Celal Bayar'ın torunu: 27 Mayıs zihniyeti hala sürüyor

Yassıada’daki cunta mahkemesinde idama çarptırılan dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın torunu Prof. Emine Gürsoy Naskali, 27 Mayıs zihniyetinin hala sürdüğünü söyledi: Yassıada’da mahkemenin şeklini CHP’li profesörler darbecilere telkin etmiştir. Bu dönemde de teyakkuzda olmak lazım. Kadrolar değişti ama zihniyet aynı. Toplum olarak uyanık olmamız gerekiyor.

ABONE OL
GİRİŞ 28.05.2020 10:20 GÜNCELLEME 28.05.2020 10:21 SİYASET
Celal Bayar'ın torunu: 27 Mayıs zihniyeti hala sürüyor

Türkiye’nin 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar, 27 Mayıs cuntasının hedeflerinden biri oldu. Celal Bayar’ın torunu Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali, o gece yaşananları bir kez daha hatırlatarak, ‘tehlikenin geçmediği’ uyarısı yapıyor:

 

 

“Tank sesleriyle uyandık. Büyükbabamı almaya gelmişlerdi. Büyükbabam kendini götürmeye gelen cunta üyelerine silahını çekerek karşı koyuyor. ‘Ben buraya milletin iradesiyle geldim. Millet iradesiyle giderim. Siz kim oluyorsunuz’ diyor. Dedem silahını gelenleri vurmak amacıyla çekti ama bana sonradan anlattığı, ‘İçimden bir ses bana katil olma dedi’ şeklinde. Onun üzerine silahını kendi şakağına dayıyor. Silah tutukluk yapınca darbeciler silahı alıp büyükbabamı Harp Okulu’na götürdüler. Orada tutuklanan 400’e yakın kişi var. Dedem tecrit altına alınıyor. Hiçbiriyle görüştürülmüyor. Yassıada’ya götürüldüğünde de büyükbabam tecrit altında tutuldu.”

CHP’NİN YASSIADA’SI

 

 

“Yassıada’da mahkemelerin şeklini CHP’li profesörler darbecilere telkin etmiştir. O hukuk profesörleri demişlerdir ki; ‘Demokrat Partilileri şayet bir mahkeme kurup vahim suçlarla suçlamazsanız ve hüküm giymezlerse siz vatan haini durumuna düşersiniz. Siz suçlu olursunuz böyle bir tedbir almamız gerekir’ demişlerdir. Onun üzerine mahkeme kurulmuştur. 27 Mayıs’ta askerlere DP’lileri evlerinden alın Harbiye’ye götürün talimatı veriliyor. CHP’liler bu araçların üzerlerine binerek subaylara DP’lilerin evlerini gösteriyor şurada oturuyorlar, burada oturuyorlar diye.”

ZİHNİYET HEP AYNI

“Darbeyle birlikte devlet kadroları tepeden tırnağa dizayn edildi. Muazzam bir tasfiye, Türkiye’yi bütün kurumlarıyla ele geçirdiler. Tüm işlerde mekanizma hazır; ordu, üniversite ve adliye elleri altında. Bu kadrolardan yetişen insanlar yeni mevkilere yerleştiriliyorlar. Bu dönemde teyakkuzda olmak lazım. Hareketlerin ne anlama geldiğini hep sorgulamak lazım. Bir iki ağaç kesildi diye bir iki ağaç kesilme meselesi olmuyor. Onun arkasında başka şeyler oluyor. Birileri bir şeylerin hazırlığını yapıyor. Kadrolar değişti ama zihniyet aynı. Toplum olarak uyanık olmamız gerekiyor.”

KAYNAK : yeni şafak