Kılıçdaroğlu'ndan, kapatılma davasında HDP'ye destek
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP'nin kapatılma davasını değerlendirerek, açılan davayı doğru bulmadığını ifade etti.
ABONE OLCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. HDP'nin kapatılması davası ile ilgili açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, net bir şekilde HDP'nin kapatılmaması gerektiğini savundu.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
HDP'NİN KAPATILMA DAVASI HAKKINDA AÇIKLAMA
"Demokrasinin varolduğu ülkede bir partiyi kapatamazsınız. Şiddet, baskı uyguluyorsa kapatın. Partinin yöneticileri silah alıp ortalıkta dolaşıyorsa kapatın. Ama savcı siyasi otoritenin talimatıyla harekete geçiyorsa orada demokrasi yok demektir. Vatandaş sandıkta istediği partiye oy verir. Parti kapatmaya yönelik her eylemi ya da partilerin seçimlere katılmasını engellemeye yönelik hiçbir hareketi doğru bulmuyoruz. Düşünceyi ifadeden korkmayacaksınız. Bunu yaptığınız zaman bu ülkeye demokrasiye gerçekten getirmiş olursunuz. Demokrasi bütün partiler için olmalı. Parti kapatmaya yönelik hiçbir hareketi doğru bulmuyoruz. Vatandaş gider oyunu kullanır."
TANK PALET FABRİKASI YALANINI SÜRDÜRDÜ
"Anayasamızın ikinci maddesi var. Her vatandaşa soruyorum; bu memlekette huzur kaldı mı? Anayasa ne diyor; toplumun huzuru... En baştaki adam bir konuşuyor, millete hakaretler, herkes birbirine düşman kesilmiş. Nerede huzur? Can ve mal güvenliği yok dedim, huzur yoksa siyasi iktidarın tutumundan kaynaklanır. Toplum diken üzerinde.
'Milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde...' Milli bayramlarımızı kutlayamaz hale geldik, devamlı yasak. Milli Kurtuluş Savaşı'na ihanet edenler baş tacı edildi. 'Keşke Yunan galip gelseydi' diyen bir meczubu devlet ziyaret etti. Hangi milli dayanışma? Milli ordumuzun tank-palet fabrikasını Katar Ordusu'na peşkeş çekmediler mi?"
"ÇÖPLÜK YALANINI" TEKRAR GÜNDEME TAŞIDI
Türkiye laik, sosyal, hukuk devleti mi? Çöp konteynırlarından yiyecek arayanlar var, işsizlik almış başını gidiyor hangi sosyal devlet?
ŞENTOP’TAN SOYLU’YA MEKTUP TARTIŞMALARI
"Meclis Başkanı'na geçen salı çok ağır konuşmuştum, doğru. Konuşması lazımdı. 600 milletvekilini kimse töhmet altında tutamaz. Meclis Başkanı mektup gönderdi, '10 bin dolar alan siyasetçinin ismini istiyorum' dedi. İçişleri Bakanı isim verecek mi, asla vermez. Atanmış Bakan, seçilmiş Meclis Başkanı'nın sorusuna cevap vermezse bu nasıl karşılanacak? Sayın Başkana teşekkür ederim, mektup yazdığı için. Takipçisi olması lazım. O açıklamıyorsa Erdoğan'a gitmesi lazım."