Devlet Bahçeli'den sert açıklamalar
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bahçeli, 'İkinci Kandil olarak tanımlanan Haftanin’e Türk kahramanlığının mührü vurulmuştur. Görüldüğü kadarıyla süreç iyice kızışacak, bölge oldukça ısınacaktır. Kaldı ki Türkiye uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru savunma haklarını tavizsiz kullanmaktadır'
ABONE OLMHP Genel Başkanı Bahçeli açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
Geleceğin huzurlu ve güvenli dünyasının tesisi bugün hayatta olanların ahlaki sorumluluğuna ve vicdani duyarlılıklarına temelden bağlıdır.
Güç rekabetleri, hegemonya kavgaları, bölüşüm ve paylaşım mücadeleleri insanlık değerlerinin asal tehdidi, insani emanet ve mirasların asıl düşmanıdır.
Terörizmi stratejik çıkarları, siyasi ve ekonomik amaçları kapsamında acımasızca kullanan ülkelerin gerek insan hakları, gerek demokrasi kültürü, gerekse de özgürlükler konusunda söyleyecekleri hiçbir şey yoktur.
Terörle arasına mesafe koymayan, hatta böyle bir kaygısı ve gündemi dahi olmayan ülkeler, kurumlar, kuruluşlar insani trajedilerin yegâne failleridir.
İnsan hayatına, insan haysiyetine kesif ve kesin bir saldırı olan terör hem bölgemizi hem de yerkürenin pek çok bölgesini kasıp kavurmaktadır.
Sözde gelişmiş ülkelerin terörle aynı çemberde, aynı çevrede, aynı cephede buluşmaları tavzihi ve tevili olmayan bir ilkellik örneğidir.
Türkiye bölücü terörden on yıllardır muzdariptir.
Aziz milletimiz bu kanlı musibetin ağır sonuçlarına direkt muhataptır.
Komşu ülkelere hâkimiyet kuran istikrarsızlık ve iradesizlikten dolayı Türkiye çok yönlü tehdit kıskacına maruzdur.
Bugünkü ülke tablosunda bazı baroların güdümlü kaos yürüyüşü, terörist Demirtaş hakkında Anayasa Mahkemesi’nce verilen hak ihlali kararı, sokakların karanlığında ikbal arayışları, CHP-HDP-İP’in tehlike saçan gayri meşru politikaları dış kaynaklı tehditlere müsait ortam açmaktadır.
Terör saldırıları durmuş ve bitmiş değildir.
17 Haziran 2020’de Şırnak’ın Cudi Dağı Bölgesi’nde teröristler tarafından yola tuzaklanan el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucunda, iş makinelerine yakıt taşıyan bir kamyonetin içindeki dört işçimiz şehit edilmiştir.
Pençe operasyonları esnasında şehit olan evlatlarımız yüreklerimize ateş düşürmüştür.
Bu vesileyle aziz şehitlerimize, Bursa’nın Kestel ilçesinde sel felaketinden hayatlarını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyor, başımız sağolsun diyorum.
Ayrıca Irak ve Suriye’deki müessif ve müfsit olayların Türkiye’nin milli bekasına yansıması oldukça menfidir.
Sınır ötesindeki husumet ve hıyanet zemini imha edilmeden terörün sadece ülke topraklarından kazınıp atılması milli güvenliğimizi korumaya yetmeyecektir.
Şu anda Suriye’nin yüzde 26’lık kısmı terör örgütlerinin istilasına mahkûmdur.
Irak’ı pençesine alan etnik ve mezhebi çatışmalar hem Türkiye’yi hem de bölge barışını adeta mayınlamaktadır.
Sınırlarımızın hemen dibinde ABD-Fransa müşahitliğinde yapılan gizli ve sinsi görüşmeler, temaslar ve diyaloglar sonucunda PKK ile Barzani unsurları arasında emel ve hedef birlikteliği sağlandığı anlaşılmaktadır.
Açık kaynaklar bu durumu tevsik ve teyit etmektedir.
16 Haziran 2020’de aynı damardan beslenen hain oluşumlar zalimlerin gözetiminde mutabakata varmışlardır.
Geçtiğimiz günlerde, Suriye’nin Kamışlı şehrinde ABD’li teşrifatçıların katılımıyla, dahası terörist Mazlum Kobani’nin de yer aldığı basın toplantısı alçaklığın ve rezaletin vahim bir deşifresidir.