Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'dan son dakika açıklamalar
Son dakika haberi: Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet'in sunduğu Başkent Kulisi programında soruları yantıladı. Oktay, Biden'ın ABD Başkanı seçilmesine ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Azerbaycan'ın Şuşa'yı Ermenistan işgalinden kurtarmasına ilişkin de konuşan Oktay, "Hakimiyetin sağlanıyor olması Azerbaycan açısından çok ciddi bir gelişmedir, sevindiricidir" dedi.
ABONE OLSon dakika haberi: Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet'in sunduğu Başkent Kulisi programında soruları yanıtladı.
- İzmir depreminin ardından çalışmaların devam ettiğini kaydeden Oktay, kentteki son durumu aktardı. Deprem vergisi tartışması da sorulan Oktay, bugüne kadar yapılan çalışmaları anlattı.
- ABD Başkanı seçilen Biden yönetimiyle Türkiye'nin çalışmaya devam edeceğini vurgulayan Oktay, yeni başkana bir de çağrıda bulundu.
- Oktay, Fransa'daki İslam karşıtlığının da tehlikeli bir boyuta geldiğini söyledi. "Macron kendini ispatlamaya çalışıyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
İZMİR DEPREMİ
Bir kez daha İzmirlilere ve tüm Türkiye'ye geçmiş olsun diyorum. Hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet, yaralı vatandaşlara şifa diliyorum.
Biz geçmişten beri hep sıfırıncı dakikadan hareket edeceğiz demiştik. İzmir'de sıfırıncı dakikada müdahil olduk. 6,6 büyüklüğündeki deprem olduğu anda ihtiyaçlar bellidir. Ekipler anında harekete geçer. Hangi ilden hangi ekiplerin hareket edeceği, hangi depolardan hangi malzemelerin gideceği hiç kimseden talimat beklemeden anında hareket ederler. Siz afet bölgesine gittiğinizde hepsi orada olmuş olur.
Ne yazık ki 114 kaybımız var. 107 vatandaşımızı sağ kurtardık.
Muhalefet orada hiç alakasız bir ton şeyi konuştu. Neredeyse geçmiş ne kadar iyiydi diyeceklerdi. Halbuki biz burada başka bir şey söylüyoruz. Hem AK Parti hükümetleri olarak hem de devlet olarak nereye geldiğimizi anlatıyoruz. Yeterli de demiyoruz. Bugün de biz kendimizi yeterli görmeyiz, daha iyi olmaya çalışırız.
Avrupa Birliği, Amerika, Rusya ve Çin dahil bizdeki gibi güçlü bir sistem yok. Sadece arama kurtarma değil. 27-28 tane çalışma grubumuz var. Birçok alanda hepsi anında hareket eder.
Sonrasında ilginç bir şey yaşadık. Bunun yaşanmaması gerekiyor. Niye enkazları kaldırmıyorsunuz diye soru soruldu. Hele hele bunun CHP tarafından sorulması... Dil sürçmesi olması lazım dedik. Enkazından altında canlı olma ihtimali varken; ilk 72 saat ve sonraki birkaç gün çok önemlidir. Böyle bir şey olamaz. Dolayısıyla Ayda ve Elif yavrumuzu düşünün. Neredeyse iğneyle kuyu kazarak çıkarırsınız oradan. Hamd olsun, tüm arkadaşlarımız da yürekten çalıştılar. Bu sadece iş değil, bir canı kurtarıyorsunuz.
76 bin binamızı inceledik. 345 bina yıkık veya ağır hasarlı.
Yapı denetim firmaları vardır, denetlemeler yapar ve belediyeye iletir. Yerel yönetimler son durumda izni verme veya vermemede yetkilidir. Burada imar planları da çok önemli. Nerede imar yapacağınız zeminle alakalı. Burada da yetki yerel yönetimlerde.
6,7 milyon konutu yenilememiz gerekiyor. Acil binalar da var. İstanbul da bunun içerisinde.
TOKİ aracılığıyla yaptığımız çalışmalar var. Ama bu yeterli değil. Sadece TOKİ aracılığıyla bunu gerçekleştiremeyiz. Diğer taraftan kamu binalarının depreme dayanıklı hale gelmesi için çok ciddi çalışmalarımız var. Asıl vatandaşlarımızın kendi binalarının sorumluluğunu üstlenmesi gerekiyor.
DEPREME HAZIRLIK İÇİN NE YAPILIYOR?
Biz bunu kolaylaştırdık. Bir binayı yenilemek, güçlendirmek istiyorsunuz. Ama beş kişi bile karşı çıktığında yapamıyorsunuz. 3'te 2 çoğunluk istediğinde geri kalan istemiyorsa bile bunu uygulayabilirsiniz. Şimdi tamamen buradan dersler çıkararak daha da iyileştirme yönünde çalışmalarımız mevcut.
Burada ne yapıyoruz? Ciddi kredilerimiz ve teşviklerimiz var.
Vatandaşlarımızın bunlardan faydalanması ve yeni yapılan konutları deprem yönetmeliğine uygun yapması ve yerel yönetimlerin de denetlemesi.
Kentsel dönüşümü siyaset üstü tutmamız gerekiyor. Çünkü bu hepimizin canı.
DEPREM VERGİSİ TARTIŞMASI
Konu ne zaman gündeme gelse klasik şekilde soruluyor, biz de cevaplıyoruz. Toplama baktığınızda yaklaşık 66 milyar civarında vergi toplandı.
Sadece 99 depreminde Bolu'dan başlayıp Bursa'ya ve İstanbul ve devam eden boyutta bütün illerimize 133 bin binanın neredeyse kullanılamaz hale geldiği bir depremden bahsediyoruz. Böyle bir dönemde sadece 80 milyarlık harcama burada yapılıyor.
Hem AK Parti iktidarlarından önce hem de sonrasında. Sonra da depremler var. Bingöl depremi var. Önceki Elazığ depremi var. Van depremi var. Kütahya depremi var. Sadece bu yılı düşünün.
Deprem vergisi ayrı bir hesapta ve oradan kullanacağız deseniz, yetme şansı yok. Onun çok ötesi rakama ihtiyacı var. Ulaşımdır, okulların sağlamlaşmasıdır, sağlık altyapısına kadar yaptığınız tüm çalışmalar aslında bununla alakalı. Sadece 2019'da 1.3 trilyon lirayı aşıyor.
Bu bir algı yönetimi. Polemik konusu yapılmaya çalışılıyor. Vatandaş bunu görüyor. Her kuruşuna kadar hesabını verebiliriz.
BIDEN'IN ABD BAŞKANI SEÇİLMESİ
Herhangi bir ülkede seçim olduğunda, herhangi biri değiştiğinde bizim için bir şey değişmez. Türkiye'nin kendi menfaati, dış politikası vardır.
ABD'de çok ilginç bir seçim süreci işledik. Türkiye açısından bir şey değişmez.
İletişim kanalları yine aynı şekilde işleyecektir. Bir geçiş süreci olacaktır tabii.
Biz darbe girişimi yaşadık. Bunu gerçekleştiren zat Amerika'da. İadesini istemek kadar doğal bir şey yok. Çok önceden başlayan bir süreç ve bu yönetimle de devam edecektir. Baskımızı yoğunlaştırarak artıracağız. Ümit ederiz ki terör örgütü veya örgütleriyle çalışmaya devam etmez Amerika. Tercihini devletlerle birlikte çalışmaktan yana kullanır.
Amerika Suriye'de de terör örgütleriyle ortak hareket ediyor. Tehdit gördüğümüz anda biz yine önce konuşur sonra gereğini yaparız. Sahadaki gerçeklerle hareket ederiz.
Biden'ın seçim beyannamesinde önceki dönemde başlatılan çalışmaların yine devam edebileceği şeklinde bazı şeyler görüyoruz. Ama başkanlığı aldıktan sonra politikaları daha da netleşir, yakından izlemek gerekiyor.
Bizim Amerika'yla bölgesel sorunlarımız var. Suriye, Irak, Libya, Doğu Akdeniz, Azerbaycan-Ermenistan bunun içerisinde. Kıbrıs, Türk-Yunan ilişkileri. Bütün bunlar bizi doğrudan ilgilendiriyor. Yeni yönetimin tavrı tabii ki bizi etkileyecektir, ilgilendirecektir. Bunu çok yakinen takip ediyoruz. Beklentimiz tek taraflı yaklaşımlardan uzak kalınması.
BIDEN DÖNEMİNDE TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİ
Seçim dönemindeki söylemler var ama başkanlıktan sonraki gerçekler olacak. Bir geçiş dönemi olacak orada. Amerika'nın dış politikasında, hatta iç politikasında lobiler çok etkili.
ŞUŞA'NIN ERMENİSTAN İŞGALİNDEN KURTARILMASI
İşgalci bir devlet var: Ermenistan. İşgal, Azerbaycan topraklarında. Uzunca yıllar çalışılmasına veya çalışılıyor gösterilmesine rağmen Minsk grubunun 'çalışmasına' şahit olduk. Aslında hiçbir şey yapmayarak çözüme doğru gidiyorlardı, işgalin tamamen yerleşmesi için.
Son saldırılardan sonra Azerbaycan 'yeter artık' dedi. Kendi göbeğini kendi kesmeye başladı. Orada insani bir dram da var. İnsanlar evlerine dönecek. Ermenistan'ın işgaliyle mülteci durumuna düşürüldüler.
Hakimiyetin sağlanıyor olması Azerbaycan açısından çok ciddi bir gelişmedir, sevindiricidir.
FRANSA'DA İSLAM DÜŞMANLIĞI
Kitleleri terörize ediyorlar. Biz bunu Almanya'da yaşadık. Neo-Nazi boyutunda yakılan evler. Fransa'da görüyoruz.
10 yaşındaki çocuğu siz nasıl sorgularsınız? Sadece suçları ne? Paçavrada yayınlanan karikatürlerle ilgili yorum yapmaları. Hani özgürlükler ülkesiydi?
Macron gibi birisi çıkıyor; İslam'ın krizde olduğuyla alakalı... Fransa İslam'ı gibi içi boş, anlamsız ve kendini uzaktan yakından ilgilendirmeyen, haddini aşan işlerin içine giriyor. Aydınlanmış İslam veya Fransa İslam'ı diye bir derdimiz yok bizim. İslam zaten barış dini.
Viyana'da yaralandığı zaman Türk vatandaşı gitti, hayatı pahasına yardımda bulunuyor. Biz böyle bir milletiz. Biz yardım ettiğimizde bunlar kim diye bakmayız. Dinine bakmayız. Uluslararası alanda da biz böyleyiz.
Macron kendini ispatlamaya çalışıyor.