Cumhurbaşkanlığı arşivlerinde bulundu: Libya Başbakanı'nın Adnan Menderes'e yaptığı konuşma

Türkiye, Libya'da darbeci Hafter'e karşı meşru hükümetin yanında olmaya devam ederken, iki ülkenin geçmişteki ilişkilerine dair önemli bir belge ortaya çıktı. 1957'de Libya'yı ziyaret eden Adnan Menderes'e hitap eden dönemin Libya Başbakanı Mustafa Ben Halim'in açıklamaları Türkiye-Libya ilişkilerinin ne kadar derin olduğunu özetler nitelikte.

ABONE OL
GİRİŞ 23.07.2020 09:37 GÜNCELLEME 23.07.2020 09:52 SİYASET
Cumhurbaşkanlığı arşivlerinde bulundu: Libya Başbakanı'nın Adnan Menderes'e yaptığı konuşma

Merhum Başbakan Adnan Menderes, 1957'nin Ocak ayında Libya'yı ziyaret etmiş, önemli temaslarda bulunmuştu. Ziyareti sırasında dönemin Libya Başbakanı Mustafa Ben Halim, iki ülke arasındaki ilişkilerle ilgili önemli açıklamalar yapmıştı. Halim'in Menderes'in Meclis ziyareti sırasında yaptığı konuşma şöyle: 

 

 

"Ekselans Adnan Menderes, Sayın Başkan, Arkadaşlar,

Ekselans Adnan Menderes’in Libya’nın istiklâlini kazanmasından sonra memleketimizi resmen ziyaret eden ilk hükümet reisi ve aynı zamanda bu mecliste ilk defa hazır bulunan kardeş bir milletini büyük bir devlet adamı olması, benim için büyük bir memnunluk kaynağıdır,

 

 

Münhasıran hürriyet ve şeref için mücadele maksadıyla birleştiğimiz maziyi bize hatırlatan bu ziyaret fevkalâde bir mana taşımaktadır. Şecaat ve kahramanlıkla dolu müşterek bir olan milletlerimiz gerek Trablusgarp limanlarında, gerekse Türk kalelerinde hamaset destanları yaratan kahramanlarının, yapmış oldukları fedakârlıklarda karşılıklı İşbirliği ve ananevi dostluğun teminatını bulmakla saadet duymaktadır.

Bu muhteşem mazi ile birlikte, uğrunda omuz omuza dövüştüğümüz asil gayeler, yaptığımız büyük fedakârlıklar bugünkü münasebetlerimizin sırrını ve istikbalde münasebetlerimiz üzerine bina etmeyi düşündüğümüz temel taşını teşkil etmektedir.

Tarihte Türkiye’nin liderliğinde, asırlarca emperyalizme karsı koyan ve mevcudiyetini koruyan İslam Dünyası, bugün tekrar teali ederek kendisini bir emrivaki halinde dünyaya kabul ettirmiş ve insanlığın sulh, refah ve istikrarı için hayatî değerde mana ifade eden bir amil olmuştur.

Müslüman dünyası, vukua gelen hâdiselere rağmen, müşterek mazisi tarafından ebediyen desteklenen kuvvetli ve mütecanis bir bina olarak kalmaya devam etmiştir.

İslam’ın ebedî inancının, ruh ve asîlâne gayelerinin bütün kardeşleri birleştireceğine ve onları her zamankinden daha fazla müttehit bir şekilde tek bir hedefe doğru dünyanın bu kesiminde barış ve istiklâl davası yolunda ilerleteceğine katiyetle eminiz. Arap meselelerinin müzaheret ve yardıma layık olduğu hususundaki görüşümüze ekselansınızın da katıldığına eminim. Çünkü bu meselelerin sa­mimi ve haklı davalar olduğuna ve bütün İslam dünyasının istikbali­nin bunlara bağlı bulunduğuna katiyetle inanıyoruz. Bu meselelerin tarafınızdan destekleneceğini ve mazhar olacağını ümit ediyoruz. Çünkü samimiyetinize istikbale dair ileri görüşlülüğünüze ve gayet kıymetli ve geniş tecrübenize itimadımız vardır."

KAYNAK : Haber7