CHP'li Çeviköz, tepki çeken Azerbaycan açıklamasından sonra çark etti

CHP'li Çeviköz, Türkiye'nin Azerbaycan'a 'cihatçı gruplar' gönderdiğini iddia etmişti. Gelen tepkiler üzerine çark eden Çeviköz, iddiaların başkasına ait olduğunu söyleyerek sorumluluğu üstünden atmaya çalıştı. Çeviköz ayrıca, gelen tepkilerin de 'algı' olduğunu öne sürdü.

ABONE OL
GİRİŞ 29.09.2020 10:09 GÜNCELLEME 29.09.2020 10:09 SİYASET
CHP'li Çeviköz, tepki çeken Azerbaycan açıklamasından sonra çark etti

BM'nin tanıdığı, Türkiye'nin anlaşma imzaladığı Libya'daki yönetimi 'cihatçı', darbeci Hafter'i ise 'makul, seküler bir yönetim' olarak tanımlayan CHP, Türkiye'nin kardeş Azerbaycan'a gönderdiği iddia edilen gruplarla ilgili de aynı dili sürdürerek 'cihatçı gruplar' ifadesini kullanıyor. 

 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz, "Maalesef gelen haberlerde, Türkiye'den Azerbaycan'a silah yardımı yapıldığı ve söylentilere göre cihatçı grupların da Azerbaycan'a gönderildiği ifade ediliyor" demişti. Çeviköz, gelen sert tepkiler üzerine çark etti. 

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Çeviköz, sözlerinin çarpıtıldığını iddia etti. 'Devlet terbiyesinden geldim' diyen Çeviköz, iktidarı şeffaf olmayan politikalar yürütmekle suçladı. 

 

Türkiye hakkındaki çeşitli iddiaların devleti zora soktuğunu kabul eden Çeviköz, aynı iddiaları canlı yayında gerçekmiş gibi sunarak içinde bulunduğu tezatı kendi açıklamasıyla gözler önüne serdi. 

"ALGI OLUŞTURULUYOR"

Çeviköz'ün açıklaması şöyle:

Dün bir televizyon kanalında naklettiğim bazı iddia ve haberler çarpıtılarak hakkımda iktidar partisi tarafından bir karalama kampanyasına dönüştürülmüş bulunmaktadır. Asıl üzücü olan, bu kampanya ile benim ve partimin Azerbaycan’ın yanında olmadığımız şeklinde yaratılan algıdır.

Elbette can Azerbaycan ile dayanışmamızı destekliyorum, destekliyoruz. Aksini hayal ve iddia etmek, sözlerimi çarpıtmak, yalnızca iddia sahiplerinin gaflet ve cehaletini ortaya koymaktadır. Devletimi çok önemli noktalarda temsil etmiş, ülkemizin menfaatlerini savunmuş ve bugün de ülkemizin kurucu partisinde siyaset yapan bir siyasetçi olarak, hakkımdaki asılsız iddiaları esefle kınıyorum.

Bizim geldiğimiz devlet terbiyesi ve yönetim geleneğinin, iktidarın şeffaflıktan uzak ve yanlış politikalarını eleştirmeyi ve onları ulusal çıkarlarımızın doğru bir savunucusu olma yoluna davet etmeyi gerektirdiğini kimse unutmasın.

SUÇU BAŞKASINA ATMA ÇABASI

Maalesef Türkiye hakkında çeşitli iddialar yazılıp çizilmekte ve ülkemizi son derece kötü bir duruma sokmaktadır.

Elbette bu Türkiye Cumhuriyeti'ne büyük bir haksızlık olur. İktidarın bu iddiaları ivedilikle açıklığa kavuşturmasını ve geçersiz kılmasını bekliyoruz. 

İktidar, dış politikada attığı adımlar hakkında Gazi Meclisimizde temsil edilen siyasi partilere bilgi vermemekte ve istişare etmemektedir. İktidarın bizlerin ve kamuoyunun gözlerinden kaçırmaya çalıştığı nedir?

Muhalefet olarak dış politikada, tüm ülkeyi bağlayan, her vatandaşımıza maliyeti olan ve bize danışılmadan atılan her adımı sormak, sorgulamak bizim muhalefet olarak doğal hakkımız ve daha önemlisi, tarih önündeki sorumluluğumuzdur.

İktidar ve yandaşları, bu tür ucuz kampanyalarla, sözlerimizi çarpıtmaya çalışarak saldırsalar da, tarihin bize yüklediği bu sorumluluğu yerine getirmeye devam edeceğiz.

İktidarı, Gazi Meclisimizi yok saymaktan vazgeçmeye davet ediyorum. Kendilerinin hep ortaya attığı yerlilik ve milliliğin ölçüsü budur.

Türkiye Cumhuriyeti, her kim olursa olsun, iktidar partisinden büyüktür. İktidarı bunun bilinci ve sorumluluğu içinde hareket etmeye davet ediyorum.

KAYNAK : haber7