Ayasofya'nın tapusu Fatih Sultan Mehmet'te

Başbakan Yardımcısı Yazıcı, Vakıflar Yasasına getirilen eleştirilerin yersiz olduğunu ifade ederek, Ayasofya'nın tapusunun Fatih Sultan Mehmet Vakfı'nda olduğunu söyledi.

ABONE OL
GİRİŞ 01.03.2008 08:00 GÜNCELLEME 01.03.2008 08:00 SİYASET
Ayasofya'nın tapusu Fatih Sultan Mehmet'te

Erhan Seven'in haberi


Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Vakıflar Yasası ile Ayasofya'nın gayri müslim vakıflara verileceği iddialarının gerçek dışı olduğunu söyledi.


Yeni Şafak Gazetesi Ankara Bürosu'nu ziyaret ederek, Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Ziya Cömert ve Ankara Temsilci Vekili Abdülkadir Selvi ile görüşen Yazıcı, Vakıflar yasasıyla Türk vatandaşı olan gayri müslimlere, Lozan Anlaşması ile verilen ancak 1974 yılında mahkeme kararıyla ellerinden alınan bazı hakların geri verildiğini, bunun da yanlış bir yönünün bulunmadığını, bugüne kadar adalet dağıtan bir millet olarak aynı şekilde adalet dağıttıklarını belirtti. Yazıcı, muhalefetin zaman zaman Ayasofya'nın statüsünü de gündeme getirdiğini, Ayasofya'nın iddia edildiği gibi cemaat vakfına devredilmesinin sözkonusu olmadığını söyledi.

87 ÖNCESİ İÇİN AİHM'E GİDİLEMEZ

Yazıcı, “Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin yargı yetkisini 1987 yılında tanımıştır. Rezerv var, 1987 yılından önceki olayları Avrupa insan hakları mahkemesine getirmesi mümkün değil. Orası bir milat. O şartla kabul edilmiştir. Ayasofya tapu kaydında Fatih Sultan Mehmet Vakfı'na kayıtlı. Böylece cemaat vakfıyla hiçbir alakası yok. Biz de onun tapusunu almıştık hem mecliste gösterdik hem de televizyonda gösterdik. Çünkü onu söyleyeceklerini tahmin ediyordum” diye konuştu.

161 CEMAAAT VAKFI VAR

1926'da çıkartılan Medeni kanundan sonra ırk ve cemaate dayalı vakfın kurulamayacağını hatırlatan Yazıcı, 'Cemaat vakıfları Lozan'dan önce kurulduğu için onların statüleri devam ediyor. Bunların sayıları bellidir. 161 tane cemaat vakfı var. Bunların 74 tanesi Rum, Keldani, Süryani gibi cemaatlere ait' dedi. Bu cemaat vakıflarının bir kısmı mazbut vakıflar kapsamına alındığını kaydeden Yazıcı, 41 bin 550 mazbut vakıf kaldığını, bunu içinde 59 cemaat vakfı bulunduğunu kaydederken, 300 tane de mülhak vakıf bulundugu belirtti.


VAKIF TÜRLERİ


  • Mülhak vakıf: Vakfedenin soyundan gelenler tarafından idare edilir.


  • Cemaat vakıfları: Türk vatandaşları tarafından Osmanlı döneminde kurulmuş vakıflar.


  • Mazbut vakıf: Kuran ve yaşatan aileden hayatta hiç kimse kalmamış olan vakıflardır. Bunların yönetimi Vakıflar Genel Müdürlüğü'ndedir.



    Üniversitelerde Ergenekonvari provokatörler var

    Üniversitelerde başörtüsü yasağının Anayasa değişikliği ile kaldırıldığını kaydeden Yazıcı, “Türkiye'de bir başörtüsü sorunu var. Sorunu düzenlemek için Meclis'te anayasal düzenleme yapanlar, o konuyla ilgili çalışanlar var, ama onun karşısında olanlar da var. CHP'ye sorun Türkiye'de bir başörtüsü sorunu var diyecektir. İktidar olmak demek sorunları çözmek demektir, çözmeye talip demektir. Hem iktidar olacaksınız, hem de sorunu görmem diyemezsiniz. Sorunun çözümü anayasada değişiklikle olur denmiştir, çözülmüştür. Başı örtülü olan da açık olan da beraber okuyor, yaşıyor, aynı ortamı paylaşıyorlar. Ergenekonvari, ulusalcı oluşumlar üniversiteleri, toplumun değişik katmanlarını ajite ediyorlar. Milletimiz bu sorunu çözdü” dedi.

    “Ergenekoncu yaklaşımlar sözünü biraz açabilir misiniz? Duyum ve tespitler mi var” sorusu üzerine de Yazıcı, “Danıştay baskını var.

    HASSASİYET GÖSTERİYORUZ

    Henüz kesinleşmedi, yargıda olan bir konuyu konuşmak çok doğru değil. Ancak fotoğrafları alt alta getirdiğinizde, Türkiye'deki huzur ortamını bozmaya çalışıyorlar, çeteleşiyorlar. Nereye kadar gidebiliyorsa gitmesi lazım. Türkiye hukukun üstünlüğü, hukuk devleti olmanın hazzını yaşamalıdır. Hükümetimiz hassassiyet gösteriyor. Hukuk dışı çeteleşmeleri yapıları devlet içinde devlet olma çabalarının mutlak sonlandırılması gerekiyor. Bu yönde çabalayan kamu çalışanlarının da sonuna kadar arkasındayız” diye konuştu.




    (Yeni Şafak)