Meral Akşener'den İstanbul Sözleşmesi çıkışı: Topuğuna kurşun sıktı

Habertürk TV'de Hülya Hökenek'in moderatörlüğünde Enine Boyuna programına katılan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener İstanbul Sözleşmesi, Kanal İstanbul gibi gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

ABONE OL
GİRİŞ 02.07.2021 21:42 GÜNCELLEME 02.07.2021 22:51 SİYASET
Meral Akşener'den İstanbul Sözleşmesi çıkışı: Topuğuna kurşun sıktı

 Habertürk TV'de Hülya Hökenek'in moderatörlüğünde Habertürk yazarları Muharrem Sarıkaya, Kürşad Oğuz, Nihal Bengisu Karaca'nın sorularını yanıtlayan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Akşener, 2 Temmuz 1993'te yaşanan Madımak Faciası ile ilgili şu ifadeleri kullandı:

"28 yıl evvel üniversitede hocaydım. Bir gazetede haftalık yazı yazıyordum. 'Orada hepimiz birlikte yandık' başlıklı bir yazı yazmıştım. Keşke o hadiseler tekrarlanmaması için yeni nesillere anlatabilseydik. Müştereklerin çoğaltıldığı bir rejimdir demokrasi. Yıllarca böyle anlattım ben üniversitedeki derslerimde. Hakikaten kötü bir şeydi. Tekrarlanmasını umut ediyorum, bu tür hadiselerin."

Cumhurbaşkanlığı kararıyla Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çıkmasıyla ilgili Akşener şunları söyledi:

"Çok yalnız hissedeceğiz. İstanbul Sözleşmesi ister seküler, ister muhafazakar pek çok kadının kendisini güvence altında hissettiği kavram oldu.

İstanbul Sözleşmesi'ni sayın Erdoğan imzaladı, AK Parti imzaladı. Bütün kadınlar bu konuda iktidar partisinin ne kadar eleştirirsek eleştirelim övmekten geri durmadık. Bir grup adamın tırnak içinde adamın itirazıyla çıkıldı. Birçok kişi müracaat etti. Ben de müracaat ettim. Danıştay benim itirazımı reddetti ve karara bağladı.

İstanbul Sözleşmesi'nden çıktığımız için kadınlar olarak kendimizi çok yalnız hissedeceğiz. Çok üzgünüm. Sosyolojik olarak daha şehirli daha seküler kadınların meselesi değil, bütün kadınların meselesi bu."

"HUKUKİ OLARAK NE GEREKİYORSA YAPIN DEDİM"

'Danıştay'ın kararına itiraz edecek misiniz?' sorusuna Akşener, "Arkadaşlarıma hukuki olarak ne gerekiyorsa yapın dedim." cevabını verdi.

Akşener, konuşmasına şöyle devam etti:

"Sayın Erdoğan'ın durumuna empati yapmaya çalışıyorum. Yıllardır söylüyorum, bu bir eleştiri değil gerçekliktir. Saray hayatı paralel evren yaratır, yeni bürokrasi yaratır. Üç beş önemli gördüğü şahsın itirazının tüm toplumun, kendi beslendiği alanın tümünü kapladığını zannetmiş olabilir. Ben üniversitede hoca iken Refah Partisi'nin kadın hareketini incelemiş birisiyim. Refah Partisi'nin o geleneği, milli görüş geleneği dersek, 92'de bunu incelemiş bir hocayım. O günden bugüne elbette o kadın değişti.

"ERDOĞAN TOPUĞUNA KURŞUN SIKTI"

90'larda 35-40 yaşında olan kadının bugün kızı kaç yaşında? Hayatımıza yeni değer setleri girdi. Benim gördüğüm sayın Erdoğan'ın itibar ettiği kişilerin kendilerini tehdit altında hissetmeleridir. Kendi cenahlarındaki kadınların üzerinden. Ayağına kurşun sıktı sayın Erdoğan, hem de topuğuna sıktı.

Gönlünü orada kabul etmiş kadınların muhtemelen başka partiye oy vermeyebilir ama sandığa gitmeyecekler.

Kadınların öncelikleri farklılaştı diyebiliriz. Esasında gördüğüm şu, öncelik sıralamaları değişti. Problemler, sosyal medya gibi hayatımıza giren iletişim araçları üzerinden görünür oldu. Çok hızlı bir biçimde herkes her şeyden haberdar oldu. Daha yaşlı kesim facebook daha genç kadın twitter kullanıyor. Youtube var. Haber kanalları bile Youtube üzerinden izleniyor.

Ağabeyimin iki kızı vardı, ikisi de üniversitede öğrenciydiler, başörtülüydüler. Onların mücadelesine halaları olarak destek verdim. Siyasi kimliğim de vardı elbette. O eylemlerde başı açık, başı kapalı, yaşlı, genç kadınları arasında giyim kuşam tercihine saygı duyuluyordu. Hoşgörü değildi kelime, saygıydı. Sonra yine adamlar devreye girdi. Kadın üzerinden erkekler bir şey devşirmeye kalkıştığında iş parçalandı. Kadın hareketi diyebilir miyiz bilmiyorum ama kadına dair meselelerde kadınların ortaklaştığını görüyorum. Bunun da önemli bir kazanım olduğunu görüyorum."