Baykal: Bu hükümet bizi çok zorladı

CNN Türk'te Uğur Dündar'a konuk olan CHP lideri Deniz Baykal, hükümetin terör politikasını eleştirdi, CHP içindeki demokrasiye övgü yağdırdı. İşte Baykal'ın değerlendirmeri.

ABONE OL
GİRİŞ 25.12.2007 00:20 GÜNCELLEME 25.12.2007 00:20 SİYASET
Baykal: Bu hükümet bizi çok zorladı

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Türkiye'nin terörle mücadele konusundaki en büyük güçlüğü, bizim Hükümet'i terörle mücadele konusunda etkin önlem alma noktasına getirmek oluşturmuştur" dedi.

Baykal, CNN Türk televizyonunda Arena programına katılarak Gazeteci Uğur Dündar'ın gündemdeki konulara ilişkin sorularını yanıtladı.

The Economist Gazetesi'nin iddiaları, Başbakanlık'ın bu iddialara ilişkin açıklaması ve sınır ötesi operasyonla ilgili soru üzerine Baykal, Washington görüşmesinin pek çok açıdan önem taşıdığını, ancak görüşmenin geniş bir bölümünün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı George Bush arasında baş başa geçtiğine söyledi.

Bu durumun toplum üzerinde "oradaki mutabakatı değerlendirme ihtiyacı" doğurduğunu belirten Baykal, görüşmenin olumlu yanlarını kabul ettiklerini ve bunu görüşmenin hemen ardından da dile getirdiklerini hatırlattı. Irak'ın toprak bütünlüğü konusuna özel bir önem verilmesi gerektiğini vurgulayan Baykal, "Bizim Hükümet'in görevinin de Irak'ın toprak bütünlüğüne sahip çıkmak olduğuna inanıyorum. Bunu lafta bırakmayalım, sahip çıkalım. Bu bizi çok rahatlatır o bölgede" dedi.

ABD'nin Irak politikasına da değinen Baykal, şöyle konuştu: "Amerika'nın Orta Doğu'ya yönelik genel yaklaşımının bizim açımızdan ne gibi sorunlar doğurabileceği konusunda kafamız sürekli her ihtimale açık olmalıdır. Peşin fikirli 'aman ne kadar iyi' diye teslim olmak da mümkün değildir, tam tersi varsayımlar ortaya koyup umutsuzluğa sürüklenmek de doğru değildir. Teyakkuz halinde ve dikkatli olmamız lazım." Baykal, bir başka soru üzerine de iktidarın kendileriyle bir işbirliği arayışı içinde olmadığını ileri sürdü.

Ülke sorunlarına ilişkin bakış açılarını her zeminde ortaya koyduklarını ve gereken katkıyı verdiklerini ifade eden Baykal, şöyle devam etti: "Terör konusunda biz, birkaç yıldır, bir milli politika oluşsun diye büyük gayret sergiledik. O çabaların sonucunda maalesef Meclis'i terör konusunda bir araya getirmeyi başaramadık. Şimdi gelişmeler bambaşka bir noktaya geldi. Türkiye'nin uluslararası platformda haklılığının ortaya çıkması, Türkiye'nin askeri operasyon yapma noktasına gelmiş olması hep bu duyarlılığın, bu anlayışın sonucudur. Bugün geldiğimiz nokta bilinmelidir ki muhalefetin büyük gayreti, çabası ve talebiyle gerçekleştirilmiştir."

Türkiye'nin terörle mücadelede geldiği noktaya ulaşmasının pek çok açıdan güç olduğunu savunan Baykal, "Yabancı dünyanın bir noktaya getirilmesi, Türkiye'nin silahlı müdahale hakkının kabul ettirilmesi güç bir iştir. Ama bu güçlüklerin asıl kendisini gösterdiği nokta, bizim Hükümet'i buna ikna etmek noktasıdır. Türkiye'nin terörle mücadele konusundaki en büyük güçlüğü, bizim Hükümet'i terörle mücadele konusunda etkin önlem alma noktasına getirmek oluşturmuştur" diye konuştu. Baykal, Dağlıca saldırısının Hükümet'in terörle mücadelede etkin önlem alma kararını vermesinde etkili olduğu görüşünü dile getirdi.

YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI

Baykal, TCK'nın 221. maddesine yönelik yeni düzenlemenin, terörle mücadelenin geldiği kritik nokta nedeniyle büyük önem taşıdığına dikkati çekti. Teröre ve terörün arkasındaki Türkiye'nin toprak bütünlüğünü parçalamaya yönelik siyasi anlayışa karşı olduklarını ifade eden Baykal, buna fırsat vermeyeceklerini bildirdi. Türkiye'nin ulusal bütünlüğünü bozmayı hedefleyen dinamiklerin olduğunu, dikkatli olunması gerektiğini vurgulayan Baykal, "Böyle bir projenin belli zihinlerde yer ettiği, bu doğrultuda çalışmaların yapıldığı, bu doğrultudaki gelişmelerin önünün açılmak istendiği çok açık değil mi? Bunu görmezlikten gelmek aymazlıktır" dedi.

Baykal, yeni anayasa hazırlanırken bu tehlikelerin dikkate alınması gerektiğini vurguladı. "Yeni Anayasa çalışmalarına CHP bir taslakla neden katılmıyor?" şeklinde görüşler olduğunun dile getirilmesi üzerine Baykal, "Böyle bir katkı ancak güven veren, ortak, ulusal anayasa yapma süreci içinde söz konusu olur. 'Sen ayrıca düşünceni hazırla getir ben onun içinden aklıma keseni alırım' yaklaşımıyla ortak çalışma yapılmaz. O anayasa değişikliği taleplerinin değirmenine su taşımak anlamına gelir" dedi.

Anayasa değişikliğinin gerekçesinin ortaya konmadığını belirten Baykal, yeni anayasa hazırlık çalışmalarına ilişkin sürecin bunu ortaya koyduğunu görüşünü belirtti. Yeni anayasa siparişini Başbakan Erdoğan'ın bir kişiye verdiğini ve bu kişi ile arasında bu anayasanın nasıl ele alınması gerektiği konusunda mutabakat olduğunu ileri süren Baykal, hazırlık çalışmalarına ilişkin süreci de eleştirdi.

Baykal, "Bu bir AKP anayasasıdır" diyerek, taslak metnin tüm kesimlerle birlikte kotarılması gerektiğini vurguladı. Baykal, bugün İstanbul'da içinde patlayıcı bulunan çantayla yakalanan kişiye ilişkin değerlendirmesinde İstanbul'un büyük bir felaketin eşiğinden döndüğünü belirterek, bunun terör örgütünün içinde bulunduğu güç durumu ve bununla ilgili kamuoyunu etkilemeye yönelik çılgınca, umutsuzca eylemler arayışına girdiğini gösterdiğini söyledi.

KONGRE SÜRECİ VE YEREL SEÇİMLER

 Baykal, CHP'de kongre süreci ve Genel Başkan Adayı Haluk Koç'un eleştirileriyle ilgili soru üzerine ise eleştirileri bu sürecin bir doğal sonucu olduğunu ifade etti.

Baykal, CHP'de hiçbir partide olmayan düzeyde ileri bir demokrasi anlayışı olduğunu kaydederek, yaşananların da bunun bir göstergesi olduğunu savundu. Yerel seçimlere yönelik hazırlıkların da bir yandan yürütüldüğünü anlatan Baykal, CHP'nin olabildiğince erken adaylarını belirleyerek, kendilerini kamuoyuna tanıtmalarına olanak sağlamalarını hedeflediklerini anlattı.