Sözcü yazarı Deniz Zeyrek'ten CHP'ye kötü haber: İnce ve Kılıçdaroğlu buna bakmalı
Sözcü yazarı Deniz Zeyrek, "İnce ve Kılıçdaroğlu Bu İstatistiklere Bakmalı" adlı yazısında, CHP'li Muharrem İnce'nin yeni parti kuracağı söylentileri üzerine Türkiye'de kaç siyasi parti olduğunu araştırdığını anlattı. Yargıtay Başsavcılığı'nın "Siyasi Parti İşlemleri" başlıklı sayfasına giren Zeyrek, Türkiye'de, Ağustos 2020 itibariyle 92 siyasi partinin olduğunu ve son 6 ayda CHP'nin üye sayısının düştüğünü yazdı.
ABONE OLİşte Deniz Zeyrek'in o yazısı:
"Muharrem İnce'nin yeni parti kuracağı haberlerinden etkilenip, dün zamanımın bir bölümünü Yargıtay Başsavcılığı'nın "Siyasi Parti İşlemleri" başlıklı sayfasında geçirdim.
Türkiye'de kaç parti olduğuna, üye sayısı 10 binin üzerinde kaç parti olduğuna, üyesiz partilere, 2019'dan beri hangi partilerin kurulduğuna bakıp, önemli istatistikleri not ettim.
Şimdi dikkat çekici olanları sizinle paylaşmak istiyorum. Önce en önemli istatistiği vereyim:
Türkiye'de 5 Ağustos 2020 Cuma günü itibariyle tam 92 (yazıyla doksaniki) parti var.
Söz konusu partilerin (12'si 2020'de olmak üzere) 15'i, 9 Mayıs 2019'dan bu yana geçen 15 ayda kurulmuş.
10 Şubat 2020 günü üç (Aydınlık Geleceğin Partisi, Merkez Ana Partisi ve Barış ve Eşitlik Partisi), 9 Mart 2020 günü iki parti (Toplumsal Özgürlük Partisi ve DEVA Partisi) birden kurulmuş. Yani bir ayda beş siyasi parti hayatımıza dahil olmuş.
Partilerin çoğu apartman dairelerini adres göstermiş. Sincan'da da Kızılay'da da Batıkent'te de parti genel merkezi olan apartman daireleri var.
Yargıtay Başsavcılığı'nın 17 Temmuz 2020 günü güncellediği rakamlara bakılırsa son kurulan 15 partinin dokuzuna hala tek kişi üye olmamış. İlginçtir, üyesiz görünen partiler arasında Ali Babacan'ın Genel Başkanı olduğu DEVA Partisi de var.
Son 15 Parti arasından 5 bin üyeyi aşan tek parti Ahmet Davutoğlu'nun Gelecek Partisi. Onun da 7 bin 104 üyesi görünüyor.
***
Bizim televizyon dünyasında "kumandaya girmek" diye bir kavram vardır. Bir vatandaşın eline kumandayı aldığında, hangi rakamda bulunduğunu ezbere bildiği kanallara "kumandaya giren kanallar" denir. Yüzlerce kanal arasından kumanda rakamı vatandaşın hafızasına yer eden kanallar başarılı olabiliyor.
Siyasi partiler için de benzer bir durum var. 92 parti içinden vatandaşların ezbere sayabileceği partilere ‘vatandaşın kumandasına giren partiler’ demek mümkün.
Partilerin üçte biri "sıfır" üyelikte görünürken üçte biri de bin üyenin altında üyeye sahip.
Hadi Türkiye'de vatandaşın hafızasında yer etmiş, konuşulan, 10 binin üzerinde üyeye sahip kaç siyasi parti var bakalım (17 Temmuz 2020 günü itibariyle):
AK Parti: 10 milyon 295
CHP: 1 milyon 255 bin 364
MHP: 483 bin 796
DP : 439 bin 501
İYİ Parti: 295 bin 858
SP: 219 bin 101
Yeniden RP: 62 bin 912
HDP: 39 bin 575
Genç Parti: 37 bin 275
DSP: 33 bin 708
BBP: 29 bin 843
Vatan Partisi: 19 bin 625
Gördüğünüz gibi 92 partiden sadece 12'si (Genç Parti, Demokrat Parti ve DSP'nin üye sayısıyla seçimlerdeki durumu arasındaki ters orantıyı dikkate almadan söylüyorum) siyasi yelpazede varlık gösterebiliyor. Muharrem İnce gibi yeni parti kuracak isimlerin bu rakamları iyi incelemesinde yarar olduğunu düşünüyorum.
***
Şimdi gelelim, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dikkatle okuması gereken istatistiğe:
17 Temmuz'dan bir önceki güncelleme Şubat 2020'deydi. İki tarih arasındaki farkları çıkardım.
AK Parti, Babacan ve Davutoğlu'nun kopması sonrasındaki kayıplarını telafi etmiş. Şubat 2020'den önce kaybettiği 100 bine yakın üyeyi geri kazanmış (şubat-temmuz farkı: +99 bin 783)
Üye sayısını görünür bir şekilde artıran ikinci parti İYİ Parti olmuş. İYİ Parti saflarına 29 bin 418 yeni üye katılmış. Aynı dönemde MHP'nin yeni üye sayısı 4 bin 597, HDP'nin yeni üye sayısı 241 artmış.
Son altı ayda CHP'nin üye sayısı ne olmuş biliyor musunuz?
2 bin 389 azalmış.
Millet İttifakının 39 milyon insanın yaşadığı 11 Büyükşehir'de seçimi kazanmasının, bu kentleri CHP'li Belediye Başkanlarının yönetmesinin üzerinden 1 yıldan fazla süre geçmiş ve "iktidar kurultayı" yapan CHP'nin üye sayısı artmamış azalmış.
Yerel iktidarı önemli ölçüde kazanmış, ülkede iktidara gittiğini iddia eden bir parti için bu durum ne kadar izah edilebilirdir sizce?
Kılıçdaroğlu ve bugün yarın ilan edeceği ekibinin ilk gündem maddesi bu konu olmalıdır!"