçekleştiren Abdullah Gül, iki günlük temasları sırasında, planlananın ötesinde Türkmenistan Cumhurbaşkanı Gurbangulu Berdimuhammedov ile toplam 6 saat baş başa görüşmüştü.
Gül, Türkmen lideri de Türkiye'de ağırlamaktan büyük memnuniyet duyacağını belirterek kendisine resmî davette bulundu. Davet, 2007 yılı Şubat ayında ülkesinde cumhurbaşkanlığı görevine gelen Berdimuhammedov tarafından kabul edildi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ortaasya Türk cumhuriyetlerine yönelik ikinci resmi ziyareti ise fazla zaman geçirmeden gerçekleştirecek. Gül, 12-15 Aralık'ta Kazakistan'a resmî bir ziyarette bulunacak.
Bakan, diplomat, bürokrat, işadamı ve gazetecilerin katılacağı 150'nin üzerinde ismin yer alacağı ziyaret çerçevesinde Abdullah Gül, başkent Astana ve Almatı'da temaslarda bulunacak. Gül, Orta Asya ülkelerinden önce, ekim ayı içinde Güney Kafkasya'da yer alan iki önemli ülke, Azerbaycan ve Gürcistan'a gitmişti. Türkiye, söz konusu iki ülkenin de yer aldığı bir 'ortak ekonomik alan'ın temelleri de bu ziyaretlerde attı.