MHP'den dikkat çeken açıklama: ABD destekli yeni bir operasyon...
MHP'li İsmet Büyükataman yaptığı yazılı açıklamada, FETÖ firarisinin tweetini beğenen ABD Büyükelçiliği'ne sert tepki gösterdi. Büyükataman, "ABD’nin gayrimeşru çocuklarına 15 Temmuz’da olduğu gibi tarihî bir ders vermek, aziz Türk milletinin geleceğinin teminatı olan Türk Milliyetçilerinin boynunun borcudur" ifadelerini kullandı
ABONE OLMHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, ABD Ankara Büyükelçiliğinin sosyal medya hesabının, bir FETÖ firasinin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin sağlığına ilişkin attığı tweet’i beğenmesine tepki gösterdi. Büyükataman, "Bu 'vatansız' firarinin yaptığı paylaşımın ABD’nin Türkiye Büyükelçiliği resmî Twitter hesabından beğenilmesi, ederi 1 dolar olan meczubun sözlerinden daha vahimdir ve ABD destekli yeni bir operasyonun da başladığının delilidir" dedi.
MHP Genel Sekreteri Büyükataman, yazılı bir açıklama yaparak, ABD'nin Ankara Büyükelçiliği resmi Twitter hesabından, FETÖ firarisi Ergün Babahan'ın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi hedef aldığı bir paylaşımın beğenilmesine sert karşılık verdi.
Büyükataman, "FETÖ’nün beslemesi, sözcüsü Ergun Babahan dün attığı tweetle meşrebince davranmış ve FETÖ’nün uzun yıllardır uğraş verdiği 'Devlet Bahçelisiz siyaset'i dillendirmiştir. Kendisinin ve ağababalarının bu söylemlerine de bu amaçla giriştikleri 'MHP’ye darbe' teşebbüslerine de alışık ve hazırlıklıyız. Milliyetçi Hareket; bunlara her teşebbüsünde haddini bildirmiş, her seferinde aziz Türk milletinin de desteğiyle bu kirli operasyonlardan güçlenerek çıkmıştır" dedi.
ABD DESTEKLİ YENİ BİR OPERASYON BAŞLADIĞININ DELİLİDİR
Büyükataman şunları söyledi:
"Bu 'vatansız' firarinin yaptığı paylaşımın ABD’nin Türkiye Büyükelçiliği resmî Twitter hesabından beğenilmesi, ederi 1 dolar olan meczubun sözlerinden daha vahimdir ve ABD destekli yeni bir operasyonun da başladığının delilidir. Büyükelçilik bu hamlesiyle Türkiye düşmanlarını cesaretlendirme, FETÖ’cü hainleri sahaya sürme gayesindedir. Bu alçakça girişim ABD’nin haddine olmadığı gibi, Orta Doğu’yu kan gölüne çeviren ABD bunun sonuçlarına katlanmak zorunda olacağını da iyi bilmelidir.
Dün bu hadsiz müdahale teşebbüsüne gösterdiğimiz tepkinin ardından mezkûr tweetten beğenisini kaldıran Büyükelçilik güya özür dilemiştir. “Bugün büyükelçiliğimizin Twitter hesabından ilgisiz bir mesaj yanlışlıkla beğenilmiştir. Söz konusu hatadan ve yaratmış olabileceği kafa karışıklığından dolayı özür diliyoruz.” şeklindeki özür metninin içeriğine bakıldığında ciddiyetten uzak, 3. dünya ülkelerinde bile görülemeyecek bir nezaketsizlik barındırdığı görülmektedir."
Büyükataman mesajında, "Bölücülerin ve son dönemlerde CHP’lilerin yeniden kullanmaya başladığı “Türkiye halkları” saçmalığının ve Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin isminin geçtiği siyasetten çekilme rezilliğinin beğenilip prosedür gereği yayınlanan özür metninde birliğini hedef aldıkları büyük Türk milletinden ve Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’den özür dilenmemiş olması ABD’nin bu rezil eylemin arkasında durduğunu göstermektedir" ifadelerini kullandı.
İsmet Büyükataman sözlerini şöyle sürdürdü:
"Büyükelçiliğin tweetini beğendiği Ergun Babahan denen müptezelin 2012’de “Türkiye’deki bütün darbelerin ABD destekli ya da onaylı olduğu” sözleri bir yana 1980 askerî darbesinden sonra 1970’li yıllarda CIA’nın Türkiye Şefi olan Paul Henze’nin ABD Başkanı Jimmy Carter’a “Bizim çocuklar başardı.” demesi ile ABD Büyükelçiliğinin hainlerin sözcüsüne verdiği bu destek arasında nasıl bir fark vardır?
Yine 1980 askerî darbesi esnasında ABD’nin Ankara Büyükelçisi olan James Spain’in daha sonraki yıllarda Cumhuriyet gazetesine verdiği mülakatta “Türkiye’yi Türkeş’e teslim etmeme” itirafı ile bugünkü ABD Büyükelçisinin Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’yi hedef alan tavrı arasında nasıl bir fark vardır?
Bir teröristbaşının topraklarında derebeylik kurmasına müsaade eden, Orta Doğu’daki teröristlere hamilik yapan ABD’nin Türk siyasetine müdahale teşebbüsüne bu dakikaya kadar ses çıkartmayan siyasi partilerin ve bunların basın yayın kuruluşlarının Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “tam bağımsız Türkiye” ülküsü ışığında tavırlarını gözden geçirmeleri ülkemiz ve kendileri adına faydalı olacaktır."