Kılıçdaroğlu'na sert tepki

AK Parti Siyasi ve Hukuk İşler Başkan Yardımcısı Zeynep Alkış,Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözlerinin “eleştiri” değil, “hedef gösterme”, “tehdit” ve “hakaret” olduğunu, YSK üyelerinin isimlerini açıklayarak yuhalatmasını ise, “toplumu şiddete yönlendirme” olduğunu belirtti.

ABONE OL
GİRİŞ 09.05.2019 13:25 GÜNCELLEME 09.05.2019 13:26 SİYASET
Kılıçdaroğlu'na sert tepki

Kılıçdaroğlu’nun üslubunun birlik ve beraberliği de sarsıcı boyuta ulaştığını ifade eden Zeynep Alkış, “Kılıçdaroğlu’nun YSK üyeleri hakkındaki sözleri, Cumhuriyet Halk Partisi'nin hakaret ve nefret diline son örnektir. Kılıçdaroğlu’nun sözleri demokratik siyaseti, şiddetin dili ile öldürme girişimidir. Birlik ve beraberliğimize suikast girişimidir” dedi.

 

 

İşte YSK’nın istanbul seçimini yenileme kararının nedenleri

Kemal Kılıçdaroğlu’nu YSK’nın kararına saygı duymaya davet eden Alkış, “Olay aslında açık ve net. Sandık kurulu başkanları ve kurulun en az bir üyesinin kamu görevlisi olma şartı var. Ama askeri personel hariç. İlçelerin mülki idareleri, o ilçede görev yapan kamu görevlilerinin listesini ilçe seçim kurullarının talebi üzerine teslim etmektedir.  İlçe seçim kurulları da bu liste üzerinden kura ile sandık kurulu başkanı ve sandık kurulu memur üyesi ataması yapmaktadır.

 

 

Ancak 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde İstanbul’da kanunun bu hükmü açıkça ihlal edildi. Bunu Kemal Bey kendisi de biliyor. Şöyle ki, İstanbul’da 31.280 sandık bulunmaktadır bu da 31.280 devlet memuru sandık kurulu başkanı ve 31.280 tane memur üye demektir. YSK’nın tespitlerine göre İstanbul seçimlerinde görevlendirilen 6.644 kişinin sandık kurulu başkanı ve 13.098 sandık kurulu üyesi olması kanunen yasaktır. Kemal Bey tehdit ediyor, saygı duymuyor diye kanunsuzluk mu yapılacak? Kemal bey kanunsuzluğa göz yumulmasını isteyerek, kanun tanımazlığını gözler önüne seriyor” şeklinde konuştu.

Kanuna aykırı olarak sandık kurulu başkanı ve memur üyesi atanan 22 sandıktaki oy sayım ve döküm cetvelinin “kayıp olduğunu ve YSK sistemine boş olarak işlendiğinin” tespit edildiğinin altını çizen Alkış, “Yine Yüksek Seçim Kurulu kanuna aykırı olarak sandık kurulu başkanı ve memur üyesi atanan 101 sandıktaki oy sayım ve döküm cetvelinin imzasız mühürsüz ve yazıları eksik olarak YSK sistemine işlendiğini tespit etmiştir. Kanunun aradığı 2 konuda usulsüzlük yapılan sandık sayılarının toplamı 123’tür, bu sandıklardaki toplam oy sayısı ise yaklaşık 42.000 oy pusulasıdır. YSK, hem sandık kurulu başkanı ve memur üyesi kanunsuz atanan hem de oy sayım ve döküm cetveli olmayan ya da boş olan 123 sandıktaki yaklaşık 42.000 oy pusulasının kontrol ve denetiminin yapılamayacağından dolayı şüpheli hale geldiğine hükmetmiştir. Ve YSK, İstanbul Büyükşehir Belediye seçiminde adaylar arasındaki oy farkının 13.729 olması, denetlenemez ve kontrolü sağlanamaz yaklaşık 42.000 şüpheli oy pusulasının İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinin sonucunu doğrudan etkileyeceğine hükmetmiş ve seçimin yenilenmesine karar vermiştir. Görüldüğü gibi YSK sadece “sandık başkanları ve sandık kurulu memur üye” konusundaki kanunsuz atamaları ya da “oy sayım ve döküm cetvellerine” ilişkin usulsüzlükleri ayrı ayrı değerlendirmemiş ya da yeterli bulmamış kanuna aykırı 2 önemli usulsüzlüğün birarada olduğu sandıkları tespit etmiş ve bu sandıkların İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerine etki edip etmeyeceğini değerlendirerek sonuçta yaklaşık 42.000 denetlenemez ve kontrol edilemez şüpheli oy pusulasından dolayı seçimin yenilenmesine karar vermiştir” dedi.